Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından PKK’nın eleştirildiği kitaplara yönelik sansür uygulanmasını kınadı.
TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı konuyla ilgili bir bildiri yayınlayarak İBB yönetimini örgüt prangasından kurtulmaya davetti.
TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı şu ifadeleri kullandı:
İstanbul Büyükşehir Belediyesi belediyecilik yaparak şehrin sorunlarına çözüm bulmak yerine ajans mantığı içerisinde sürekli belediye başkanını parlatmaya yönelik abartılı bir PR çalışması yapmaktadır.
İstanbul her geçen gün geriye gitmekte sorunları büyümektedir. Mevcut yönetimin hizmet etmek yerine hizmet ediyormuş gibi görünme çabası tahammül edilemez bir hal almıştır.
Bununla birlikte İBB Yönetimin ülkemizin birliğine dirliğine kast etmiş bölücü örgütlerin emrine girmesi onların beklentilerine uygun hareket etmesi halkımızın kaygısını artırmaktadır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin son olarak Vadi Yayınları tarafından Metro İstanbul reklam alanlarında tanımını yapmak istedikleri Yazar Aytekin Yılmaz'a ait "Son Diktatör" ve "Yüzleşerek Barışmak" adlı kitaplara, onay vermemesi kimlere hizmet ettiklerinin hangi odaklara çalıştıklarının açık göstergesidir.
PKK'nın örgüt psikolojisi ve Abdullah Öcalan'ın nasıl bir diktatör olduğunun anlatıldığı kitaplara sansür uygulanması İBB yönetiminin terör örgütü ve uzantıları tarafından esir alındığının açık işaretidir.
İBB sadece milli bütünlüğümüze kastedenlerin eleştirildiği kitapları engellemekle kalmayıp aynı zaman Peygamber Efendimizin anlatıldığı bir kitabın tanıtımını da engelleyerek içlerindeki maneviyat düşmanlığını dışarıya yansıtmış bulunmaktadır.
Her platformda özgürlük naraları atanların iktidar oldukları alanlarda faşist bir tutum içerisine girerek Kitap ve kültür düşmanlığı yapmaları kabul edilebilir bir durum değildir.
İstanbullular İstanbul’un devlet ve memleket düşmanlarına peşkeş çekilmesine asla müsaade etmeyecektir.
İBB yönetimini bu milli manevi değerlere düşman tavrından dolayı kınıyor, kendilerini bölücülerin prangasından kurtularak milletin değerleriyle barışık yaşamaya yazarlardan ve yayınevinden özür dilemeye davet ediyoruz.’