EDİRNE (AA) - Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sibel Güldiken, ''Tiroid bezi hastalıklarına daha çok kadınlarda rastlamaktayız. Ancak erkeklerde saptanan nodülün kanser olma riski kadınlara göre daha yüksektir.'' dedi.
Güldiken, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok sık karşılaştıkları tiroid hastalıkları konusunda farkındalığın daha da artırılması gerektiğini vurguladı.
Tiroid bezinin vücudun her bölgesini etkileyen tiroid hormonlarını üreten bir organ olduğunu aktaran Güldiken, bu organın insan vücudu için hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
Özellikle diyet yaptığı halde kilo veremeyen kişilerin tiroid hormonlarını kontrol ettirmesi gerektiğini anlatan Güldiken, "Kişiler diyet ve egzersiz yaptıkları halde kilo veremiyorlarsa ya da tam tersi diyet yapmadıkları halde kilo kaybediyorlarsa, kontrol edilemeyen kabızlık, ishal atakları varsa, ellerde titreme, çarpıntı gibi sorunlar yaşıyorlarsa tiroid hormon düzeylerinin kontrol edilmesinde fayda var." diye konuştu.
Gebelerin de mutlaka tiroid hormonlarına baktırması gerektiğini ifade eden Güldiken, hormonların fazlasının da eksikliğinin de fetüsün gelişiminde etkili olabileceğini, tiroidin aynı zamanda gebeliğin sağlıklı devam etmesi açısından da büyük önem taşıdığını belirtti.
Sibel Güldiken, tiroid kanserinin tiroid bezinde yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla odaklar oluşturduğunu ifade ederek, bu odakların tiroid bezinde nodül olarak kendisini gösterdiğini aktardı.
Tiroid hastalıklarının kadınlarda daha fazla görüldüğünü anlatan Prof. Dr. Güldiken, konuşmasına şöyle devam etti:
''Bütün tiroid bezi hastalıkları gibi tiroid kanseri de kadınlarda daha sıktır. Kadınlarda sık olmasına rağmen erkeklerde de görüldüğünü unutmamak gerekir. Hatta erkek hastada tek bir nodül saptanıyorsa, kadın hastaya göre daha yüksek kanser riski taşıyor demektir. Yani tiroid kanseri kadınlarda fazla görülmesine rağmen erkeklerde daha öldürücü olabiliyor. Bu nedenle nodüllerin değerlendirilmesinde klinik ve laboratuvar incelemelerin yanı sıra cinsiyete de dikkat etmek gerekir.''
Boyun bölgesinde şişlik gelişen, ses kısıklığı olan, boyun bölgesine ışın tedavisi alan veya ailesinde tiroid kanseri öyküsü olan kişilerin mutlaka tiroid bezi muayenelerinin yapılması gerektiğini aktaran Güldiken, tiroid kanserinin diğer kanser türlerine göre korkutucu olmadığını, erken teşhis ve müdahalenin son derece önemli olduğunu vurguladı.
Tiroid bezinin elle muayenesinde tespit edilen nodüllerin ultrasonografi ile görüntülenmesinin önemli olduğunu belirten Güldiken, "Ultrasonografi işlemi bize hangi nodüle biyopsi yapmamız gerektiği hakkında bilgi verir. Biyopside iğne ile nodülden hücreler alınır. Biyopsi neticesi kötü gelirse ameliyat kararı verilir. Sonuç iyi gelirse hasta takip edilebilir. İğne ile hücre aldığımız her hastayı ameliyat etmiyoruz. Bu işlem gereksiz ameliyat yapılmasını önlemektedir." ifadelerini kullandı.
AA