İSTANBUL (AA) - Türk Toraks Derneği, tüberküloz kontrolünün tüm dünyada başarılı şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini bildirdi.
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Bayram, 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, sağlık altyapısı, insan gücü ve sağlık bütçelerinin yetersizlikleri, sağlık kurumlarının yeterince yaygın olmaması, sağlıkla ilgili sosyal güvenlikteki kapsamın dar olması başta olmak üzere yoksulluk, eşitsizlik ve diğer hastalıkların etkisinin salgının sürekliliğinin nedenleri arasında sıraladı.
Yeni tip koronavirüs salgını gibi tüberküloz salgınının da insanlığın önündeki büyük sorunlara işaret ettiğini vurgulayan Bayram, şunları kaydetti:
"Bugün karşı karşıya olduğumuz sorunlar, yoksulluk, açlık başta olmak üzere sağlığın geliştirilmesi, nitelikli eğitim, temiz su, temiz hava, temiz çevre sağlanması, işsizliğin önlenmesi ve benzeri birçok konuda önemli adımlar atmamızı gerektiriyor. Dünyanın zenginliklerinin ve olanaklarının, bütün dünyada insanların daha sağlıklı ve daha iyi yaşamasını sağlayabileceğini düşünüyoruz."
Bayram, Türkiye'deki başarılı tüberküloz kontrolünün, veremin acılarını büyük ölçüde dindirdiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Her yıl tanı konulan yaklaşık 11 bin hasta tedavi edilmektedir. Bir yılda 100 binden fazla hasta temaslısı muayene edilmektedir. Her yıl hastalanma riski taşıyan kişiler ve temaslılardan 25 binden fazla kişiye koruyucu tedavi verilmektedir. Bu uygulamalar, ülke çapında düzenli şekilde ve ücretsiz olarak sürdürülmektedir. Son dönemde yaşadıklarımız küreselleşme ile bulaşıcı hastalıklar açısından bütün ülkelerin ortak bir riski paylaştıklarını da anımsatmış oldu. Bu nedenle, tüberküloz kontrolünün tüm dünyada başarılı şekilde gerçekleştirilmesini sağlamalıyız."
- "Hastaların yüzde 30'unun resmi kayıtlara girmediği tahmin ediliyor"
Türk Toraks Derneği Tüberküloz Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Aylin Babalık da dünyada yaşanan yeni tip koronavirüs salgınına değinirken, tüm dünyada bulaşanlar, hastalananlar ve ölenlerin günlük olarak izlendiğini, farklı ülkelerin salgındaki yaklaşımları tartışıldığını ve bilimsel yöntemin kullanılması, iş birliği, dayanışma gibi konuların öne çıktığını anlattı.
Babalık, Robert Koch'un 1882'de tüberküloz hastalığının bir mikropla oluştuğunu gösterdiğini hatırlatarak, şu bilgileri paylaştı:
"Tüberkülozda, basilin gösterilmesinden bu yana yaklaşık 140 yıl, etkili ilaçların bulunmasından bu yana yaklaşık 75 yıl geçti. Konuştuğumuz hastalık, yüzde 100 tedavi edilebilen bir hastalık. Fakat ne yazık ki tüberküloz hala dünyadaki en çok öldüren bulaşıcı hastalıktır. Bir yılda 10 milyon tüberküloz hastası ortaya çıkmaktadır. Tüberküloz hastalarının yüzde 30'unun resmi kayıtlara girmediği tahmin edilmektedir. Yılda 1,5 milyon, her gün yaklaşık 4 bin tüberküloz hastası ölmektedir. Başarıyla hem de çok ucuza tedavi edilebilen bir hastalıktan söz ediyoruz. Buna karşın hastalık ve ölümler tüm kıtalarda, bütün ülkelerde görülmektedir."