İSTANBUL (AA) - ABDULKADİR GÜNYOL - TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm (TÜSİAD SD2) programı Görev Gücü Başkanı Perihan İnci, Türk sanayisinin dijital dönüşüm konusunda farkındalık seviyesinin yüksek olduğuna dikkati çekerek, Sanayi 4.0 uygulamalarının pilot aşamada olsa da orta ve uzun vadede yaratılacak katma değerin artırılması açısından çok önemli olduğunu söyledi.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan İnci, TÜSİAD olarak 2015 yılından bu yana sanayinin dijital dönüşümü kapasitesinin artırılmasına ve dijital teknolojilerin Türkiye'de üretilmesi yetkinliğinin güçlendirilmesi odaklı çalışmalar gerçekleştirdiklerini belirtti.
İnci, "Teknoloji üreten şirketler, özellikle KOBİ ölçeğinde olanlar, bu alandaki yetkinliklerini teknoloji kullanıcılarına gösterme kanallarına yeterince sahip değiller. Gerek teknoloji kullanıcısı gerekse teknoloji üreticisi şirketlerin dile getirdiği bu talep ve ihtiyaçları değerlendirdik ve onları bir araya getirecek bir platform olarak 2018 yılında TÜSİAD SD2 Programı'nı başlattık." dedi.
Programın teknoloji tedarikçisi şirketlerin iş dünyasının ihtiyaçlarını ve sorunlarını duymalarında önemli bir katalizör rolü oynadığına vurgu yapan İnci, şöyle konuştu:
"Program gerek kamu kurum ve kuruluşları gerekse kamuoyundan olumlu geri dönüş aldı. İlk dönemin başarı ile tamamlanmış olması ikinci dönemin daha yüksek sayıda teknoloji kullanıcısı şirketin katılımıyla gerçekleşmesine de vesile oldu. Programın ilk döneminde de yer alan bazı şirketlerin bu yıl da katılması hedeflerimiz açısından son derece olumlu değerlendirdiğimiz bir diğer gösterge niteliğinde. 18 teknoloji kullanıcısı ile başlattığımız 2019 döneminde daha fazla sayıda teknoloji tedarikçisi şirkete ulaşma hedefimizin de gerçekleşeceğine güçlü bir şekilde inanıyoruz."
Nesnelerin interneti ve algoritmalarla birlikte gelişen dijital çağda yeni reflekslerin geliştirilmesi gerektiğine değinen İnci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni çağı en doğru şekilde tanımlayan dönüşüm olgusunu hayatımızın her alanında hissediyoruz. Değişen müşteri talepleri ve kişiselleştirme; değerin veriye, öğrenmeye ve bunlarla paralel yeni iş modellerine kayması; doğal kaynak ve hammadde kısıtları; sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığın yükselmesi ve nitelikli insan kaynağına artan ihtiyaç bu dönüşümün ana eksenleri olarak tanımlanıyor. Bu dönüşüme ayak uydurulması gerekliliği de iş dünyasını daha hızlı karar vermeye, daha çevik iş modelleri geliştirmeye zorluyor."
Şirketlerin mevcut ekipmanlarını dijital dönüşümle sektörlerin ihtiyaçlarına göre uyumlu hale getirerek minimum yatırımla optimum işletme hizmet ömrü sağlaması gerektiğine vurgu yapan İnci, aynı zamanda şirketlerin daha yatırım fizibiliteleri tamamlanmadan güncel teknolojiyi iyi analiz etmesi gerektiğini anlattı.
İnci, "Yıkıcı bir teknoloji filizlenmekte olup yakın bir zamanda oyunun kuralları tamamen değişebilir. Yeni yatırımlarda yenilikçi teknolojilerin sektörlerini ne kadar, ne şekilde ve ne vadede etkileyeceğini iyi irdelemeliler. Yapılan yatırımın geri dönüşü her zaman önemli olmuştur. Ancak günümüzde teknolojinin gelişim hızı ve rekabet şartları bu süreyi çok daha önemli kılıyor. İş dünyası bir yandan elindeki işi dönüştürürken bir yandan da yeni yatırımlarını farklı bir şekilde planlamak ve gerçekleştirmek zorundadır." diye konuştu.
- "Türk sanayisinde dijital dönüşüm konusunda farkındalık yüksek"
Perihan İnci, Türk sanayisinde dijital dönüşüm konusunda bilgi birikimi ve farkındalığın yüksek olduğunu belirterek, bu durumun Türkiye'nin dijital dönüşüm yolculuğu açısında son derece önemli olduğunu anlattı.
Türkiye'nin Sanayi 4.0 konusunda genel olarak olarak pilot aşamasında olsa da üretimde mükemmeliyet ve otomasyon teknolojileri konusunda kat edilen gelişmelerin orta ve uzun vadede yaratılacak katma değerin artırılması açısından çok önemli olduğuna vurgu yaptı. İnci sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öte yandan, Türkiye'deki şirketlerin altyapı konusundaki yüksek yetkinlikleri, dönüşüm teknolojilerini sisteme kolayca entegre etmelerini de sağlıyor. Bununla birlikte, gelişmiş ülkelerin tecrübe ettiği ağ altyapısı, bağlantı standartları konularındaki zorlukların ve kısıtların önceden analiz edilerek ilgili tedbirlerin ülkemizde şimdiden şekillendirilmesi büyük önem arz ediyor.
Dijital dönüşüm konusunda önemli yol kat etmiş olan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yeni teknolojiler ve bunların yarattığı yeni alanlar için gereken yeni regülasyon ve hukuksal alt yapı ihtiyaçlarının hızla ele alınarak gereken uyumlamaların kararlılıkla hayata geçirilmesi sürecin etkinliği açısından çok kritik. Öte yandan, dünyadaki iyi örneklerde olduğu gibi, şirketlerin dijital stratejilerini belirlemeleri sonrasında yatırım yol haritalarını şekillendirmeleri önemini dikkatlerden kaçırmamız gerekiyor.
Programın her geçen yıl büyüdüğüne dikkati çeken İnci, 18 teknoloji kullanıcısı şirketin programın ikinci yılında belirledikleri sorun ve fırsatları TÜSİAD SD2 programının web sitesinde (www.tusiadsd2.org) duyurduklarını söyledi.
İnci şunları kaydetti:
"26 Temmuz tarihine kadar KOBİ statüsünde olan ve çağrılara çözüm olabilecek çalışan prototipi olan teknoloji tedarikçisi şirketlerin başvurularını bekliyoruz. Vodafone ana sponsorluğunda gerçekleştirdiğimiz bu seneki programımız kapsamında çağrı oluşturan; Assan Hanil, Bayer, Brisa, Çimsa, Ditaş, Ekoten, Enerjisa, Ford Otosan, Kastamonu Entegre, Kordsa, Migros, Nobel, Norm Cıvata, Organik Kimya, Securitas, TFI TAB Gıda Yatırımları, Tofaş ve Umur firmaları Türkiye'nin sanayide dijital dönüşüm sürecine çok kıymetli bir katkı veriyor.
Tekstilden otomotive, enerjiden kimyaya çok farklı sektörlerden 18 şirketin üçü geçtiğimiz dönem de teknoloji kullanıcısı olarak aramızda olan şirketler. Bu sene geçen seneden farklı olarak TÜSİAD üyesi olmayan teknoloji kullanıcıları da Program'da yer alıyor. Bu gelişmeler programın etki gücü açısından bizler için büyük bir memnuniyet kaynağı. Program kapsamındaki gelişmeleri web sitemiz yanı sıra sosyal medya hesaplarımız üzerinden de takip edebilirsiniz."