Tıkalı bacak damarına stent tedavisi

Bacak damarında tıkanıklığa bağlı olarak ayaklarında yaralar oluşan ve bir süredir yürüyemeyen 84 yaşındaki Müsemma Arslan, bacak damarına yerleştirilen stentle sağlığına kavuştu - Medical Park Fatih Hastanesi Kardiyovasküler Bölüm Koordinatörü Prof. Dr.

İSTANBUL (AA) - ANDAÇ HONGUR - Bacak damarında tıkanıklığa bağlı olarak ayaklarında yaralar oluşan ve bu nedenle yürüyemeyen 84 yaşındaki Müsemma Arslan, damara yerleştirilen stentle sağlığına kavuştu.

Medical Park Fatih Hastanesi Kardiyovasküler Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Bayer Çınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, diyabetin komplikasyonlarından birisinin de damar tıkanıklığı olduğunu ve damar tıkanıklığının hastanın yaşına paralel olarak "vasküler lezyon" denilen damar lezyonu oluşturduğunu söyledi.

Damar tıkanıklığı sonucunda özellikle orta ve küçük damarların, ayak parmaklarının tutulduğunu dile getiren Çınar, "Hastamızın iki bacağında da küçük ve orta damarlar tıkanmış. Buna bağlı olarak açık yara dediğimiz gangranöz yarası nedeniyle hem ağrı hem de yürüyememe şikayeti oluşmuş." dedi.

Çınar, Arslan'ın ağrıyı kesmek için çok sayıda ağrı kesici kullandığını ancak ağrılarının kesilmediğini belirterek, şu bilgileri verdi:

"Stent uygulamasıyla öncelikle ağrıyı kesmeyi amaçlıyoruz. Daha sonra yaraların iyileşmesi için çeşitli tedaviler uyguluyoruz. Damar içi stent ve balon dediğimiz tedaviyle hastamızın diz altı küçük damarlarını açıyoruz. Bu yöntem, kalbe uygulanandan daha farklı, çünkü kalbe uygulanan damarlar daha kısa, burada ise 15-20 santimetre uzunluğunda balonlar kullanıyoruz. Mevcut olan periferik stent girişimlerine ilave olarak ilaçlı balonla girişim tekniği, 2-3 yıldır uygulanmakta. Hem şeker hastası hem yaşlı hastalar, operasyonu kaldıracak durumda olmadığı için bu tekniği uyguluyoruz. Yaşın riski var ancak açık ameliyatla kıyaslandığında bu operasyonda risk yüzde 1'in altında."

İşlemin 1-1,5 saat sürdüğünü ve daha sonra damarlara yönelik serum tedavisi yapıldığını kaydeden Çınar, "Hastamızın ayaklarında gangranöz yaraların temizlemesi de yapılacak. Daha sonra hastayı takibe alıyoruz. Hem fizik tedavi hem diğer tedavi devam edecek. 1-2 ay içinde yürümesini sağlayacağımızı tahmin ediyorum." diye konuştu.

- "Hastalar, 24 saat içinde taburcu edilebiliyor"

Periferik arter hastalığının, sigara kullanımı, şeker hastalığı, ileri yaş gibi nedenlerle çok sık görüldüğüne değinen Çınar, tedavi edilmeyen hastalarda uzuv kaybı, ampütasyon ve ölüm oranlarının oldukça yüksek olduğunu söyledi.

Çınar, hastalığın en sık şeker hastalarında görüldüğünü ifade ederek, "Kritik bacak iskemisi gelişip bacak ampütasyonuna giden hastalıkların yüzde 80'inde diyabet hastalığı sorumludur. Belirtileri bazen ayakta, parmakta iyileşmeyen yara, yürümekle bacakta ağrı; dinlenmekle ağrı geçer." dedi.

İleri yaşta ve şeker hastalığı olan hastaların açık cerrahi ile tedavisinin riskli olduğuna dikkati çeken Çınar, şöyle devam etti:

"Yara iyileşme süreleri uzundur, genel anestezi alamazlar. Ayakta gangranöz yarası olması demek, hastalığın ileri bir evrede olması demektir. Dolayısıyla bu yöntem, hasta için kurtarıcı. Periferik damar hastalığında, önemli hasta grubu özellikle şeker hastalarıdır. Şeker hastaları genellikle ayaklarında ağrı duymazlar, çünkü aynı zamanda nöropati dediğimiz sinir tutumu olur. Bu hastalar, ayaklarında kapanmayan yaralarla, dayanılmaz ağrılarla hatta kangrenli halde doktora başvururlar. Bu hastalar çok basit damar muayenesi ve damar tahliliyle değerlendirildiğinde, erken zamanda ayakları kurtulabilir. Bu nedenle şeker hastalığında damar kontrolü ya da rutin kontrollerin yapılması hayati önem taşıyor."

Çınar, periferik damar tıkanıklıklarında başvurulacak yöntemleri, "ilaç tedavisi", "egzersiz" ve "girişimsel yöntemler" şeklinde sıralayarak, "Tıkanıklıklarda ayak bileğinden, direkt damar yoluyla girilerek tedavi edilir. Tıkanıklığın ya da darlığın olduğu damara ultrasonografi yardımıyla balon ya da stent yerleştirilir. Damarın yerine, darlık ya da tıkanıklıkların yaygınlığına göre balon ve stent birlikte ya da ayrı ayrı yapılabilir. Genel olarak darlık ya da tıkanıklık, balonla açılamadığı durumda stent yerleştirilirken bazı damarlarda direkt olarak stent yerleştirilebilir. Lokal anestezi altında ve hastayla konuşularak uygulanan bir tedavidir." diye konuştu.

Minimal invaziv yöntemlerin hastalara, "kısa hastanede kalış süresi", "anestezi gerektirmemesi", "risklerinin daha az olması" ve "ciltte ameliyat izi oluşturulmaması" şeklinde avantajlar sağladığını dile getiren Çınar, söz konusu yöntemlerde hastaların 24 saatte taburcu edilebildiğini aktardı.

Prof. Dr. Bayer Çınar, Kazakistan'dan bir grup hekimin damar içi balon ve stent gibi tedavi yöntemlerini öğrenmek için Türkiye'ye geldiğini ve Müsemma Arslan'ın ameliyatına da katıldığını kaydetti.

Ayağındaki yaralar ve yürüyememe şikayetiyle birçok hastaneye başvurduğunu anlatan Arslan da son 15 gündür yürüyemediğini ve ayaklarında karıncalanma hissettiğini dile getirdi. Arslan, operasyonun ardından tekrar yürümek istediğini söyledi.


AA

Sağlık Haberleri

Beslenme Uzmanından Dubai Çikolatası Uyarısı
Türk Kızılay’dan AIDS iddialarına ilişkin açıklama
Koenzim Q10 Yok Sakatat Tüketin
Karapınar’da Dünya Diyabet Günü etkinliği
Mantarların Sağlık Üzerindeki Mucizevi Etkileri