HDP grup toplantısında konuşan Temelli, YSK’nın KHK’lıların mazbata almasını engelleyen kararına ilişkin şunları söyledi: “KHK ile ihraç ettiler, mahkeme yolunu kapattılar ondan öteye YSK eliyle vatandaşlı hakkını gaspetmeye çalıştılar. YSK’ya KHK ile ihraç edilenlerin durumu soruldu. Hiçbir mahsur yoktur denildi. Bugün mecliste 10 tane KHK ile ihraç edilmiş milletvekili var. KHK ile ilgili bir sıkıntını olup olmayacağı bizzat YSK’ya soruldu. YSK olağanüstü hal döneminin hukukuna tabii olarak tüm bu arkadaşlarımıza tuzak kurdu. Tuzakçıdır. Yüksek Seçim Kurulu değildir, Yüksek Sahtekarlık Kurulu’dur.”
HEP eş genel başkanı ekonomi yönetimini de eleştirerek şu ifadeleri kullandı: “Enflasyonun düştüğü falan yok artmaya devam ediyor. Hollanda büyüklüğünde bir tarım arazisini yok eden bir iktidar var karşımızda. Sadece gıda fiyatları değil halkın zaruri ihtiyaçları neyse oralarda fiyat yükselmeleri devam ediyor. Kanser ilaçları. Kanser Vakaları her geçen gün artıyor ne kanser ilacı bulunabiliyor ne de fiyatlarda bir düşüş yaşanıyor. Bu kayyım zihniyetinden kurtulmak lazım. Bu arada halı da hâlâ gelmedi. Her gün yeni yeni yolsuzluklar açıklanıyor ve bunların yayınlanması yasaklanıyor. Kendisi kayyım iken yolsuzlukları teşvik edildiği için bununla ilgili yasak kararı alıyor.”
YSK’nın verdiği iptal kararıyla tüm meşruiyetini yitirdiğini savunan Temelli, bu konuda tüm ‘demokrasi güçlerini’ uyarmış olduklarını belirtti: “Ama Türkiye halkları Muşta, Malazgirt’e bakmadılar, HDP’ye yapılan bunca baskıya, zulme bakmadılar. YSK marifetiyle yapılan şeyin nelere yol açacağı daha seçimlere giderken belliydi. Biz bunları dile getirdik. Türkiye’de barış mücadelesine şaşı bakanlar bir türlü dönüp bu haksızlıklara sessiz kaldılar.”
Temelli, 31 Mart seçiminde ‘Üç tane belediye başkanlığı, beş tane belediye meclis üyeliği pazarlığı’ yapmadıklarını kaydederek şu ifadeleri kullandı: “Tam tersine Türkiye’nin özlemini duyduğu barışın yolunu açmak için mücadele ettik. Dün ne yaptıysak yarın da onu yapmaya devam edeceğiz.”