Bir yerde üç beş arkadaş otururken içimizden biri şöyle diyordu “ ilçede yaşanan bakkal cinayetinden sonra çok korkuyorum. Nedeni ise karşımdan gelen adamın ne yapacağını kestirmeme endişesi beni o günden beri tedirgin ediyor, tanımadığım yabancı insanlara bile şüpheyle bakar oldum ” dedi.
O lafı duyduktan sonra ilçede son yıllarda yaşanan bazı olaylar gözümün önünden geçti. Hep birlikte hatırlayalım “Seydişehir’ de cinayet, Bekçi ölü bulundu, Seydişehir de Olaylı gece, Bıçaklı kavgada bir kişi hayatını kaybetti, Kavga ettiği babasını bıçakladı, Silahlı Çatışma, Seydişehir’deki ''Falcı'' Cinayeti, Kavga ettiği eşini bıçakladı, İş adamı tehdit edildi, Yaşlı kadın Evinde gelen kişilerce darp edildi… Sonuç Bıçaklı kavga,tehdit, silahlı saldırı, soygun ...olarak devam eden haber başlıkları.
Ne hale geldik nasıl bir ortama sürüklenip gidiyoruz. Bu gidiş nereye demekten kendini alamayan insan, Bu kadar yaşanan kötü olaydan sonra endişe duymamak mümkün mü?
….
Ne masum insanlarmış gözüm yaşardı.
Son günlerde yazılanları ve söylenenleri Türkiye dolayısı ile bizlerde ibretle ve dehşetle takip ediyoruz. Son yakalanan ETÖ sanıklarına ve olayla ilgisi olan bazı kişilere neredeyse madalya takacaklar!
O kadar suçsuz, o kadar masum ve o kadar ülkesine sevdalı gösteriyorlar ki; bazı kanalları seyredenler, kimi gazeteleri ve köşe yazarlarını okuyanlar, yakalanan kişilerin maruz kaldıkları muameleden dolayı yazık bu adamlara yapılan diyesi gelir.
Tüm bu yaşananlar bir “darbe girişimi” değil de; sanki duygusal bir Türk filmi..
Bu adamların yapmaya çalıştıkları şey, Türkiye’yi adım adım bir darbe ortamına sürüklemek değil mi?
Bu adamların yapmaya çalıştıkları şey; bir kaos ortamı oluşturmak değil mi? Yaptıkları bölücülük ve misyonerlik değilse; Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkanlarla, cadde ve sokaklarda İncil arası Dolar” dağıtarak misyonerlik yapanlar..
PKK’nın yaptığı “bölücülük” ise, “PKK’lılara burs” verenlerin yapmaya çalıştıkları nedir?
Ele geçirilen belgelere göre öğrenciler Alevi, Kürt, dinci, tarikatçı şeklinde fişlenmiş.
Burs başvuruna düşülen bazı notlar; Alevi hemen verilmeli, Kürt ve akıllı çocuk, olumlu. , Tarikatlara inanıyor, olumsuz. İhtiyacı var, ancak bana gerici gibi göründü. Fethullah Hoca hayranı, ret, Çalışkan çocuk ama İHL mezunu” bu düpedüz bölücülük değil de ne ya o zaman.
Elde edilen bilgiler göre Dünya Kiliseler Konseyi’nden para” alıp PKK’lılara burs verdikleri tespit edilmiş…
Bu kadar şeyden sonra baba beni okula gönder öylemi… Vah vah gözlerim yaşardı… Bunlar bizim Ergenekon operasyonu başladıktan sonra öğrenebildiğimiz bazı şeyler.. Pekala yıllarca göremediklerimiz ne olacak o zaman…