Türkiye 2012 yılından beri Eurovision şarkı yarışması katılmıyor.TRT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Eren, ‘puanlama sistemi değişmeden katılmayacağız’ kararına halen sadık olduğunun altını çizmesine rağmen Avrupa Yayın Birliği'nin yeni Başdanışmanı Martin Österdahl’ın göreve gelmesi ile yetkililerin uzun bir aradan sonra tekrar bağlantıya geçtiğinin müjdesini verdi.
Eren'in bu açıklaması ile sosyal medya bir anda canlandı. Uzun yıllardır Eurovision'a yeniden katılınması konusunda fikir beyan eden Eurovision tutkunları konu hakkında binlerce yhorum yaptı.
Türkiye'nin Eurovision'a yeniden katılma umudunun artması ile yarışmaya kimin gideceği yolunda ise çeşitli görüşler ortaya atıldı. Ortaya atılan isimlerin başında Mabel Matiz geliyor.
Mabel Matiz'in Eurovision'da Türkiye'yi temsil etmesi yolunda atılan tweetler Twitter'da Mabel Matiz'i bir anda Türkiye gündemine taşıdı.
MABEL MATİZ KİMDİR?
Mabel Matiz, kimlikteki adıyla Fatih Karaca, 31 Ağustos 1985’te Mersin'in Erdemli ilçesinin Tömük kasabasında ev hanımı Maya Karaca ile tır şoförü ve Kıbrıs Gazisi Ali Karaca’nın ilk çocuğu olarak dünyaya geldi.
Çocukken yoğun olarak yaşadığı kekemelik, kendini ifade edememe durumu onu, yazmaya teşvik etmiş ve bu durum onu yeni ifade arayışlarına götürerek müziğe, edebiyata ve şarkı söylemeye yöneltmiştir. Çocukluğu ve ilk gençliği boyunca ağırlıklı olarak 80’ler ve 90’lar Türkçe Pop müziği dinledi. Bu dönemlerde dinlediği Sezen Aksu'nun "Şinanay" isimli parçası olmuştur.
Lise 2’deyken (2001-2002) Yunus Emre'nin hayatını konu alan bir tiyatro oyununda başrol oynadı ve bu oyunun hazırlık çalışmaları sayesinde bir yıl boyunca kekemeliğini kontrol altına almayı öğrenmiştir. Üniversite eğitimini ise 2003-2008 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde almıştır.[4] İlk müzik çalışmalarını üniversite yıllarında gerçekleştirdi. 2005 yılında tıp fakültesinden arkadaşı Duygu Has’la birlikte, akustik duo olarak değerlendirilebilecek cover grubunu kurdu. İlk şarkılarını yine 2005’te yazmaya başladı.
Bunlardan en belirgin olanı 2007 yazdığı ve sonradan ilk albümünün çıkış şarkısı olacak olan "Arafta"dır. Sanatçı 2008’de, dönemin aktif müzik platformu olan Myspace'te bir sayfa açarak, gitar - vokal olarak kaydettiği şarkılarının ilk demolarını burada anonim olarak yayınladı. Mabel Matiz adını, gerçek kimliğini saklamak için kullandı ve uzun süre sayfada kendi hakkında başka hiçbir bilgiye yer vermedi. “Mabel”, ilk gençliğinde severek okuduğu Kumral Ada Mavi Tuna romanındaki baş karakterin takma adıdır; “Matiz” ise internette gezinirken ilk kez bir sohbet odasında rastladığı, “aşırı sarhoş” anlamına gelen Eski Yunanca bir kelimedir. Myspace’te yayınlanan ilk şarkıları kısa sürede viral olarak yayıldı ve internette ses getirmeye başladı. Bu viral etkileşimler onu ilk solo albümünün sürecine götürdü. 2008 - 2010 yıllarında iki yıl boyunca profesyonel olarak diş hekimliği yaptı. 2010 yazında, hayatına yalnızca müzikle devam etmek istediğine emin olduğu bir gün mesleğini aniden bıraktı. 2011'de İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku bölümünde yüksek lisansa başladı. Çocukluk yıllarını, kendisine müzikal anlamda çok katkısı olduğunu ifade ettiği Erdemli'de geçirmiştir. 2011'de İstanbul Bilgi Üniversitesi İnsan Hakları Hukuku bölümünde başladığı yüksek lisans eğitimini 2014'te yarıda bırakmıştır.
Kıbrıs Barış Harekatı gazisi olan babası Ali Karaca 22 Şubat 2019 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu Erdemli’de ölmüştür. Vefatı öncesi babasının anısına "Babamı Beklerken" şarkısını yazmış, bu şarkının yer aldığı albüm Maya ise Mabel Matiz'in annesinin adını taşımaktadır.
Müzik eğitimine üniversite zamanlarında aldığı gitar ve şan dersleri ile başlayan Mabel Matiz, ilk bestelerini de üniversite yıllarında yapmıştır. 2008'den bu yana kariyerini sürdüren sanatçı ilk şarkılarını kişisel ev kayıtları şeklinde oluşturmuş, bu şarkıları MySpace sayfası[8] üzerinden anonim olarak yayınlamıştır. Mabel Matiz, şarkılarına ilgi gösteren Engin Akıncı ile tanışarak ilk albümünün hazırlıklarına başlamış, bu kapsamda proje dahilinde Alper Gemici ve Alper Erinç ile bir araya gelerek albüm için stüdyoya girmiştir. Kendi adını taşıyan, Birhan Keskin ve Yalçın Tosun'a ait iki şiir dışında bütün söz ve müziklerin sanatçıya ait olduğu, 12 şarkılık ve akustik band temalı debut albümü 5 Mayıs 2011’de[10] Esen Müzik’ten yayınlandı. Sahne adıyla aynı ilk albümü Mabel Matiz 11 Mayıs 2011'de piyasaya çıkmış ve bu albümde yer alan 5 şarkıya klip çekilmiştir.
Mabel Matiz'in, bütün aranjmanları Can Güngör ve Cihan Mürtezaoğlu’ya ait olan, Mete Özgencil ve Yıldız Tilbe'nin katkılarıyla hazırladığı ikinci albümü[11] Yaşım Çocuk, 5 Ocak 2013'te piyasaya sürülmüştür. Albüm; "Zor Değil", "Aşk Yok Olmaktır", "Yaşım Çocuk", "Alaimisema" gibi şarkılarıyla ses getirmiş, birçok ödül almış ve Milliyet Sanat dergisi okurları tarafından "Yılın Albümü" seçilmiştir.
Sanatçının, aynı yıl yayınlanan Aysel'in albümünde seslendirdiği Sultan Süleyman cover'ı tüm zamanların başarılı Türkçe cover yorumlarından biri olarak kabul edilmektedir.
Mabel Matiz 2013 yılı sonunda GQ Türkiye dergisinin "Men Of The Year" ödüllerinde "Yılın Müzisyeni" ödülüne layık görülmüştür. Sonraki yıl Yaşım Çocuk albümünde yer alan "Alaimisema" şarkısı 14 Temmuz 2014'te Radio Edit versiyonuyla single olarak yeniden yayınlanmış, kendi albümleri dışında Teoman, Göksel, Ayşegül Aldinç, Özge Fışkın, Burcu Tatlıses, Ceyl'an Ertem gibi sanatçıların albümlerinde söz yazarı ve besteci olarak da bulunmuştur. 13 Şubat 2015 tarihinde ise Can Güngör prodüktörlüğünde kaydettiği 3. albümü Gök Nerede'yi yayınlamıştır.
Mabel Matiz'in dördüncü stüdyo albümü Maya, 20 Haziran 2018'de Doğan Music Company ve Zoom Music tarafından yayımlandı. Albümün hazırlık aşaması iki yıl sürerken stüdyo kayıtları ise bir buçuk yıllık bir zamana yayıldı. Albüm, 21 şarkılık iki CD'den oluşurken, "Canki" ve "Comme un animal" adlı şarkılar ise albümün dijital sürümünde yer almaktadır Sanatçı, 2020’nin ilk aylarında 5. stüdyo albümünün hazırlıklarına başladı. Hâlen bu albümün çalışmalarını sürdürmektedir.
Mabel Matiz 2010’lu yıllarda Türk Pop müziğinin dönüşümünde en önemli rollerden birini üstlenerek, arayışının simgesi haline getirdiği müziği ve multidisipliner duruşuyla, piyasa kurallarının yeniden yazılmasına büyük katkıda bulundu. Müziğinin birleştiriciliği ve ana akım müzikte açtığı yeni kulvar, onu kısa sürede toplumun bütün kesimleri tarafından dinlenen ve sevilen klasik bir sanatçı haline getirdi. Besteleri Teoman, Göksel, Sıla, Hande Yener, Ayşe Hatun Önal, Ayşegül Aldinç, Ceylan Ertem gibi önemli yorumcular tarafından seslendirilen sanatçı, Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Nükhet Duru gibi duayen sanatçılarla düet çalışmalarına imza attı. Ayrıca Aşık Mahzuni Şerif, Yıldız Tilbe, Mirkelam gibi önemli müzisyenlerin adına hazırlanan tribute albümlerde yer aldı. 16 Ekim 2020 tarihinde "Toy" adlı eserini yayınlamıştır.