BİNGÖL/SİİRT (AA) - Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki terör olaylarında yakınlarını kaybedenler, PKK'lı teröristlerin yaşamı hiçe sayan saldırılarına tepkilerini dile getirdi.
Eşini, annesini ve evlatlarını terör saldırılarında kaybetmenin üzüntüsünü ilk günkü gibi yaşayan vatandaşlar, başka ailelerin de yüreklerine aynı acının düşmemesi için terör olaylarının son bulmasını istiyor.
Bingöl'de 29 Ekim 2011'de terör örgütü PKK mensuplarınca düzenlenen saldırıda eşi Hatice ve oğlu Veysel Belgin'i kaybeden Kadri Belgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör saldırılarını kınadı.
"Her terör saldırısında acımız tazeleniyor." diyen Belgin, Ankara'daki terör saldırısının da yüreklerindeki ateşi alevlendirdiğini belirtti. Belgin, Ankara'daki patlamadan duydukları üzüntüyü aktararak saldırı kendi evlerinde yaşanmış gibi hissettiklerini söyledi.
Saldırıda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da şifa dileyen Belgin, şöyle devam etti:
"Metanetimizi koruyarak sabırlı olmalıyız. Ülkemiz güçlü, devletimiz büyüktür. Nice olayların üstesinden gelindiği gibi bu olayların da üstesinden gelineceğine inanıyorum. Bu ülke öyle kolay kolay kurulmadı. Kanımızı dökerek, canımızı vererek bu ülkeyi bu hale getirdik. Bunlar da bilsinler ki bu ülkeyi kimseye kaptırmaya niyetimiz yok. Terör konusunda milletimiz, birlik ve beraberlik içinde olmalıdır. Her şeyin devletten beklenmesi doğru değil. Halkımız, teröre karşı duyarlı olmalıdır. Özellikle şehit yakınları metanetini korumalı ve hainleri sevindirmemelidir."
- "İçimden hıçkıra hıçkıra ağlamak geliyor"
Ölümün Allah'ın emri, şehitliğin ise en yüce mertebe olduğunu vurgulayan Belgin, "Tek dileğim, Allah'ın bana da şehit olmayı nasip etmesidir." dedi.
"Çocuğumu ve eşimi terör saldırısında kaybettim." ifadesini kullanan Belgin, terör olaylarında hayatını kaybedenleri evladı ve kardeşi gibi gördüğünü dile getirdi.
Belgin, "Elbette üzüntümüz büyük ancak hainleri sevindirmemek için üzüntümüzü belli etmiyoruz. Bazen yaşanan olaylar karşısında içimden hıçkıra hıçkıra ağlamak geliyor ancak acımı yüreğime gömüyorum. Devletimiz bize sahip çıktı. Her şeyimizi devletimize borçluyuz. Devletimiz, hükümetimiz, çocuklarıma da bana da sahip çıktı." diye konuştu.
- "Yaramıza tuz basıyor, acımıza acı katıyorlar"
Yaşanan terör saldırılarının Kürt sorunuyla ilgisini bulunmadığına işaret eden Belgin, "Ben, daha önce TBMM İnsan Kakları Komisyonunda konuştum. Bu olaylar, Kürt meselesi değildir. Bu coğrafyada yaşayan insanların yüzde 80'i Kürt. Bunların bir sorunu yoktur. Sorun, sadece terör sorunudur. Biz bu olaya terör sorunu olarak bakmadığımız sürece bu olayın çözülmesi zor. Bu olayın artık Kürt meselesi değil terör sorunu olarak görülmesi gerekiyor." dedi.
Belgin, HDP'lilerin teröristlerin cenazelerine katılmasından duyduğu rahatsızlığı ifade ederek "Bu görüntüyü vererek yaramıza tuz basıyor, acımıza acı katıyorlar. Onlara saldırıp tepki göstermemizi bekliyorlar ama biz bunu yapmayacağız. Onlar her zaman alçak olarak, yüce Türk milleti de kahraman olarak kalacak bu ülkede." diye konuştu.
- "Terörün ne dini ne imanı var"
Oğlu jandarma er Mansur Cengiz vatani görevini yaptığı Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesindeki Karabulak Jandarma Karakoluna düzenlenen terör saldırısında şehit olan baba Fadıl Cengiz, terör saldırılarında hayatını kaybedenlerin yakınlarının duyduğu üzüntüyü çok iyi bildiğini bildirdi.
"Terörün ne dini ne imanı var. Bunlar ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmanın peşindeler ama inşallah bunu başaramayacaklar." diyen Cengiz, şöyle konuştu:
"Ankara'daki saldırıyı yapan ile Ağrı'daki saldırıyı yapan arasında hiçbir fark yok. Terör bir tarafından vatanın gencecik evlatlarını hedef alırken diğer taraftan ülkenin sivil, korumasız insanlarını hedef alıyor. Terör bir beladır ancak Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. İnanıyorum ki bunlar yaptıklarının bedelini er ya da geç ödeyecekler."
Cengiz, Ankara'daki saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarının acısını yürekten paylaştığına dikkati çekerek saldırıyı gerçekleştiren ve destekleyenleri Allah'a havale ettiğini söyledi.
Türkiye'nin huzurunu bozmaya yönelik saldırıların bundan önce olduğu gibi bundan sonra da olabileceğini ifade eden Cengiz, Türkiye'nin büyümesini, huzura kavuşmasını istemeyen dış mihraklar olduğunu aktardı.
Terörün kimseye hizmet etmediğini belirten Cengiz, "İnşallah halkımız bir olup bunlar fırsat vermez. PKK, piyonu olduğu maşalara hizmet ediyor. Güneydoğu'da sözde Kürtlerin hakkını savunduğunu söyleyen PKK, gelip benim gibi bir Kürt bir babanın evladını şehit etti. Oğlum da Kürt, atalarımız da Kürt. Terörün ne dini ne imanı var." görüşünü dile getirdi.
- "Terör örgütü en büyük zararı Kürt halkına veriyor"
Siirt'in Bayraktepe köyünde 22 yıl önce terör örgütü PKK mensuplarınca gerçekleştirilen ve 11 kişinin kurşuna dizilerek öldürüldüğü saldırıda annesini ve 45 günlük bebeğini kaybeden Kenan Şehitoğlu, yaşadıklarının hala hafızalarından silinmediğini vurguladı.
Ankara'daki saldırıda da sivillerin hedef alındığını aktaran Şehitoğlu, bunun PKK'nın geçmişte yaptığı ve bugün de sürdürdüğü bir eylem tarzı olduğunu ifade etti. Şehitoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Sözde Kürtleri savunduğunu ifade eden terör örgütü, en fazla zararı Müslüman Kürt halkına veriyor. Sözde Kürtleri savunduğunu söyleyen örgüt, bugün en fazla benim canımı acıtıyor. Daha 45 günlük bebeği, Kürt olan annemi katleden terör örgütü üyelerinin bugün cenazelerine HDP milletvekilleri katılıyor, teröristlere şehit deniliyor. Bu, kabul edilebilir bir durum değil. Bunun gereği yapılmalıdır. Annemi ve bebeğimi katleden teröristlerin cenazelerine katılma cüretini gösteren HDP milletvekillerinin yaptığı hareket yanlarına kar kalmamalı. Sözde milletvekillerinin yaptığı bu hareketler, bizleri derinden üzüyor."
Şehitoğlu, terörle mücadele kapsamında bölgede yürütülen operasyonları desteklediklerini kaydetti. "Teröristlerin cenazelerine katılıp gövde gösterisi yapan HDP milletvekilleri ve belediye başkanları hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatılması ve milletvekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istiyoruz" diyen Şehitoğlu, yaşanan olayların son bulmasını istedi.
AA