ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Türk bilim insanı Prof. Dr. Necmettin Ünal'a, şok ve organ yetmezliği nedeniyle ölümcül olabilen sepsis ile mücadele kapsamında yaptığı farkındalık çalışmaları ve araştırmalardan ötürü, uluslararası yapıya sahip Küresel Sepsis Birliğince (GSA), "Küresel Sepsis Ödülü"ne layık görüldü.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sepsis hastalığının, herhangi bir enfeksiyona vücudun verdiği yanıtın kontrolsüzlüğü ya da yetersizliği sonucu organ fonksiyon bozukluğu ve organ yetmezliğiyle ortaya çıktığını, hastalıkta ölüm hızının çok yüksek olduğunu söyledi.
Hastalığa yol açan enfeksiyonların büyük çoğunluğunun hastane dışında yakalanılan enfeksiyonlar olduğuna dikkati çeken Ünal, her türlü virüs, bakteri ve parazit kaynaklı enfeksiyonun sepsise neden olabildiğini ifade etti.
Ünal, sepsiste erken tanı ve tedavinin yaşamsal öneme sahip olduğunun altını çizerek, bu konuda farkındalığın artırılması gerektiğini vurguladı. Ünal, "Rakamlar kesin olmamakla birlikte dünyada her yıl 30 milyondan fazla kişide sepsis görüldüğünü ve bu kişilerin 6-8 milyonunun yaşamını yitirdiğini ortaya koymaktadır" dedi.
- "Ödül, eylül ayında Berlin'de verilecek"
Sepsis ile mücadele kapsamında Türkiye'de çok sayıda çalışmayla farkındalığı artırmaya çalıştıklarını dile getiren Ünal, "Geniş çaplı bilimsel araştırmalar ve farkındalık arttırıcı çalışmalar nedeniyle bu alanda önemli bir uluslararası örgüt olan Küresel Sepsis Birliği'nce 'Küresel Sepsis Ödülü' ile onurlandırıldık." diye konuştu.
Ünal, 95'ten fazla ülkede organize olan, çoğunluğu uluslararası tıp dernek ve federasyonları olmak üzere 98 uluslararası kuruluşun desteklediği örgüt tarafından verilen ödülün sepsis ile mücadelede büyük önem taşıdığını vurguladı.
Ünal, şunları kaydetti:
"Daha önce Küresel Sepsis Birliğince Sağlık Bakanlığına 2015'te 'Devletler ve Sağlık Yetkilileri' kategorisinde verilen ödülün ardından bu yıl da 'Bireysel Adaylar' kategorisinde ödül aldık. Ödül, eylül ayında Berlin'de yapılacak Avrupa Yoğun Bakım Kongresi'nin açılış oturumunda verilecek.
Bu aşamadan sonra ülkemizdeki sepsis farkındalığının arttırılmasına yönelik çalışmaları sürdüreceğiz, Ankara Üniversitesi başta olmak üzere tıp fakültelerinde sepsis ile alakalı eğitimin güncellemesi için çalışıyoruz. Yaptığımız en son çalışmanın sonucu, Türkiye'de yetişecek hekim adaylarının bu alanda çok daha donanımlı olmasını sağlayacak. Bu nedenle, uluslararası örgüt tarafından Türkiye adına böyle bir ödülü almış olmanın gururunun ötesinde bu alanda bir katkı sağlayacak olmanın da sevincini yaşıyorum."
- "Eğitim içeriklerinin tekrar hazırlanması gerektiği ortaya kondu"
Sepsis ile ilgili çalışmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Ünal, Sağlık Bakanlığı ve Türk Yoğun Bakım Derneği ile 2014-2018'te Türkiye'de 79 ilde toplam 45 bin sağlık personeline farkındalık çalışmaları kapsamında eğitim verdiklerini anlattı.
Bir sonraki çalışmada yoğun bakım kliniklerinde sepsis sıklığını araştırdıklarını dile getiren Ünal, "Araştırmaya 92 hastanede 132 yoğun bakım kliniği dahil edildi. Araştırma sonucunda yoğun bakımda yatan hastaların yaklaşık yüzde 30'unda sepsis olduğu tespit edildi." diye konuştu.
Ünal, toplumsal farkındalığı ortaya koyan "Sepsis farkındalık çalışması" başlıklı bir araştırmaya imza attıklarını aktararak, son olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından planlanan ve Türkiye'den 30 tıp fakültesinin katılımı ile yeni bir bilimsel çalışmayı daha tamamladıklarını ifade etti.
Tıp fakültelerinde sepsis eğitiminde güncellik ve farkındalık düzeyi konulu anket yoluyla gerçekleştirilen bir araştırmanın 1-3-5.'inci sınıf öğrencileriyle yapıldığını anlatan Ünal, şu bilgileri verdi:
"Araştırmaya toplam 7 bin öğrenci katıldı. Bu sayıyla, dünyanın en fazla tıp öğrencisinin katıldığı araştırmaya imza attık. Ankette sepsis ile ilgili 30 soru yer aldı. Araştırma sonucunda, birinci sınıf öğrencilerinin yüzde 83,5'inin sepsisi duymadığı belirlendi. Bu sonuç, tıp fakültesi öğrencilerinden ziyade halkın sepsis farkındalığının ne kadar düşük olduğunu yansıtmaktadır. 3. sınıf öğrencilerinin yüzde 95'inin ve 5. sınıf öğrencilerinin ise tamamına yakının sepsis hakkında bilgi sahibi olduğu sonucuna varıldı.
Araştırmada, öğrencilerin önemli sayılacak bir oranının sepsis hakkındaki bilgilerinin güncel olmayan bilgiye dayandığı tespit edildi. Öğrencilerin, ankette sepsis ile ilgili soruların yanıtlarını güncel olmayan eski tanımlamalara göre yanıtladığı saptandı. Oysa, sepsis tanımlaması, uluslararası düzeyde en son 2016 yılında olmak üzere üç kere değişti. Araştırma, tıp fakültelerinde sepsis ile ilgili bilgilerin güncellenerek eğitim içeriklerinin tekrar hazırlanması gerektiğini ortaya koydu."