TİM Genel Kurulu ve İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (3)- "Biz hiçbir Suriyeli'ye maaş bağlamadık. Biz sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yetim, öksüz, fakir, fukaraya valiliklerimiz ve kaymakamlıklarımız vasıtasıyla maaş veriyoruz"- "Eğer hala 15 Temmuz darbe gir

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz hiçbir Suriyeli'ye maaş bağlamadık. Biz sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yetim, öksüz, fakir, fukaraya valiliklerimiz ve kaymakamlıklarımız vasıtasıyla maaş veriyoruz." dedi.

İhracatın Şampiyonları Ödül Töreni ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Olağan Genel Kuruluna katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, kendi hedeflerine sıkı sıkıya sahip çıkmaları ve bunun gereklerini yerine getirmeleri halinde hiç kimsenin önlerini kesemeyeceğini söyledi.

Türkiye'nin özellikle son yıllarda yaşadığı hadiselerin tamamının bu büyük mücadelenin tezahürlerinden başka bir şey olmadığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Eğer hala 15 Temmuz darbe girişimini tiyatro olarak veya ordu içindeki bir grubun yoldan çıkması gibi görenler varsa gafil değilse art niyetli demektir. Eğer hala S-400 meselesini sıradan bir savunma sistemi tartışması olarak görenler varsa, bu büyük fotoğrafı okuyamıyor demektir. Eğer hala Suriye meselesini ülkemizdeki Suriyelilerin sahilde dolaşmaları seviyesinde tartışan varsa bölgemizdeki acımasız oyundan tümüyle bihaber demektir. Hatta hatta kusura bakmasınlar, yani bizim devletimizin bunlara aylık maaş bağladığını söyleyecek kadar gaflet içerisinde olanlar varsa bu nadanları da hep birlikte uyaralım diyorum. Biz hiçbir Suriyeliye maaş bağlamadık. Biz sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan yetim, öksüz, fakir, fukaraya valiliklerimiz ve kaymakamlıklarımız vasıtasıyla maaş veriyoruz. Bunu zaten benim vatandaşım da biliyor."

Erdoğan, eğer hala Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon arama tartışmalarını basit bir petrol doğalgaz kavgası olarak görenlerin bu işlerden hiç anlamadığı anlamına geldiğini dile getirerek, "Biz Doğu Akdeniz'de bu sularda münhasır ekonomik bölgelerde blokların içeresinde biz, bize ayrılmış olan yerlerde aramalarımızı devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz. Bizim 4 tane gemimiz var. Bunlardan 3 tanesi sondaj, iki tanesi aramadır. Eskiden kiralık arıyorduk, bulamıyorduk birçok sıkıntılarımız vardı ama şimdi kendimize ait 4 tane gemimiz var. Biz şimdi bunlarla yapıyoruz bu işi. Hep söylüyorum ya 'nereden nereye geldik.' Artık bunlar bize ait gemiler, bunlarla bunu yapıyoruz. Birileri, kaşını gözünü oynatırsa biz de bütün fırkateynlerimizle beraber, gerektiğinde uçaklarımızla beraber hemen o gemilerimizin yanında yerimizi alıyoruz ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz."

- "Avucunuzu yalarsınız"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Talimat vermiş bir tanesi, tutuklatacaklarmış o gemideki personeli, avucunuzu yalarsınız, neyi tutuklatıyorsunuz, neyi tutuklatıyorsunuz. Bizim silahlı kuvvetlerimiz, bütün buradaki imkanlarımızla biz de Doğu Akdeniz'de şu anda zaten yerimizi almış vaziyetteyiz, oralardayız, o personeli korumak bizim görevimizdir ve sonuna kadar, baştan sona kadar bunu devam ettiriyoruz, ettireceğiz. Şu anda bu çalışmalarımız devam ediyor, aralıksız. Bunun yanında eğer hala Filistin, Kudüs meselesini Libya meselesini, Irak, İran, Körfez'deki gelişmeleri mahalli çekişmeler olarak değerlendirenler varsa hiç kusura bakmasın ayakta uyuyor demektir."

"Dikkat edin, biz Türkiyeyiz" diyen Erdoğan, "Dün de uçakta gelirken gazeteci arkadaşlarıma söyledim, biz bir kabile devleti değiliz. Biz Türkiye Cumhuriyetiyiz. Bunu bir defa çok iyi bilmemiz lazım. Bizim devraldığımız tarih 2 bin 200 yıla dayanıyor, öyle sıradan değil. Bunu çok iyi bilmemiz lazım. Türkiye'nin tüm bu tartışmaların merkezinde yer alıyor olmasının sebebi geleceğimizin buradaki gelişmelerin yönünün belirleyecek olmasıdır." ifadelerini kullandı.

- "Senin orada hiçbir hüviyetin yok"

Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı'nın Türkiye'nin bu aramalardan çekilmesini istediğini aktararak, şunları kaydetti:

"Sen ne diyorsun? Senin orada ne işin var bir defa? Biz buralara kıyıdaşız. Biz Kıbrıs'ta garantörüz, Yunanistan garantör, İngiltere garantör. Peki sen nesin? Senin orada hiçbir hüviyetin yok. Total şirketi adına sen böyle bir açıklama yapıyorsan o zaman vekaletini göster. Demek ki Cumhurbaşkanlığını bırakmış avukatlığa başlamışsın. Ama Tayyip Erdoğan konuştuğu zaman garantör ülke olarak konuşuyor. Yunanistan konuşursa garantör ülke olarak konuşur, İngiltere konuşursa garantör ülke olarak konuşur. Sen ne olarak konuşuyorsun ve biz yükümüzün ağırlığını iyi biliyoruz ama sen bu yükün farkında değilsin. "

Ne siyasi, ne diplomatik, ne de toplumsal olarak gerilime, tartışmaya, kavgaya, acıya meraklı olmadıklarını anlatan Erdoğan, her şehit haberiyle yüreklerinin dağlandığını söyledi.

Erdoğan, ekonomide sıkıntıya düşen her firmanın, her vatandaşın derdini kendi sırtında hissettiğini anlatarak, şunları kaydetti:

"Kaybettiğimiz her toplumsal ve ekonomik değerimizle biz de hüzünleniyoruz. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak geçmişte nice haleflerimizin yaptığı gibi gayet rahat bir programla hayatımızı sürdürmeyi biz de bilirdik. Bu ülkenin en kıdemli siyasetçisi olarak sahip olduğumuz desteği ve prestiji hiç riske atmadan iktidarın keyfini sürmeyi biz de biliyoruz. Şayet böyle davransaydık şahsen belki rahat bir dönem geçirirdik ama ülkemizin ve milletimizin kayıplarını da seyrediyor olurduk. Biz kendi çıkarımız için olup bitenleri seyretmeyi değil, ülkemiz ve milletimiz için mücadele yolu seçtik, bu yola böyle çıktık.

Sonuçlarını bilerek ve isteyerek her taraftan darbe almamızın, her tarafımızın adeta kan revan içinde kalmamızın kaçınılmaz olduğu bir mücadele döneminin içine girdik çünkü tarihte öyle dönemler vardır ki ancak fedakarlıklar, verdiğiniz mücadeleler ve çektiğiniz sıkıntılar, aldığınız riskler ölçüsünde kazanımlar elde edersiniz. Türkiye tam da işte böyle bir dönemden geçiyor. Bize de ülkemize ve milletimize karşı sorumluluğumuzun gereği olarak bu dönemi zaferle sonuçlandırmak için var gücümüzle çalışmak düşüyor. "

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetçinin gücünün halkından aldığı destekle ölçüldüğünü dile getirerek, kendilerinin de bu tarihi mücadelede en büyük desteği milleten aldığını söyledi.

- "Meclis'te, zaten partimiz açık ara önde"

Erdoğan, 31 Mart'ta milletin, İl Genel Seçimlerinde yüzde 60'lık, Büyükşehir Belediye Başkanlıklarında yüzde 52'lik, İl Belediye Başkanlıklarında yüzde 55'lik bir oranda kendilerinin yanında olduğunu gösterdiğini belirtti.

Bazı kişilerin bu neticelere "dudak büktüğünü" ancak bu neticelerin Türk siyasi hayatında eşi benzeri olmayan bir başarının ifadesi olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Şimdi önümüzde bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yenileme seçimi var önümüzdeki pazar. Sadece bir belediye başkanlığı, yani vitrinde bir değişiklik. Meclis'te kahir ekseriyetle zaten partimiz açık ara önde. Komisyonların tamamı partimizde. Bunun yanında yine aynı şekilde temsil noktasında vekaletler bizde. Böyle bir konum. Şimdi bu seçimde sadece bir vitrin, 39 belediyenin 25'i partimizde. Böyle bir durum. Burada 1 hafta sonra yapılacak seçimle sadece bir belediye başkanı, sadece bu seçilecek. Seçimdir. Daha doğrusu olması gereken neyse o olacak. Milli iradenin bir tecellisidir ama tabii öyle bir şey var ki şu anda yurt dışındaki medya İstanbul seçimiyle acaba niye bu kadar ilgileniyor, bu soruyu bir sormak lazım. Onların siyasetçileri acaba sadece bir belediye başkanlığı seçiminin yapılacağı bu süreçte niye bu kadar ilgileniyor? Sivil toplum kuruluşu görünümlü mahfiller, bunları takip edenler varsa gayet iyi bileceklerdir ki bazıları niçin bu seçime böyle bakıyor? Yine terör örgütlerine, onların yaptığı açıklamalara baktığımız zaman acaba bu terör örgütleri niçin İstanbul'daki bu seçimi bu kadar masaya yatırarak biz filancanın yanındayız diyerek öne çıkıyorlar? Bunlar terör örgütü. Kendileri aday göstermiyor. Aday göstermenin yanında da biz filancanın yanındayız diyorlar. Herhalde bunlar bize bir şeyler vermesi gerekir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine verdiğimiz önem işte biz bu terör örgütlerine karşıyız, bu terör örgütlerinin destekledikleri yapılara da karşıyız. Farkımız bu."

Terörle mücadeleye değinen Erdoğan, "Hamdolsun, gene bugün 8 tane terörist etkisiz hale getirildi ve şu Pençe Harekatı'nda sayı şu anda 60'a doğru yaklaştı. Çünkü 'İnlerine kadar kovalayacağız.' dedik. Hem içeride hem dışarıda. Şimdi neredeyiz? Irak'ın kuzeyinde, bütün oralardaki teröristlerle mücadele içindeyiz. İnşallah bu seçimin yenilenmesi kararı tamamen hukuki sebeplerle alınmıştır, demokrasiye ve hukuka saygısı olan herkesin pazar günkü seçimin sonucuna rıza göstermesi, teslim olması da şarttır. Sonuç ne olursa olsun inşallah kazanan Türkiye olacaktır." diye konuştu.

Sürekli olarak demokrasi ve ekonomiyi birlikte zikrettiğini hatırlattığını Erdoğan, "Bu iki ayaktan biri eksik olduğunda bir ülkenin gerçek anlamda ve sürekliliği sağlayacak şekilde kalkınması mümkün değildir. Tek başına zenginliğin de tek başına özgürlüğün de toplumları mutlu etmeye yetmediğini çevremizdeki pek çok örnekten biliyoruz. Türkiye'yi hedefleri konusunda öne çıkartan en önemli husus, her iki alanda da gelişme iradesini ortaya koyabiliyor olmasıdır. İnşallah küresel düzeyde yaşanan değişim sürecini, ülkemiz lehine en iyi neticeleri alacak şekilde değerlendireceğiz. Bunun için siz ihracatçılarımıza çok önemli görevler düşüyor. Hep birlikte çalışarak üretimi ve istihdamı artıracak, ekonomide hedeflerimize ulaşmamızın en başta gelen şartı olan cari açığımızın fazlaya dönüştürülmesini inşallah sağlayacağız, bundan hiç endişeniz olmasın." dedi.

"Dünyanın dört bir yanında ülkemizin bayrağını dalgalandıran siz ihracatçılarımızla bizi yol arkadaşı yapan Rabbime hamdolsun diyorum" diyen Erdoğan, TİM'in 26. Genel Kurulunun başarılı geçmesini diledi. Erdoğan, bugün ödüllerini alacak Türkiye geneli ilk 10 ihracatçı ile 27 farklı sektörde ilk sırada yer alan ihracatçıları tebrik ederek konuşmasını tamamladı.

Programa, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turanlı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da katıldı.

Erdoğan, Türkiye’nin ihracat şampiyonlarına ödüllerini takdim etti.

Birçok sektörün ihracat şampiyonu da bakanların ellerinden ödüllerini aldı.

TİM Başkanı İsmail Gülle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ressam İsmail Acar’ın resmettiği İstanbul tablosunu hediye etti

(Bitti)

Gündem Haberleri

Devlet yetiştirdiği 718 genci kamu kurumlarına atadı
Yılbaşı ağacına baltayla saldırdılar
Mühimmat fabrikasında patlama: Çok sayıda ölü ve yaralı var
Ankara Valiliği'nden Ezan Haberlerine Tahkikat
Belediyeye 90 milyon liralık icra şoku