İSTANBUL (AA) - Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Yaşar Yiğit, eline Kur'an alan kimi insanlar ve çevrelerin din üzerinden terör, şiddet, katliam, tefrika ve fitne üretebildiğini, bunları da meşruiyet zeminine oturtma gibi bir cehaleti gösterebildiğini belirterek, "Böylesi bir dünyada yaşıyoruz. Yapıp ettiklerimize, hatalarımıza ve kusurlarımıza Kur'an-ı ve peygamberi bu noktada zaman zaman alet ettiğimize şahit olmak hemen her birimizi üzmektedir." dedi.
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV), Vekaletle Kurban Kesimi Bilgilendirme Marmara Bölge Toplantısı, İslam Araştırmaları Merkezi Konferans Salonu'nda yapıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan toplantıda, TDV'nin tanıtım filmi gösterildi. Toplantıda, bölge, il ve ilçe müftüleri ile din görevlilerine vekaletle kurban kesimi konusunda bilgi verildi.
Din Hizmetleri Genel Müdürü Yiğit, açılıştaki konuşmasında, insanlığın Müslümanı gayrimüslimi, zengini fakiriyle zor süreçler yaşadığını söyledi.
Dünyanın etnik, siyasi, dini, mezhebi, yaşayışlar ve inanışlar bağlamında parçalanmışlık içerisinde olduğunu belirten Yiğit, kitabı ve peygamberi bir olan bir ümmetin hangi noktalarda neler yaşadığı, nelerle mücadele ettiği, birincil hedefinin ne olduğu, birbirine karşı tutum ve davranışlarının hangi odağa evrildiği, insan ve dünya tasavvurunun, medeniyet algısının hangi noktalara geldiği hususunda gözlem yapıldığında üzücü sonuçlarla karşılaşıldığını anlattı.
Yiğit, "Eline Kur'an alan kimi insanların, kimi çevrelerin din üzerinden terör, şiddet, katliam, tefrika ve fitne üretebilmektedir. Bunları da meşruiyet zeminine oturtma gibi bir cehaleti gösterebilmektedir. Böylesi bir dünyada yaşıyoruz. Yapıp ettiklerimize, hatalarımıza ve kusurlarımıza Kur'an-ı ve peygamberi bu noktada zaman zaman alet ettiğimize şahit olmak hemen her birimizi üzmektedir." diye konuştu.
Böylesi bir dünyada insanlığın hangi açıdan bakılırsa bakılsın bir umuda, insafa, adalete, objektif bakışa muhtaç olduğunu dile getiren Yiğit, "Umudun tükendiği, insafın, adaletin adete yerlerde süründüğü bir zaman diliminde bunları ayağa kaldıracak bir kesimin bulunması elbette önem arz etmektedir. İşte böylesi bir ortamda, böylesi bir zaman diliminde aziz milletimiz ve ülkemiz batıya da doğuya, kuzeye de güneye, Afrika'ya, Müslüman'a gayrimüslime umut olma eğilimi içerisindedir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Kurbanı çok önemsiyoruz"
Mazlum ve mağdur coğrafyalara gittiklerinde memnuniyetle karşılandıklarını anlatan Yiğit, şunları kaydetti:
"Gittiğimiz hiçbir yerde 'Neden geldiniz sizi gidi zalimler, sömürgeciler?', 'Bizi sömüreceksiniz, bizim kaynaklarımızı tarumar edeceksiniz' çığlığına, serzenişine muhatap olmayı bir tarafa bırakın, 'Niçin geciktiniz, neredeydiniz?' denilmesi bizim bu noktada ne kadar büyük bir millet olduğumuzu, umudun milleti ve ülkesi olduğumuzu iletmekte fayda vardır. Bizler daha fazla çalışmak, daha fazla gayret etmek durumundayız. Çünkü dünyanın bu parçalanmışlığının neticesinde kaynakların adil kullanılmaması neticesinde birçok yerde gözyaşı, kan, vahşet, keder, açlık ve sefalet görüyoruz. Dünyada bir milyara yakın insan günde bir dolara geçiniyor, 1 milyar insan kronik açlıkla mücadele ediyor. Yılda 5 milyon bebek yetersiz beslenme sebebiyle hayatını kaybediyor. Böylesi bir dünyada Anadolu insanı olarak, Müslüman olarak bizler 'Bana ne?' diyeceğimiz bir imana ve inanca sahip değiliz. Kurbanı bu nedenle çok önemsiyoruz."
- "Afrika'da kesilen kurbanlar sevgi mektubu mesajı taşıyor"
İstanbul Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz, açılış konuşmasında, kurbanın ilk insanlardan itibaren bilinen ve Müslümanlara vacip kılınan en kadim ibadetlerden birisi olduğunu; adanmışlığı, teslimiyeti, maldan ve candan geçmeyi sembolize ettiğini anlattı.
Afrika'da kesilen kurbanların adeta birer sevgi mektubu mesajı taşıdığını dile getiren Yılmaz, "Orada insanlar eti, senede bir kez Kurban Bayramı'nda ve Türkiye'den giden kurbanlar vesilesiyle görüyor. Bu gerçekten üzerinde durulması ve düşünülmesi gereken bir husus. Hakikaten bu kurbanların yüksek seviyede bir tebliğ değeri olduğunu görüyorsunuz." dedi.
Kurban etinin din ayrımı yapılmadan ihtiyaç sahibi herkese dağıtılmasının o coğrafyada yaşayan farklı dinlere mensup insanların İslam'a ısınmalarına vesile olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Bir Hristiyan kadının kurban eti aldıktan sonra caminin duvarını öperek şükran ifadesi kullanması, 'Ben bu cami sayesinde bu ete nail oldum.' diyerek camiye teşekkür etmesi aslında caminin sahibinedir, o caminin cemaatinedir. Bu hadise Habeşistan'da gerçekleşiyor." diye konuştu.
Müslümanların, Afrika'ya tarih boyunca yardım götürdüğünü anlatan Yılmaz, Afrika'nın, 19. yüzyılda Batı'nın yer altı ve yer üstü zenginliklerini ülkelerine taşıdığı mağdur ve mazlum coğrafya olduğunu kaydetti.
Yılmaz, Amerika'nın keşfinden sonra Afrika'dan çalıştırılmak üzere bu ülkeye götürülen insanların bir kısmının Atlas Okyanusu'nun azgın dalgalarında telef olduğunu, bazılarının esir düştüğünü ifade ederek, bu insanların bazılarının din değiştirmek durumunda kaldığını söyledi.
- 275 bin hisse kurban dağıtılacak
TDV Kurumsal İletişim Müdürü Kerim Küçüksarı ise yaptığı sunumda, Diyanet İşleri Başkanlığı ile bu yılki Vekaletle Kurban Kesim Programı kapsamında, yurt içinde 275 il ve ilçe merkezinde, yurt dışında da 135 ülkenin 400 bölgesinde kurban kesimi yapılacağını söyledi. Küçüksarı, kurban vekaletlerine göre 275 bin hisse kurbanın kesilerek dağıtımının yapılmasının planlandığını kaydetti.
TDV olarak bu yıl vekalet yoluyla kurban kesim bedellerini yurt içinde 850 TL, yurt dışında da 600 TL olarak belirlediklerini aktaran Küçüksarı, "Vatandaşlarımız, www.diyanetvakfi.org.tr ve bagis.diyanetvakfi.org.tr adreslerinden online bağış yapabilmenin yanı sıra il ve ilçe müftülüklerimize, cami görevlilerimize, PTT şubeleri ile anlaşmalı bankalar aracılığıyla da vekalet yoluyla kurban programına katılıp kurbanlarını vekalet yoluyla kestirebilir" dedi.
Toplantıya, İstanbul'un yanı sıra Edirne, Tekirdağ, Kırklareli ve Yalova'dan müftüler ve ilgili personeller de katıldı.
AA