ELAZIĞ (AA) - Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde, Türk medyasının tarihinde görülmemiş bir bütünlük içinde ortak tavır sergilediğini, bunun takdir edilecek bir husus olduğunu belirtti.
Elazığ Valiliği, TC Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi, Elazığ Belediyesi ve Fırat Üniversitesi (FÜ) iş birliğiyle düzenlenen Türk Basın Tarihi Uluslararası Sempozyumu FÜ Atatürk Kültür Merkezi'nde başladı.
Başbakanlık Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Örs, sempozyumda yaptığı konuşmada, Türk basın tarihinin sadece Anadolu ile sınırlı kalmadığını ifade etti. Örs, 185 yıllık süreçte başta Balkanlar, Kırım, Kafkasya, Azerbaycan, Irak, Suriye, Hicaz olmak üzere Kuzey Afrika'da Osmanlı topraklarının tamamının Türk basın tarihinin birer parçası olduğunu söyledi.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine değinen Örs, Türk basınının takındığı tavrı övdü. "15 Temmuz alçak ve hain darbe girişiminin akabinde Türk medyası, tarihinde görülmemiş bir bütünlük ve beraberlik içerisinde, ilk defa ortak bir tavır sergiledi" diyen Örs, bunun takdir edilecek bir husus olduğunu vurguladı. Örs, "İstendiğinde böyle bir duruşun olabildiğini görmek, millet olarak bizi memnun etmiştir." şeklinde konuştu.
- "Darbenin akamete uğratılmasında basının büyük payı var"
Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu da sempozyumda Türk basınının tarihi gelişimini, basının toplum üzerindeki siyasi, ekonomik ve kültürel etkilerini tartışma imkanı bulacaklarını ifade etti.
Türk basın tarihinin bir anlamda Türk demokrasi tarihinin de öyküsü olduğunu kaydeden Zorluoğlu, basının, ülkenin demokratik gelişimine paralel bir gelişim gösterdiğini, toplumsal ve siyasi hayatın en önemli aktörlerinden birisi durumuna geldiğini vurguladı. Zorluoğlu, geçmişte basının bir bölümünün zaman zaman seçilmiş Meclis ve hükümetleri vesayet altında tutmak isteyen güç odakları lehine tavır gösterdiğinin örneklerinin mevcut olduğunu aktardı.
Türk basınının 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında gösterdiği darbe karşıtı reaksiyonun her bakımdan takdire şayan olduğunun altını çizen Zorluoğlu, şunları kaydetti:
"Fetullahçı Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen ve seçilmiş hükümeti çalışamaz hale getirmenin yanında ülkemizi iç savaşa ve nihayet işgale kadar götürmeyi hedefleyen bu menfur saldırının boşa çıkarılmasında, akamete uğratılmasında basınımızın doğru duruşunun çok büyük bir payı vardır. Basının tercihini milletten yana, milli iradeden yana ve özgürlüklerden yana kullanması ülkemizde demokrasinin gelişimine her zaman katkı yapmıştır ve bundan sonra da katkı yapmaya devam edecektir."
Basın İlan Kurumu Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Canbey de 15 Temmuz darbe girişiminin iki kahramanı olduğunu söyledi. Bunlardan birincisinin Türk milleti ve onunla bütünleşmiş kahraman güvenlik güçleri, ikincisinin ise 15 Temmuz akşamından bu yana mensubu olmaktan çok daha fazla gurur duyduğu Türk medyası olduğunu belirten Canbey, şöyle devam etti:
"2. Abdülhamid'in tahttan indirilmesinden bu yana hiçbir darbe girişiminde ister askeri müdahale olsun ister postmodern darbe olsun medya 15 Temmuz'da takındığı tavrı takınamadı. O dik duruşu gösteremedi. Bu nedenle ben tüm Türk medyasına, meslektaşlarıma kurumum adına sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. İnanıyorum ki tarih kitapları bu dönemi yazarken medyamıza, gazetecilerimize çok daha farklı, çok daha müstesna yer ayıracaktır."
Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan da Türk basın tarihi hakkında bilgi verdi.
Sempozyumda Elazığ Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz ve FÜ Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ da birer konuşma yaptı.
Sempozyum, 21 Ekim'de sona erecek.
AA