SAMSUN (AA) - DİLEK SEZEN - Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, Türk Kızılayına bağışlanan kanların kullanılmadan önce bir dizi testlerden geçirildiğini belirterek, "Türk insanının yaşama şekli nedeniyle bizde kan yoluyla hastalıkların bulaşması diğer ülkelere göre daha az" dedi.
Akar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kan bağışının önemine işaret ederek, kan bağışında en önemli konunun "güvenli kan" olduğunun altını çizdi.
Kan yoluyla bulaşan hastalıkların önüne geçmek için bağışlanan kanların dünya standartlarında testlerden geçirildiğine dikkati çeken Akar, Türk Kızılayı olarak bu konuda hiçbir masraftan kaçınmadıklarını söyledi.
Bağışlanan kanların mutlaka AIDS, Hepatit C, Hepatit B ve frengi testlerinden geçirildiğini bildiren Akar, bağışçılara kan vermeden önce form doldurtulduğunu, bu formalara doğru yanıt verilmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti.
- Düzgün yaşantı sağlıklı kan
Türkiye'nin, bağışlanan kanlarla bulaşan hastalıklar konusunda şanslı olduğunu dile getiren Akar, bu kanlarda AIDS, Hepatit C, Hepatit B ve frengi hastalıklarına diğer ülkelere göre az rastlandığını, bunun Türk insanının düzgün yaşantısına bağlı olduğunu söyledi. Akar, şunları belirtti:
"Biz bu konuda biraz daha şanslıyız, çünkü Türk insanının yaşama biçimi nedeniyle kanında AIDS, Hepatit C, Hepatit B ve frengi hastalıklarına diğer ülkelere göre az rastlandığını söyleyebiliriz. Türk insanının yaşama şekli nedeniyle bizde kan yoluyla hastalıkların bulaşması diğer ülkelere göre daha az. Türk Kızılayı olarak kan yoluyla bulaşan hastalıkların önüne geçmek için önemli tedbirler alıyoruz. Mesela en son nükleik asit testi var. Çok pahalı, dünya standartlarında bir test. Biz onu kullanıyoruz. Masraftan kaçınmıyoruz. Bu testler bulaşma riskini yüzde 50 azaltıyor. Milletimizin yaşayışının kanda hepatit B, hepatit A, HIV virüsü gibi virüslerin bulaşmasına pek imkan tanımaması açısından şanslı olduğumuzu ifade edebilirim."
Türk Kızılayından 200 ekibin her gün kan bağışlarını toplamak için yola çıktığını, ülkenin her noktasından kan bağışı aldıklarını anlatan Akar, "Topladığımız kanları bölge laboratuvarlarında, bölge kan merkezlerinde testlere tabi tutuyoruz. Kanları trombosit, eritrosit ve plazma olarak üçe ayırıyoruz. Kan bağışında bulunan kişi üç kişiye sağlık vermiş oluyor. O yüzden kan bağışçılarımız bizim için çok değerli, hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
AA