TORKU KONYASPOR, DERSLER, MESAJLAR…

Selman S. Akyüz

Uğur Tütüneker farklı bir kadroyla maça başladı. Revizyon için Galatasaray maçını seçmek cesurca bir karardı. Orta sahada Ali Çamdalı’nın yokluğunda Thomas Borek’ten başka alternatif yoktu zaten. Fakat 2-3 haftadır formsuz olan Erdal Kılıçaslan’ın yerine Hasan Kabze’nin sol kanatta oynaması, Djalma’nın yerine Ömer Ali’nin geçmesi ve Recep’in ikinci santrfor olarak maça başlaması cesaret örneğiydi.

Ve Tütüneker bu cesaretinin karşılığını, biraz da Galatasaray’ın kendisini ve oyuncularını hafife alması nedeniyle, çok erken aldı. 7. dakikada Muslera’nın hata yaptığı pozisyonda, Gekas, bencilliği yüzünden takımını golden etti. Ama Uruguaylı Kaleci ikinci hatayı yaparken, Büyük Yunan Futbolcu hatasından ders çıkardı. Recep sayesinde kazandığı topu kaleye göndermek yerine yine O’na verdi. Futboluna bayıldığım adam, Recep’i Allah nazardan saklasın! (Âmin deyin). “Ben gencim, vurur muyum, pas mı versem, kaçar mı?” demeden 16. dakikada Galatasaray’a çok güzel bir ders verdi.

Aynısını Ömer Ali de yapsa harika olacaktı ama 33. dakikada bu kez Muslera işini düzgün yaptı. Kontra ataklara çok iyi çıkan Torku Konyaspor hücum hattı, ilk yarı Galatasaray savunmacılarını defalarca peşinden koşturdu.

Büyük bir güç farkı olmasına rağmen Konyasporlular’ın Galatasaray’ın hatasını affetmeyecek kaliteyi gösterdiğini düşünürsek devrenin son saniyelerinde defans bloğunun neredeyse tamamının ortak hatasını Drogba gibi bir yıldızın affedeceğini düşünmek saflık olurdu.

İkinci yarı Galatasaray’ın gol için yüklenmesini, Konyaspor’un da yine kontra yapmasını bekliyordum. Uğur Tütüneker geçen haftaki Bursa maçının dersini çabuk unutmuş göründü. Bursa neredeyse maç boyunca savunma yaparak üç puanı alıp gitmişti. Rakibin baskı kurmasını istemeyen Uğur Hoca, takımı öne çıkardı. Kaleciyle savunma arasında çok mesafe bıraktı ve Drogba ile sinyal veren Galatasaray Burak’ın araya koşusu ile golü buldu.

Konyaspor’un ilk yarıdaki kadar rahat oynamamasının bir nedeni de Mancini’nin çabuk uyanıp Recep’in başına Melo’yu dikmesi oldu. Golden sonraki oyuncu değişiklikleri manidardı. Ömer Ali’nin hayli kötü oynaması Tütüneker’in maça O’nunla başlayarak bende kötü bir mesaj vermek istediği şüphesi uyandırdı. Madem Djalma kadar iyi oynadığını düşünüyorsun, al sana forma, çık Galatasaray’a karşı oyna bakalım” mı dedi? Bilmiyorum. Kalan dakikalardan hiçbir şey anlamadım. Ne yazıyım? 

 Sonuç mu? Galatasaray Kopenhag ve Fenerbahçe maçlarını düşünmese Konyaspor, o öndeki savunmasıyla daha çok gol yiyebilirdi. Ama adam gibi oynadıklarını da inkar etmeyelim.

Bir puan çok iyi olurdu ama Antalya maçını kazanmaktan başka çare kalmadı.