TBMM (AA) - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda çözümden yana ama tavizden yana olmayan tavrını ortaya koyduğunu belirterek, "Türkiye, bu konuda hiçbir zaman Kıbrıs Türk halkının ulusal çıkarlarından zerrece taviz vermeden yoluna devam edecektir." dedi.
Işık, TBMM Genel Kurulunda görüşülen, BM Güvenlik Konseyinin UNIFIL'in görev süresinin uzatılması yönünde karar alması durumunda; hudut, şümul ve miktarı hükümetçe belirlenecek Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının 5 Eylül 2017 tarihinden itibaren 31 Ekim 2018 tarihine kadar UNIFIL Deniz Görev Gücüne iştirak etmesine ilişkin Başbakanlık Tezkeresi üzerinde hükümet adına konuştu.
Fikri Işık, 2006 yılında İsrail-Lübnan Savaşı sonrasında Lübnan'da barışın tesisi amacıyla oluşturulan ve Türkiye'nin de kuvvet katkısında bulunduğu BM Lübnan Geçici Görev Gücü'nün (UNIFIL) başarıyla icra ettiği görevler sonucunda Lübnan-İsrail sınırında sağlanan güvenlik ve istikrar ortamının sürdüğünü bildirdi.
UNIFIL'in görev süresinin bugüne kadar 10 kez uzatıldığına işaret eden Işık, Türkiye'nin, geniş bir bölgeye yayılma riski taşıyan ve 34 gün süren İsrail-Lübnan Savaşına son verilmesi amacıyla o dönem yoğun diplomatik çaba sarfettiğine değindi.
Bakan Işık, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının UNIFIL'e iştirak etmeleri yolunda Hükümete yetki veren tezkerenin, Meclisin 5 Eylül 2006 tarihli kararıyla onaylandığını anımsattı.
Hükümetin Meclisten son olarak geçen yıl aldığı bu yetkilendirmenin süresinin 5 Eylül 2017 tarihinde dolacağını anımsatan Işık, "Hükümetimiz, ülkemizin katkı süresinin UNIFIL'in görev yönergesiyle eşgüdüm içinde uzatılabilmesini teminen, Yüce Meclisten vakitlice izin istemiş bulunmaktadır." ifadesini kullandı.
- "Kalıcı barış, güvenlik ve refah kuşağının oluşturulması"
Fikri Işık, Türkiye'nin dış politikasının temel hedeflerinden birisinin de ülke etrafında kalıcı barış, güvenlik, istikrar ve refah kuşağının oluşturulması olduğunu vurguladı.
Lübnan'ın coğrafi açıdan küçük olmakla birlikte, bölge istikrarı bakımından kilit öneme sahip olduğuna dikkati çeken Işık, şu görüşlere yer verdi:
"Lübnan'daki dini ve etnik gruplar arasında yaşanan dönemsel gerginlikler ve toplumsal huzuru hedef alan eylemlerde son yıllarda kaydedilen artış endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Lübnan'da etkin siyasi ve askeri güç konumundaki Hizbullah'ın artan ölçüde Suriye rejimine destek vermesi ve Suriye'deki ihtilafta rejimin yanında bilfiil yer alması, Lübnan'ı da Suriye'deki gelişmelere duyarlı hale getirmektedir.
Böyle bir dönemde Lübnan'da toplumsal uyumun korunması her zamankinden daha da önem kazanmıştır. Bu bakımdan Lübnan'la tüm temaslarımızda, bu ülkenin Suriye ihtilafına taraf olmama yolunda belirlediği politikaya bağlı kalınmasının son derece önemli olduğunun altını çiziyoruz."
Bakan Işık, 4,5 milyon nüfuslu Lübnan'ın 1,5 milyon Suriye ve Filistin'li mülteciye evsahipliği yaptığını, bu bağlamda mülteci sorununun Lübnan'ın önündeki en temel istikrarsızlık sorunlarından biri olarak göze çarptığını bildirdi. Işık, "DEAŞ terör örgütünün son dönemde Irak ve Suriye'de yarattığı kaos ortamının, Yemen ve Libya'da yaşanan gelişmelerle bölgesel planda etkisi hissedilen mezhepsel gerilimlerin, diğer bölge ülkelerine kıyasla sosyo-politik açıdan çok daha hassas dengeler üzerine kurulu Lübnan'ın barış, huzur ve istikrarına olumsuz yansımaları olabilecektir." dedi.
- "Hükümet kurulmasını memnuniyetle karşıladık"
Suriye kaynaklı güvenlik tehditi ve bölgesel çatışma riski bağlamında, Lübnan silahlı kuvvetlerinin desteklenmesi ve güçlendirilmesinin önemine işaret eden Işık, Lübnan'da iki yılı aşkın uzun iç müzakereler sonucunda Cumhurbaşkanlığı koltuğuna 31 Ekim 2016 tarihinde Mişel Aoun'un getirilmesi ve ardından Başbakan Saad Hariri'nin 18 Aralık 2016 tarihinde yeni Lübnan Hükümetini kurmasını memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.
Milli Savunma Bakanı Işık, UNIFIL'de görev yapan Türk birliklerinin sergilediği üstün performansın, diğer katılımcı ülkeler tarafından olduğu kadar, Lübnan halkı tarafından da taktirde karşılandığını belirtti.
Işık, Türkiye'nin bölgede huzuru, barışı ve refahı desteklediğini vurgulayarak, "Katar politikamız, bölge politikamız bunun bir sonucudur. Bölgede üstlendiğimiz tüm roller, bölgenin huzuru, refahı ve güvenliğini esas alan bir politikadır." dedi.
- Kıbrıs müzakereleri
Kıbrıs konusundaki müzakerelerin bitirildiğini anımsatan Işık, şunları kaydetti:
"Türkiye haklılığını, BM Güvenlik Konseyi, Genel Sekreterliği ve müzakerelere katılan tüm ülkeler nezdinde bir kez daha tescil etti. Türkiye, çözümden yana ama tavizden yana olmayan tavrını ortaya koydu. Görüşmeler kapanmıştır. Türkiye bu konuda hiçbir zaman ulusal çıkarlarından, Kıbrıs Türk halkının ulusal çıkarlarından zerrece taviz vermeden yoluna devam edecektir. Bu, Hükümet ve devlet politikasıdır. Bundan hiç tereddütünüz olmasın."
AA