BERLİN (AA) - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı AK Parti Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, Avrupa'da son dönemde artan İslamafobik saldırılara dikkati çekerek, ''Sorunun çözümü noktasında, geçmişte nasıl antisemitizm konusunda mevzuat düzenlemeleri yapılıp önlemler alındıysa şu anda da İslam ve Müslüman karşıtlığı konusunda da gerekiyorsa bir mevzuat değişikliği yapılmasının ve toplumda sorumlu açıklamalarla doğru bir algı oluşturmanın dünyanın barışına katkı sağlayacağını düşünüyorum.'' dedi.
AK Parti Elazığ Milletvekili Ömer Serdar, AK Parti Adıyaman Milletvekili Adnan Boynukara, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve AK Parti Denizli Milletvekili Sema Ramazanoğlu'ndan oluşan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu heyeti Avrupa'da artan İslamofobi eğilimlerini incelemek için Almanya'ya geldi.
Başkent Berlin'deki temaslarına, faili meçhul kişilerce kundaklanan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Koca Sinan Camisi'ni ziyaret ederek başlayan komisyon üyeleri, ardından eski Almanya Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz, Almanya İslam Konseyi (IR) Başkanı Burhan Kesici ve Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mazyek ile görüştü.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Serdar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bünyelerinde bulunan Batı Ülkelerindeki İslam Düşmanlığını İnceleme Alt Komisyonu çalışmaları kapsamında Almanya'da bulunduklarına işaret ederek, incelemelerin tamamlanmasının ardından bunu rapor haline getireceklerini söyledi.
Avrupa'daki İslam düşmanlığını derinlemesine araştırmaya çalıştıklarını dile getiren Serdar, amaçlarının Müslümanların nasıl bir sıkıntı yaşadıklarını ve bunun ileride bir güvenlik sorunu haline dönüşüp dönüşmeyeceğini belirten bir rapor sunmak olduğunu söyledi. Serdar ayrıca, akademik düzeyde dünyanın barışı, huzuru ve güvenliği için dünya kamuoyuna ve İslam dünyasına öneriler sunmak istedikleri ifade etti.
Avrupa'nın özellikle demokrasi, insan hakları, özgürlükler bağlamında bir değerler sistemi oluşturduğunu ve çok iddialı açıklamalar yapıldığını dile getiren Serdar, sözlerine şöyle devam etti:
''Burada yaşayan insanların bu sosyolojinin bir parçası olduğu gerçeğini kabul etmeleri gerekiyor. Avrupa'ya baktığımızda dini topluluk olarak Hristiyanlardan sonra en fazla topluluk Müslümanlar. Dolayısıyla bunlar beraber yaşamak zorunda olan, birbirine entegre olması gereken topluluklar. Fakat buralardan çatışma alanı oluşturulunca bu bir güvenlik ve asayiş sorununa dönüşür, dolayısıyla insanlığın geleceğini tehdit eder hale gelir ve siyasetçilerin bu konuda sorumsuz açıklamaları sonuçta sosyolojide karşılığını buluyor.''
Almanya İçişleri Bakanının ''İslam Almanya'ya ait değildir'' şeklindeki açıklamasının sahada olumsuz yansımalarının görüldüğünü vurgulayan Serdar, bu tip ifadelerin ileride toplumda bir asayiş sorununa dönüşebileceği uyarısında bulundu. Serdar, "Sorunun çözümü noktasında, geçmişte nasıl antisemitizm konusunda mevzuat düzenlemeleri yapılıp önlemler alındıysa şu anda da İslam ve Müslüman karşıtlığı konusunda da gerekiyorsa bir mevzuat değişikliği yapılmasının ve toplumda sorumlu açıklamalarla doğru bir algı oluşturmanın dünyanın barışına katkı sağlayacağını düşünüyorum.'' dedi.
Bu arada Batı Ülkelerindeki İslam Düşmanlığını İnceleme Alt Komisyonu Başkanı Adnan Boynukara da Avrupa'da meydana gelen saldırıları düzenleyenlerin Müslüman çıkması durumunda farklı, Batılı olması durumunda ise farklı tutum takınılmasının sık başvurulan bir durum olduğunu belirterek, "çifte standart" olarak nitelendirdiği bu tutumu eleştirdi.
Terör eylemlerine karşı durulması gereken yerin kim yaparsa yapsın ona karşı aynı mesafe olması gerektiğini kaydeden Boynukara, ''Eylemi yapan kişinin Müslüman olması, Hristiyan olması, Yahudi olması, Avrupalı olması terörün sonucunu ortadan kaldırmıyor, acıları hafifletmiyor. Bunu görmek lazım.'' ifadesini kullandı.
Boynukara ayrıca, asıl tehlikenin Batı'nın kendisini Batı yapan değerlerden kopması olduğunu sözlerine ekledi.
AA