Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 2020 yılı için brüt 2 bin 943 lira, net 2 bin 324 lira olarak belirlenen asgari ücretin kabul edilebilir bir tarafının olmadığını belirterek "2 bin 324 lira bizim beklentilerimizin çok altında. TÜİK'in açıkladığı bir işçinin aylık gıda harcama rakamın bile altında. Açlık sınırına yakın bir rakam." dedi.
Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün açıklanan yeni asgari ücret rakamının hükümet ve işverenin tarafının oy çokluğuyla belirlendiğine dikkati çekerek, işçi tarafı olarak dün yürütülen görüşmelerin büyük bölümünde olmadıklarını söyledi.
Bir işçinin yaşam maliyeti olarak hesaplanan 2 bin 578 liranın altındaki bir rakamı görüşmeme yönünde kararları bulunduğunu anımsatan Atalay, Hak-İş ve DİSK'in sürece katkı verdiğini, gerekli kamuoyunu oluşturduklarını, gerekli duruşu sergilediklerini ifade etti.
Türk-İş'in bu süreçleri tüm yönetim kadrosuyla yürüttüğünü vurgulayan Atalay, "Bazıları 'Türk-İş dediği yerde duracak mı?' dedi. Türk-İş 40 senedir dediği yerde duruyor. Daha önce '2 bin 578 liranın altındaki bir rakamı kabul etmeyiz.' dedik ve etmedik." diye konuştu.
- "20 milyona yakın insan bu rakamla geçiniyor"
"Yeni asgari ücret rakamının kabul edilebilir tarafı yok." diyen Atalay, şöyle devam etti:
"2 bin 324 lira bizim beklentilerimizin çok altında. TÜİK'in açıkladığı bir işçinin aylık gıda harcama rakamın bile altında. Açlık sınırına yakın bir rakam. 20 milyona yakın insan bu rakamla geçiniyor. Açıklanan rakamının enflasyonun üzerinde olduğu söyleniyor. İyi de bir de sokakta insanın yaşadığı enflasyon var. Hiçbir şey vermeseler elektrik ve doğal gaza yapılan zam kadar asgari ücreti artırsalardı."
Atalay, Türk-İş'in 2 bin 578 liranın altındaki bir rakamı görüşmeme kararıyla herkese net bir mesaj verdiğini dile getirerek şunları söyledi:
"Bir rakam açıklamak mecburiyetindeyiz. Bizim elimizde yaşam maliyeti verisi var. Bu rakam sıradan söylenmiş bir rakam değil. Bizim açıkladığımız rakam makul ve mantıklı bir rakam. 2 bin 578 liranın altındaki bir rakamı görüşmeme sözümüzde durduğumuzu kamuoyu net bir şekilde gördü."
- Türk-İş 30 kez belirlenen rakama katılmadı
Türk-İş'in işçi tarafı olarak belirlenen asgari ücret rakamına 30 kez katılmadığına işaret eden Atalay, istisnalar dışında hükümet ile işverenin birlikte rakamı belirlediğini söyledi.
Atalay, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yapısının sorunlu olduğunu öne sürerek "Bu yapı 40 senedir var. Bu yapı demokratik bir yapı değil. Bu yapıyı değiştirmek gerekiyor. Bu konuda herkesin kafa yorması lazım. Bu Komisyon yapısından dün olduğu gibi adaletli bir karar çıkmaz. Rakam iyi olduğu zaman hükümet ve işveren vermiş oluyor, rakam iyi olmadığı zaman sendikalar alamamış oluyor." dedi.
- "Sendikacıları hedef alan yayınlar emeğe zarar veriyor"
Atalay, sendikayla, sendikacılıkla alakası olmayan, çalıştığı iş yerinde sendikal örgütlülük bulunmayanların kendilerine sendikacılık dersi vermesine tepki göstererek şunları kaydetti:
"Ülkemizde işçi var, işveren var, bir de beyaz yakalılar var. Bu beyaz yakalılar sanayide de var, televizyonlarda ve gazetelerde de var. Hayatının hiçbir sürecinde sendikaya üye olmamış, sendikanın ne olduğunu bilmeyen bu kişiler sendikayla ilgili sendikacılara ders vermeye, parmak sallamaya devam ediyor. Bu arkadaşların her şeyden evvel sendikaya üye olması gerekiyor. Sendikanın, sendikacılığın ne olduğunu bilecekler, sendikacılarla temas kuracaklar. Basındaki çalışan arkadaşlarımızın sadece yüzde 10'u sendikaya üye olsa biz bugün birçok sıkıntı ve problemi yaşamamış oluruz. Sendikacıları hedef alan yayınlar ve sözler aslında emeğe zarar veriyor. Tüm bunlar sendikacılar, sendikalar ve işçileri itibarsızlaştırıyor."