Günlük hayatımızda şu sözcüğü çok kullanmışızdır. Sosyal yaşamımızda, konuşmalarımızda sohbetlerimizde. Kimi zaman sabah kahvaltılarında, kimi zaman namaz beklerken camii gölgeliğinde ezana kadar üçlü beşli sohbet ortamında. Kişiler için hatta ülkeler, etnik kökenler, aileler için söyleriz o sözleri ‘’Hamuru sağlam veya hamuru bozuk bunların.’’ Sözü nereye getireceğimi az çok yazının başlığından tahmin etmişsinizdir.
Hemen açalım başlığı. Eğer ki hamurlarında bir anormallik varsa, kişiler de her türlü sapkınlığı, saldırıyı ve ihaneti yapacak güçtedirler. Toplumdakiler, ülkeler ya da yapılar artık mayası bozuklar için açık alan teşkil etmişlerdir. İşte bu mayası ekşi, kokuşmuş, zihinleri köleleşmiş beyinsizlerden her türlü saldırı zamansız ve ani şekilde gelebilir. Bu kalleşçe ataklar değişik kulvarlardan beklemeksizin karşımıza aniden çıkar. Dışarıdan ithal ülke içine sokulmuş bu virüslü yapının zerresi bile tehlikelidir artık.
Bu mikrobik unsurlar bir bakarsınız kitleleri ilgilendiren bir sınavı sabote ederek milyonlarca gencin istikbaline direk kaos hamlesi yapar. Ülke sevdasına, yönetimine güvensizlik, zihinlerde karmaşıklıktır hedefleri. Bir başka vazifelendirilmiş kol, mezhepler üzerinden provokasyon fitilini ateşlemek için devreye girer. Kutsallara saldırtılır iç çetelerin tetikçi unsurlarınca. Bir başka kol yıllardır etnik köken üzerinden eşkıyalığa devam etmekte can çekişirlerken bile. Ülkeye çıbanbaşı olmuş kendi milletine alçakça saldıran çapulcu sürüsü. Dedik ya topyekûn saldırı ve kumpas piyonları durmuyor bu zaman diliminde.
Altılı benzemez çürük çarık zihin fukaraları devrede. Hanımefendi çıkıp her gittiği halk ziyaretinde sokağı ateşleme derdinde. Yalan makinesi demans baş karikatür, ülke adına yararlı ne varsa yok etmek ülkeyi güvensizleştirip itibarsızlaştırmak derdinde. Eline ne tutuşturulursa onu uygulamak için kısıtlı çapı kadar ülkeye kurulan kumpaslarda en önde. Dindar görünümlüsü, akademik hoca efendisi, çaylak ego prensi ayrı ayrı podyumda kumpas yarışındalar.
Küresel ekonomik virüs krizinden kendi hesaplarını çoğaltma doyumsuzluğunda sermaye burjuvazileri. Enerji, gıda, hammadde stokçuluğu ve fiyatları kat ve kat artırma kumpasındalar. Belirsizliği fırsat bilip vicdanı ve hesap gününü unuttular. Hep bana!.. Hep bize!..
Tabii ki dışarıdaki ve içeridekilerin hesaplayamadıkları bir gerçek var. Bu oyunları bozan, kumpaslara karşı feraset sahibi memleket ülke ve ümmet sevdalısı yiğitler var. Hamuru saf ve tertemiz kaliteli insanlar olduğunu unutmuşlar. Alçakça yapılan girişimlerin her türlüsünü bertaraf etme azmi ve kabiliyeti olan cesaretli yöneticiler bu milletin asıl mayasında mevcuttur.
Alçakça ve adice kurulan bütün kumpasçıların hevesleri kursaklarında bile kalmayacak. Bu millet uyanmıştır.
Milletimizle bir ve beraber, tek yürek, tek güçle sadece içerideki değil, küreselci oyunları da boşa çıkaran kahramanların damga vurduğu çağı yaşıyoruz.
Dışarıdaki ve dahi içerideki kumpasçı mayası ekşiler çırpınışlarınız beyhude!...
Bu kutlu milletin tarihine bakarsanız Malazgirt’i, İstanbul’un Fethini, Çanakkale ruhunu;
ve 15 Temmuz hainlerini yok ettiğini görürsünüz…
Selam ve dua ile...