Küresel güçler ve küresel finans çevreleri, iki yüz yıldan bu yana bu topraklarda, yani Anadolu, Mezopotamya, Afrika ve Asya bölgesinde, büyük bir hesabı ve oyunu bulunmaktadır. Çünkü bu bölgeyi denetim ve kontrolüne alan bir küresel güç, Dünyadaki hegemonya konumunu ancak devam ettirebilir. Aksi halde küresel varlık noktasından geriye düşmek ve yok olmak durumunda kalacaktır! Dünyanın enerji üssü ve enerji hatlarının da geçiş ve koridor merkezi bu bölgelerdedir! Dönemin küresel güçleri ve finans çevreleri, İki yüz yıl önce bu hesaplarla Osmanlı imparatorluğu parça parça edebilmek için her türlü girişimlerde bulunmuşlardır! İçerideki işbirlikçi ve taşeronlar maharetiyle de yüz yıl önce bu hedeflerine erişmişler, koca bir imparatorluk lime lime edilmiş, her lime de bir küresel gücün güncel konumuna göre sömürüsü ve denetimine verilmiştir. Ne ala memleket! Bu nasıl bir taksimat! Bu nasıl bir dünya ve adalet sistemi! Milyonlarca İnsanın ölümleri ve kanları üzerinden bir paylaşım, bir medeniyet inşası ve bir sömürü düzeni!
Günümüze geldiğimizde ise çok farklı gelişmeler olmamaktadır! Aynı küresel güçler ve finans çevreleri hegemonya varlık ve karlılıklarını da artırabilmek için yine bölgemize, özellikle de Doğu Akdeniz’e inmişlerdir! On bin kilometre ötelerden buralara kadar bir küresel güç neden gelir? Bölgemizin refahı ve huzuru için değil tabii ki! Tek bir hedefleri vardır; bölgenin ve bölge halklarının doğal hakkı olan yer altı ve yer üstü zenginliklerini sadece kendi aralarında paylaşabilmek! Yüz yıl önce geldiklerinde anlayamamış ve okuyamamıştık! Bu hatamızın bedelini, bölge halkları ve liderleri olarak okuyamadığımız, milyonlarca insanımızın hayati ile ödemek zorunda kaldık! Allah aklı bizlere sadece düşünebilmek için vermiştir! Allah bizlere aynı hataları tekrar etmeyelim diye Akletmemizi de emretmektedir!
Türkler tarihte birçok devlet kurmuş asil bir millettir! Türklerin tarihi büyük ve kalıcı savaşlarla doludur! Dünya tarihinden Türkleri çıkardığınız vakit geriye tarih adına hiçbir şey de kalmayacaktır! Bin yıllık yakın tarihteki Türklerin bizzat dâhil ve taraf oldukları büyük ve kalıcı savaşlara kabaca bir baktığımızda; Malazgirt Savaşı, uzun yıllardır horasan erleri üzerinden Anadolu'ya keşif akınları düzenleyen Türklerin kalıcı olarak Anadolu'ya giriş yaptıkları ve yurt edindikleri bir savaştır. Ankara Savaşı; İki büyük Türk beyinin karşı karşıya geldiği ve Beyazıt’ın Timur karşısındaki mağlubiyeti ile sona ermiştir. Anadolu'daki Osmanlı hâkimiyeti on yıl kadar bozulmuş, Türk birliği gecikmiş, kişisel kompleksler, iki büyük Türk devletinin de büyük yanlışlar yapmasına sebep olmuştur. İstanbul'un fethi, şüphesiz ki tüm dünya tarihini etkilemiş bir olaydır. Bir Çağı kapatmakla kalmayıp, bin yıllık Doğu Roma'yı da tarihe gömen büyük bir savaştır. Çanakkale ve Kurtuluş savaşları ise bu asil millete asla esaret ve boyunduruk vurulamayacağını tescillemiştir. Bu asil millet, istikbal ve istiklaline olan aşkı ile dönemin yedi düveli ve paralı askerlerine karşılık BAĞIMSIZLIK ve KURTULUŞ mücadelesini vermiştir.
Bugün, bölgemizde, sınırlarımızda ve özellikle de içeride çok büyük bir meydan savaşı verilmektedir. Aslında savaşı biz veriyor gibi görünsek de, Türkiye, küresel güçlerin savaş meydanı konumundadır! Küresel güçler ve finans çevrelerinin Türkiye meydan muharebesi, on bir eylül tarihindeki simgesel ikiz kule saldırıları ile başlamıştır! Türkiye meydan muharebesi, 15 Temmuz tarihindeki hain darbe kalkışması ile bu asil devlet ve milleti de tamamen teslim almak suretiyle bu dosya kapatılmak istenmiştir! Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti, tarihinden gelen kadim medeniyet, yirmi dört milyon kilometrekarelik gönül bağları ve mazlum milletlere karşı olan adalet ve hakkaniyet ölçüsü olmadan, hiç bir küresel güç bu bölgede kalıcı olarak barınamaz! Türkiye olmadan asla! Tür milleti olmadan asla başarılı olamazlar! Türk milleti olmadan bu bölgede hiçbir küresel güç kalıcı olamaz! Bunu bildikleri için de sınırlarımızdaki yığınaklar, doğu Akdeniz bölgesindeki on sekiz ülkenin iki yüz adet savaş gemisi ve özellikle de içeride siyasi olarak büyük bir savaş vermekteyiz! Türkiye, dünya küresel güç tahterevallisinin dengesi, enerji rezervlerinin ve hatlarının geçiş ve koridor noktası, dünyanın da bu çerçevede tam merkezi bir konumdadır! Türkiye hangi taraftayım derse onun güçlenerek kazanacağı, diğerinin ise hegemonyal konumunu da kaybedeceği bir savaş! İçeride bizi daha önceden olduğu gibi bireysel, günlük siyasi ve yerel magazinsel kısır çekişmelerle yormak, oyalamak ve boğmak istemekteler! Uyanık olalım! Bir ve Beraber olalım! Gelecek ve tarih bizimdir! TÜRKİYE ve TÜRKLER olmadan, dünyada ve özellikle de bölgemizde, hiçbir küresel güç, kesinlikle barınamaz, varlık dahi gösteremez ve başarılı da olamaz! Erken seçim konusunda hiçbir şey yazmadın, dediğinizi de duyar gibiyim! Dedik ya! Dünya, küresel güç tahterevallisinin dengesi ve küresel güçlerin de meydan muharebesi konumunda bulunan bir ülkedeki Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi seçimlerinin ERKEN bir tarihe alınmış olması elbette ki çok manidar ve çok da önemlidir!