"Terör örgütleri eş zamanlı olarak Türkiye'ye saldırıyor"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz:- "FETÖ, 15 Temmuz'da en çıplak şekliyle karşımıza çıktı. Ama bundan ibaret değil, PKK var. FETÖ belki sadece dini argümanları kullanıyordu kendini perdelemek için, PKK da etnik argümanları kullanıyor. Diğer tarafta

ANKARA (AA) - KURBANİ GEYİK / SİNAN USLU - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz'da en çıplak şekliyle karşılarına çıktığını belirterek, "Ama bundan ibaret değil, PKK var. FETÖ belki sadece dini argümanları kullanıyordu kendini perdelemek için, PKK da etnik argümanları kullanıyor. Diğer taraftan DAEŞ gibi yine farklı bir çerçevede dini argümanları kullanan terör örgütleri var. Baktığınız zaman bütün bunlar, eş zamanlı adeta koordineli şekilde Türkiye'ye saldırıyor. Biri bitiriyor, diğeri nöbeti devralıyor." dedi.

Yılmaz, AA muhabirine, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Darbecilerin esas hedefinin, "Türkiye'yi çökertmek" olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Amaçları, ülkemizi Ortadoğu'da gördüğümüz başka ülkelere benzetmekti ama Cenab-ı Allah çok şükür bu tuzaklarını boşa çıkardı. Amaçladıklarının tam tersine bir manzarayla karşı karşıya kaldılar. Onlar parçalamaya kalkıştılar, Cenab-ı Allah kalplerimizi birleştirdi." ifadesini kullandı.

Türk milletinin, FETÖ'nün hain darbe girişimi karşısında, milli birliğini güçlendirdiğini vurgulayan Yılmaz, Demokrasi ve Şehitler Mitingi ile eş zamanlı olarak 81 ilde, milyonların katılımıyla mitingler düzenlendiğini hatırlattı.

Yılmaz, demokrasi nöbetlerinin dünya tarihinde bir ilk olduğuna işaret ederek, "Bu kadar mitingin eş zamanlı olarak yapıldığı başka ülke var mı, ben bilmiyorum doğrusu. Guinness gelip sertifikalandırsaydı, Rekorlar Kitabı'na girerdi herhalde bu hadise. Milletimiz üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Sadece 15 Temmuz gecesi darbeyi püskürtmekle kalmadı, aynı zamanda 26 günlük demokrasi nöbetini hiç usanmadan, yorulmadan, aynı heyecanla gerçekleştirdi. Bu, tarihimizde de bir ilk aslında." değerlendirmesini yaptı.

Yılmaz, Türk milletinin sokaklara çıkıp hiçbir taşkınlık yapmadan, en küçük bir huzursuzluk oluşturmadan, son derece vakur bir şekilde demokrasiye ve vatana sahip çıktığını bildirdi.

- "Yapısal birtakım tedbirler alıyoruz"

"Türkiye'de, 15 Temmuz öncesine göre milli birliğimiz de demokrasimiz de daha güçlü." diyen Yılmaz, şöyle devam etti:

"Bütün bu yaşanan hadiseler, Türkiye'de iç siyasi polemikleri, siyasi kutuplaşmayı azalttı. Gerek siyaset alanında gerek medyada diyalog ortamı daha güçlenmiş oldu. Bu da demokrasimiz adına bize yeni bir fırsat sunuyor. Bir taraftan bu menfur darbe girişimine karşı yapılması gerekenler yapılıyor, FETÖ'nün bütün kurumlarımızdan temizlenmesi yönünde çalışmalar sürdürülüyor. Diğer taraftan da bir daha böyle hadiseler yaşanmasın diye yapısal birtakım tedbirler alıyoruz, kurumsal değişiklikler yapıyoruz. Ordumuzda yaptığımız reform bu anlamda çok önemli. Bu, ülkemiz ve demokrasimiz için de son derece önemli."

Darbe girişiminin yalnız demokrasiye değil, aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı yapıldığı belirten Yılmaz, "Neresinden bakarsanız bakın 15 Temmuz hain girişimi, öngörülenin tam tersine milli birliğimizi güçlendirdi, demokratik reformlar için bize güçlü bir zemin sağladı. Ordumuzun, güvenlik güçlerimizin bu hainlerden temizlenmesi ve çok daha güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi için bize güzel bir fırsat sundu." diye konuştu.

- "Türkiye'deki gerçekleri bir türlü görmek istemediler"

Yılmaz, Türkiye'de yaşanan darbe girişimine karşı Batı ülkelerinin çifte standardını değerlendirerek, şu görüşlere yer verdi:

"Türkiye'de iç siyaset ve medya iyi bir imtihan verdi, bu süreçten güçlenerek, rüşdünü ispat ederek çıktı ama Batı medyası maalesef Türkiye'ye bakıştaki önyargılarının dışına çıkamadı. Batı'nın içinde belli güç odakları maalesef Türkiye'ye ilişkin hesaplarının bir sonucu olarak, Türkiye'deki gerçekleri bir türlü görmek istemediler, halkın bu destansı direnişini görmek istemediler.

Geçmişte Çin'deki Tiananmen Meydanı'nda bir hadise yaşandı, neredeyse efsaneleştirdiler. Halkımız, onun çok daha ötesinde fedakarlıklar gösterdi. Bununla ilgili maalesef Batı medyasının gözlerinin kör, kulaklarının sağır olduğunu gördük. Bu, gerçekten Batı medyası adına üzüntü verici bir durum. Biz sonuçta şuna inanıyoruz, doğrular ne ise er veya geç ortaya çıkar. Ama bundan Batı medyası mahcup olacak inşallah. Çünkü burada bu milletin destansı mücadelesini, demokrasi mücadelesini görmemeleri, Batı'nın kendi ilkeleri açısından da son derece sıkıntılı bir durum. Aslında Batı'nın kendi içinde ne kadar problemli bir dönemden geçtiğini de gösteriyor."

- "FETÖ, 15 Temmuz'da en çıplak şekliyle karşımıza çıktı"

Yılmaz, FETÖ'nün darbe girişiminin başarısız olmasının ardından Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde terör örgütü PKK'nın eylemleri hakkında da görüşlerini aktardı.

Türkiye'nin birden fazla terör örgütüyle mücadele ettiğine vurgu yapan Yılmaz, "FETÖ'nün neler yapmaya çalıştığını gördük. FETÖ, 15 Temmuz'da en çıplak şekliyle karşımıza çıktı. Ama bundan ibaret değil, PKK var. FETÖ belki sadece dini argümanları kullanıyordu kendini perdelemek için, PKK da etnik argümanları kullanıyor. Diğer taraftan DAEŞ gibi yine farklı bir çerçevede dini argümanları kullanan terör örgütleri var. Baktığınız zaman bütün bunlar, eş zamanlı adeta koordineli şekilde Türkiye'ye saldırıyor. Biri bitiriyor, diğeri nöbeti devralıyor. İşte tam FETÖ ile mücadele edilen bir dönemde bakıyorsunuz PKK terörü gündeme giriyor." dedi.

- "Aynı akıl tarafından kumanda edilen yapılar..."

Son dönemde yaşanan terör saldırılarında şehit düşenlere Allah'tan rahmet, ailelerine ve Türk milletine başsağlığı dileyen Yılmaz, şunları ifade etti:

"Bu terör örgütleri arasında çok güçlü bağlar var. Alt düzeyde birtakım eleman bağlantılarından aynı merkezlerden yönlendirilmeye varıncaya kadar aralarında ciddi ilişkiler olduğuna inanıyorum. Yoksa bu kadar tesadüf olamaz. Birbirlerine adeta nöbeti devreder gibi eylemler yapmaları, hepsinin aynı hedefe yöneldiklerini gösteriyor. Hedefleri, Türkiye'nin ilerleyişini durdurmak, Türkiye'nin gücünü kırmak, demokrasisini sonlandırmak, Türkiye'yi bir kaosa sürüklemek. Aralarında hedef birliği var bir defa. Çok farklı görüntülerle ortaya çıkıyorlar ama amaçları, hedefleri ortak.

Kumanda edildikleri yerlerin de ortak olduğunu düşünüyorum. Aynı akıl tarafından kumanda edilen yapılar olduğunu düşünüyorum ve aralarında belli ilişkiler olduğunu düşünüyorum. Bu, artık daha görünür hale gelmeye başladı. Son yaşadıklarımızla birlikte aslında yakın tarihimizi de yeniden yorumlamalıyız diye inanıyorum. Yani yakın tarihimizde yaşadığımız birtakım hadiseleri, olayları bu gözle yeniden ele almalıyız."

- "Aynı akıbete uğrayacaklar"

Cevdet Yılmaz, askerin, istihbaratın, emniyetin ve diğer alanların içinden birçok hain çıktığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Acaba bu insanlar geçmişte PKK ile terör örgütleriyle ne tür ilişkiler geliştirmişlerdi? Yaşanan birtakım hadiselerde acaba bunların rolü ne oldu? Bunların hep sorgulanması gerektiğine inanıyorum. Tek tek her bir olayla ilgili bir hüküm vermek istemiyorum ama 15 Temmuz'da yaşadıklarımızdan sonra geriye dönük bütün olayların tek tek incelenmesi, yorumlanması gerektiğine yürekten inanıyorum. Çünkü aralarındaki bağlantı artık çok net hale gelmiş durumda. Ama nasıl ki FETÖ püskürtüldüyse ve gereği yapılıyorsa diğer terör örgütleriyle ilgili de kararlı bir şekilde milletimizin sağlam duruşuyla siyasi irademizle mücadelemize devam edeceğiz ve aynı akıbete uğrayacaklar. Ondan hiçbir şüphemiz yok. Belki belli zararlar verecekler, belki belli bedeller olacak ama inanın hiçbiri başaramayacak. Türkiye, bütün bu terör örgütlerini bir bir gündemden düşürecek ve yoluna devam edecek."

AA

Gündem Haberleri

Niğde'den Dubai çikolatasına farklı yorum
Antika Dükkanını Lağım Suyu Bastı: İSKİ'ye Tepki
Okulun duvarını çocuklar boyadı
Doğanşehir’de 4.9 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İller de Sarsıntıyı Hissetti
İBB Meclisi’ne damga vuran konuşma: Gök kubbeyi başınıza yıkarız