İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin, ülkenin iç ve dış güvenliğinden sorumlu hayati kuruluşlarının her türlü gruplaşmadan uzak tutulması gerektiğini gösterdiğini belirterek, "Falan mezhepten, filan meşrepten diye başlayan, masum bir şekilde başlayan bu akım, ideolojik gruplaşma daha sonradan beka mevzusuna dönüşebiliyor. İstiyoruz ki bundan sonra bu asil ve güzide kuruluşumuz içerisinde bu ve buna benzer yapılar bir daha tekrar etmesin, devlet içinde devlet olmasın, paralel yapılar olmasın." dedi.
Yıldırım, Türk Polis Teşkilatının 172. kuruluş yıl dönümü nedeniyle polis memurları ve gazilerin katılımıyla İzmir Polisevi'nde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, teşkilatın toplumun huzur içinde yaşaması için yaptığı fedakarlıklara minnettar olduklarını, bu uğurda canlarını veren aziz şehitleri rahmetle andığını ve gazilere de şükranlarını sunduğunu belirtti.
Resmi kuruluş tarihi 1845 olmasına rağmen teşkilatın kuruluşunun daha eskilere dayandığını dile getiren Yıldırım, Orhun Nehri kıyısındaki Tonyukuk Kitabeleri'nde "subaşı" yani "emniyet amiri" İnal Kağan'ın adının geçtiğini söyledi.
Yıldırım, milletin güvenliğinin polis teşkilatından sorulduğunu vurgulayarak, "Sizler bu ülke, bu millet için can vermeyi, hiç düşünmeden göze alan yiğit evlatlarsınız, ne mutlu sizi yetiştiren analara, babalara. Sizin hayatınız tehlikelerle dolu olsa da yine de hiç şikayet etmeden canla başla görevinizi yapıyorsunuz." dedi.
- Fethi Sekin'in annesine ağıtı
Mersin'de 2 gün önce çevik kuvvet polislerini taşıyan minibüsün devrilmesi nedeniyle meydana gelen trafik kazasında yaralanan Osman Dinç'in bir an önce iyileşip, görevine devam etmek istediğine dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:
"Hele bir Fethi Sekinimiz var ki onun kahramanlığı, fedakarlığı, Türkiye'ye bir şeref madalyasıdır. 5 Ocak'ta hainlerin adliyeye girmelerini, o canı pahasına önledi, mekanı cennet olsun. Eğer onun dikkati, kahramanlığı olmasaydı o saldırıda İzmir'in bilançosu çok ağır olacaktı.
Kaderin anlayamadığımız sırları, tevafukları var. Fethi Sekin, şehadetinden bir gün önce vefat eden annesi için ağıt yakmış. Orada diyor ki, 'Acın kalbimde taşa döndü, anne anne, kurban anne, sen yoksun diye çaresiz kaldım, ben acını taşıyamadım, anne seni çok özledim, anne anne, kurban anne...' İşte bu kahraman polisimiz anneciğine özlemini dile getirdikten bir gün sonra şehadet şerbetini içti."
Yıldırım, geçen ay Şırnak'ta PKK'lı teröristlerle çatışan özel hareket polisleri Hakan Yılmaz ve Muzaffer Tufan'ın da son nefeslerine kadar kahramanca çatıştığını, her ikisinin ağır yaralıyken iki teröristi etkisiz hale getirdiğini hatırlattı.
- 15 Temmuz darbe girişimi
"İşte bu fedakarlıklarınızla sizler, bu ülke için büyük işler yaptınız" diyen Başbakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"15 Temmuz gecesi yazdığınız kahramanlık destanı, yüzyıllar geçse de dilden düşmeyecek. O gece Gölbaşı'nda özel harekat dairemizde görevli 53 kahramanımız bu vatan uğruna toprağa düştü. O gece hainleri, tankların içinden tutup teker teker çıkardınız, sizleri teslim almaya çalışan o hainlere 'Asla' dediniz ve can pahasına direndiniz."
Yıldırım, silahını teslim etmeyen, hainlerle mücadele eden Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Arslan'ın başından vurularak ağır yaralandığını ve tedavisinin halen devam ettiğini belirterek, kendisine acil şifalar dilediğini söyledi.
- "Millete kalkan oldunuz"
"O gece hepiniz tankların altında yatan millete kalkan oldunuz, milletle beraber demokrasimize, Cumhuriyetimize sahip çıktınız." diyen Yıldırım, polis teşkilatının daha da güçlenmesi için gereken bütün çalışmaları yaptıklarını kaydetti.
Başbakan Yıldırım, polis teşkilatının hem sayı hem de donanım, silah ve teçhizat olarak güçlendirilmesi için ciddi adımlar attıklarını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Çünkü 15 Temmuz bize bir gerçeği gösterdi, polis teşkilatı, asker teşkilatı gibi ülkenin iç ve dış güvenliğinden sorumlu hayati kuruluşların her türlü paralel yapılanmadan, her türlü gruplaşmadan uzak bir şekilde tutulması gerekiyor. Falan mezhepten, filan meşrepten diye başlayan, masum bir şekilde başlayan bu akım, ideolojik gruplaşma daha sonradan beka mevzusuna dönüşebiliyor. Bu 15 Temmuz'da ortaya çıktı.
Devletin imkanlarıyla, devletin altyapısıyla güçlenen bir grup, devleti ele geçirmek için yine bu milletin kıt kanaat vergileriyle, dişinden tırnağından artırdığı vergilerinden aldığı silahları, araçları, gereçleri, tankları, uçakları, helikopterleri acımasızca vatandaşların üzerine kullandı ve ülkeyi bir felaketin eşiğine getirmekten zerre kadar tereddüt etmediler.
Şüphesiz bu ve buna benzer olayların bir daha cereyan etmemesi için gereken ne tedbir varsa o tedbiri devletin bekası ve geleceği için almak zorundayız ve alıyoruz. İstiyoruz ki bundan sonra asil ve güzide kuruluşumuz içerisinde bu ve buna benzer yapılar bir daha tekrar etmesin, devlet içinde devlet olmasın, paralel yapılar olmasın. Devletimiz polisiyle, askeriyle bir ve beraber kaynamış olarak Gazi Mustafa Kemal'in gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için çalışsın ve bunu başarsın."
Ülke olarak zor günlerden geçildiğini ancak zorlukların teker teker aşıldığını ifade eden Yıldırım, "Bu paralel yapılanma da eski Türkiye'nin eski kötü alışkanlığı olarak tarihin tozlu sayfalarında yerini alacaktır. İktidarımızda 15 yıldır pek çok güzelliği başlatırken pek çok çirkinliği de tarihe gömdük." diye konuştu.
(Sürecek)
AA