Temizlikte Konya Barosu’nu unutmayın!

M. Mustafa Özdemir

Hain, satılmış FETÖ’nün TSK'daki maşaları, Türkiye'de darbe yapmaya kalktı.

Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Arabı... Alevisi, Sünnisi...  AK Partilisi MHP'lisi CHP’lisi, Saadet Partilisi, diğerleri... Partilisi, partisizi...

Millet sokaklara döküldü.

Ülkesine, milletine, milli iradesine canı pahasına sahip çıktı.

Bu uğurda can verdi, şahadet şerbetini içti.

Halk, vatansever gerçek Türk ordusuna, ‘Mehmetçik’ine, şanlı bir kahramanlık destanı veren polisine sahip çıktı...

"Milli İrade sandıkta tecelli eder. Kimin gelip gideceğine ben karar veririm... Bir darbe olacaksa bunu sandıkta ben yaparım" dedi. 

Büyüksün Milletim...

Büyüksün şanlı Polisim..

Büyüksün gerçek Türk Askerim...

Tarih bunu da yazacak hem de altın harflerle...

Burada MHP lideri sayın Devlet Bahçeli ve ‘Emniyet Teşkilatı’nın özel teşekkürü hak ettiğini söylemeden geçemeyeceğim.

***

Yazdık, yazdık, yazdık…

Bu FETÖ meselesini, memleketin en büyük meselesi, ülkenin bekası, çocuklarımızın geleceği bildik, mazlumların umudu, İslam dünyasının bekası olarak bildik.

“Bu örgüt, bu toprakların gördüğü en adi, en şerefsiz, en kahpe, en büyük ihanet örgütüdür” dedik.

“Konya, FETÖ’nün en güçlü olduğu yerlerden birisidir” dedik.

Konya’da başından beri FETÖ’ye karşı; yetkililer, ilgililer, belediye başkanları, STK temsilcileri, siyasiler tarafından n güçlü tepki verilemediğini yazdık.

Konya’da birkaç tutuklu ile yürütülen FETÖ davasının çok da iç acısı olmadığını birkaç tutuklu ile yürütülen davanın aslında olması gerekenden çok uzakta olduğunu söyledik.

“Bakın Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen FETÖ operasyonlarının bir ucunun hep Konya’ya dayanıyor” dedik.

Konya’da FETÖ’cü hakimlerin “Memleket” gibi FETÖ’yle etkin mücadele eden basın üzerindeki baskılarını, yıldırma politikalarını yazdık.

Verilen “Erişim engelleme” kararlarını yazdık.

Başka mahkemenin verdiği ret kararların nasıl bozularak FETÖ’cüler lehine kararlar verildiğini yazdık, kamuoyuyla paylaştık.

Vatan haini firari FETÖ zanlılarının avukatlarının utanmadan sıkılmadan, tekziplerle, davalarla nasıl medya üzerinde baskı kurmaya çalıştığını yazdık.

Basına yapılan sistematik baskı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı “Çatı İddianamede” de yer aldı.

Kısacası,  Konya’da FETÖ’yle mücadelenin yetersiz, olması gerekenden çok uzakta olduğunu anlatmaya çalıştık.

***

Vel hasıl son kanlı darbe girişimi, sözün bittiği yer oldu.

Ordunun başındaki komutanı, başkomutanını öldürmek için yola çıkan, 7 düvelin bile yapmadığını, yapmadığını yaparak milli iradenin tecelligâhı ‘Gazi Meclis’i bile bombalayan FETÖ’nün ne kadar adi ne kadar şerefsiz, ne kadar satılık bir örgüt olduğunu canlı olarak  görmüş olduk.

Allah’ın inayeti, milletin direnişiyle bu hain darbe girişimi püskürtüldü.

Bu uğurda can veren şehitlerimize minnet borçluyuz. Onların hakkını hiçbir şekilde ödeyemeyiz. Ancak emanetlerine sahip çıkarak bir nebze vefamızı gösterebiliriz.

***

Şimdi bundan sonrasına bakmak lazım.

Türkiye bu kanseri bünyesinden temizlemek zorundadır.

Bu, darbenin bu ülke literatüründen çıkarılması adına önem taşıyor.

Bu darbecilerin her biri adalet önüne çıkarılıp her birine en ağır cezalar verilmezse şayet, her 10 yılda 15 yılda darbe girişimleri olmaya devam edecektir.

UCU KİME DOKUNUYORSA ORAYA KADAR GİTMELİ
Konya’ya dönecek olursak;

Bir kez daha yineliyorum, Konya FETÖ’nün en güçlü olduğu illerden biri.

Konya’da yapılacak çok temizlik var.

Çok kararlı bir şekilde olayın üzerine gidilmeli.

Bu işin ucu kime uzanıyorsa, kime dokunuyorsa oraya kadar gidilmeli.

Bakın, devletin okullarında görev yapan yüzlerce FETÖ’cü öğretmen var, Konya emniyetinde pasif görevlere kaydırılmış, hala birçok FETÖ’cü polis var.

Haa.. Bunlar öyle korkuyor, tırsıyor, kendilerini gizliyorlar falan sanıyorsanız yanılıyorsunuz.

Bugünden sonra değişecek ayrı konu!

KAMU KURULUŞLARI, BELEDİYELER, ÜNİVERSİTELER…

Kamu kuruluşlarında, devlet dairelerinde bugüne kadar neredeyse hiç birşey yapılmadı.

Belediyelerde de temizlik şart.

Bugüne kadar operasyonlardaki en büyük engellerden birisi “mevzuat” oldu.

Bu durum “Çatı İddianamede” de yer aldı.

Ama son darbe girişiminde sonra herhalde mevzuat artık büyük engel olmaktan çıkacaktır.

Sonra Selçuk Üniversitesi, NEÜ’deki FETÖ’cü akademisyenler.

Mevlana Üniversitesi’ni zikretmeye bile gerek yok!

Hepsi belli.

HAKİM VE SAVCILAR GÖZALTINDA

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın çok hızlı harekete geçmesi bizleri memnun etti.

Konya Adliyesi’nde FETÖ’yle bağlantılı olduğu iddia edilen hakim ve savcılar gözaltına alındı.

(Bu arada; gözaltına alınan askere, polise, emniyet müdürüne, subaya, generale, vatandaşa, takılıyor da hakim ve savcılara neden “kelepçe” takılmıyor? Onların ayrıcalığı ne? Kelepçe takma konusunda bir standart olması lazım)

KONYA BAROSU UNUTULMAMALI!

Ve hep unutulan, atlanılan belki gündeme gelmeyen kurum.

FETÖ’nün en etkin olduğu yerlerden birisi: Konya Barosu…

Çok açık söylüyorum;

Konya Barosu’nda temizlik yapılmadan FETÖ mücadelesinde başarılı olunamaz!

FETÖ’yle bağı olan avukatlar mutlaka gözaltına alınmalı, tutuklanmalı ve meslekten uzaklaştırılmalıdır.

FETÖ’cüyü tutukluyorsun, ondan talimat alan, onu savunan, FETÖ’cü hakim ve savcılarla işbirliği içerisinde hukuksuz kararlarla, kendileri dışındakiler üzerinde baskı kuran FETÖ’cü avukatlar geziyor. Böyle bir şey olabilir mi?

78 MİLYON ARKANIZDA

Eceli gelen köpek cami duvarına yaptı…

Milletin paralarıyla alınmış silahlarla millete kurşun sıktı.

Şimdi top siyasi iradede, yargıda. Namuslu, vatansever hakim ve savcılarda…

78 milyon vatandaş arkalarında…

Türkiye; bu adi, şerefsiz, satılık, kahpe ve katil örgüte öldürücü darbeyi vurmak zorunda.

 

Yorum Yap
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.