Türkiye'nin tüm bölgelerini temsilen uzman hekimlerin katkılarıyla Türkiye’de Hepatit C’nin yok edilmesi için yol haritası hazırlandı. Rapordaki tavsiyeler uygulanırsa 2030 yılına kadar yaklaşık 6 bin 320 karaciğer kaynaklı ölüm, 4 bin 400 karaciğer kanseri vakası ve 4 bin 60 dekompanse siroz vakasının engellenebileceğine, böylece yaklaşık 15 bin hayatın kurtarılabileceğine dikkat çekildi.
Barselona Üniversitesi Küresel Sağlık Enstitüsü, Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) ve Viral Hepatitle Savaşım Derneği (VHSD) önderliğinde, Gilead Sciences’ın desteği ile Türkiye’nin tüm bölgelerini temsilen uzman hekimlerin katkılarıyla hazırlanan "Türkiye Hepatit C Eliminasyon Yol Haritası Raporu”nun sonuçları açıklandı. Toplantıda Barselona Üniversitesi Küresel Sağlık Enstitüsü’nden Prof. Dr. Jeffrey Lazarus özel konuk olarak bir konuşma yaptı ve sonrasında bir panel düzenlendi. Panele TKAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ramazan İdilman, VHSD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, VHSD Yönetim Kurulu İkinci Başkanı Prof. Dr. Rahmet Güner ve Asya-Pasifik Karaciğer Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Necati Örmeci konuşmacı olarak katıldı.
TAVSİYELER 7 BAŞLIKTA TOPLANDI
Rapor için Boston Consulting Group (BCG) yetkilileri ve ülkelerin HCV Eliminasyon Planları hazırlanmasında uluslararası fikir lideri olan Prof. Dr. Jeffrey V. Lazarus’un moderatörlüğünde çeşitli toplantılar gerçekleşti. Toplantılar sonucunda BCG’nin Türkiye’de Hepatit C eliminasyonu tavsiyeleri "Farkındalık, tarama, tedavi bağlantısı, nitelikli hekime erişim, ilaca erişim, değerlendirme ve izleme" başlıklarında toplandı. Dünyada ve Türkiye’de hastalığı tamamen bitiren tedavilerin kullanıma sunulduğu belirtilen raporda, “Hastalığın kökünü kazıyan tedavilerin olması tek başına yeterli değil, bu tedavilere erişimin önündeki bürokratik ve fiziksel tüm engellerin kalkması, Halk Sağlığı açısından çok önemli olumlu sonuçlar doğuracaktır” denildi.
"BÜROKRATİK VE FİZİKSEL TÜM ENGELLER KALDIRILMALI"
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Hepatit C'nin 2030 yılında tamamen yok edilebilmesi için bazı planlar oluşturduğu ve hedefler koyduğu hatırlatılan raporda, “Bunlar kısaca yeni Hepatit enfeksiyonlarında yüzde 90 azalma, Hepatit C hastalarının yüzde 90'ına tanı konması ve bu hastaların en az yüzde 80'inin tedavi edilmesi olarak sıralanabilir. Her ülkenin kendince bir yol çizmesi ve DSÖ hedeflerine katkıda bulunması beklenmektedir” denildi. Dünyada ve Türkiye’de bu hastalığa ilişkin çok önemli tedavilerin olduğu belirtilen raporda, “Tedavinin olmasının tek başına yeterli olmadığı, bu tedavilere erişimin önündeki bürokratik ve fiziksel tüm engellerin kalkmasının, Halk Sağlığı açısından çok önemli olumlu sonuçlar doğuracağı” vurgulandı.
"TÜRKİYE'NİN SAĞLIK GÜNDEMİNDEN TAMAMEN ÇIKARTILABİLİR"
Toplantının açılış konuşmasını yapan Gilead Sciences Genel Müdürü Şebnem Girgin, “Gilead Sciences dünyada eliminasyon planları çerçevesindeki çalışmaları ile ülkelerin en önemli stratejik paydaşı olmayı başarmıştır. Bugünkü raporun ortaya çıkmasına hem kurulan bilimsel platformu destekleyerek hem de diğer ülkelerdeki tecrübelerimizi taşımak suretiyle katkı sağlamış olmak bizi gururlandırıyor. Raporun içeriğindeki tavsiyeler uygulanabilirse 2030 yılına kadar yaklaşık 15 bin hayat kurtarılabilir, Hepatit C hastalığı elimine edilerek ülkemizin sağlık gündeminden tamamen çıkartılabilir” dedi.
"TARAMA VE TEDAVİ ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI"
Prof. Dr. Jeffrey V. Lazarus, bu raporun Türkiye’nin yol haritası olduğunu belirterek “Yapılacak yasal düzenlemeler ile Türkiye’nin DSÖ hedeflerine hızlıca erişip örnek bir ülke olabileceğini” ifade etti. Prof. Dr. Lazarus raporun hazırlanma sürecince gerçekleştirilen çalıştaylarda dünyada HCV eliminasyonu fikrinin nasıl ortaya çıktığını, DSÖ’nün HCV eliminasyonu için önerdiği hedefleri, mikro-eliminasyon yaklaşımını ve faydalarını ve HCV eliminasyonu konusunda diğer ülkelerde bugüne kadar yapılan en iyi uygulamaları örnekleriyle açıklarken, Türkiye’de temelde yapılması gerekenleri şöyle özetledi: “Devlet tarafından bir ulusal planın yürürlüğe konması, özellikle riskli gruplarda tarama ve tüm tedavilere erişimin önündeki engellerin kaldırılması.”
"YENİ TEDAVİLER GİTTİKÇE GELİŞİYOR"
Viral Hepatitle Savaşım Derneği Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, Türkiye'de 300 ila 500 bin civarında Hepatit C hastası olduğunu tahmin ettiklerini belirterek, "Tedaviler 1990'lı yıllarda başladı, bugün 2014 yılında bulunan yeni tedaviler ile gittikçe de gelişiyor. Tedavi ile 2 ila 3 ay arasında bu virüs vücuttan temizlenebiliyor. Hastalık kontrol altına alınacak bir özelliğe geldi. Öncelikle hastalarımızı ortaya çıkartmamız lazım. Yüzde 20'sini anca biliyoruz, bu hastaların yüzde 80'sini ise bilmiyoruz. Bu yüzde 20 ise ameliyat öncesi taramada, evlilik öncesi testler ya da bir kan bağışında bulunuyor. Hastaların teşhis ettikten sonra işler çok kolay. Sağlık Bakanlığımızın da geri ödemesini sağladığı ilaçlarla tedaviyi gerçekleştiriyoruz. Tedavi ile bulaşmayı da engellemiş oluyoruz" dedi.
"YÜZDE YÜZE YAKIN ORANDA TEDAVİ EDİLEBİLİYOR"
Yüzde yüzlere yakın oranlarda hastalığı tedavi edebildiklerini belirten Prof. Dr. Fehmi Tabak, "Tedavi ettiğimiz takdirde bu virüs vücutta bir daha yenilemiyor. Şu anda özellikle riskli grupların taranması, tanınması sonunda da tedavinin gerçekleşmesi gerekiyor. Hasta tanındıktan sonra tedavi ayağında hiçbir sorun yok. Kronik hepatit hastalarının yaş ortalaması 55 o nedenle 1970'den doğanlar taramalarını yaptırmalı, herhangi kan ile ilgili işlem geçirenler, dövme ve piercing yaptıranlar basit bir test yaptırmalı" diye konuştu.
"HEPATİT C’NİN ELİMİNASYONU MÜMKÜN"
Türkiye Karaciğer Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ramazan İdilman ise raporun hazırlık ve ortaya çıkış sürecine ilişkin şöyle konuştu:
“Viral hepatitler ülkemiz için önemli bir sağlık problemi olduğundan mücadele için ulusal bir programa ihtiyacı bulunmaktaydı. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü öncülüğünde TKAD ve VHSD ile birlikte çalışarak bir Ulusal Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı hazırlandı. Yayımlanması ve sahada uygulanması bekleniyor. Her iki dernek ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri bu programın sağlıklı bir şekilde sahada uygulanabilmesinin takipçisi olacaktır. Ülkemizde virüse karşı farkındalık düşük düzeyde. 4 bin 500 ile 5 bin 500 arası her yıl yeni vaka çıkmakta ve farkındalık yüzde 20'lerde. 250 300 bin kişinin tedavi olması gerekiyor. Bu programla farkındalığın artırılması ve tedaviye erişimin yüzde 70'lere çıkarılması hedeflenmiştir. Bu program sahaya çıktığı zaman bizler bu programın takipçisi olacağız. Yakında eğitim müfredatına da bu konuda bilgiler girecektir. Bunun için tabi bir süreye ihtiyacımız olacaktır. Küçük hasta gruplarında virüsün temizlenmesi mikro emilasyon. Diyaliz hastalarımızda hepatit C sağlık sorunu değil diyebiliriz."
"KANDAN TEMİZLENEBİLDİĞİNİ BİRÇOK HEKİM BİLMİYOR"
Asya-Pasifik Karaciğer Araştırmaları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Necati Örmeci ise Hepatit C’nin tedavisinde sadece halk seviyesinde değil, hekim ve kamu seviyesinde de farkındalığın çok düşük olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Necati Örmeci, “Örneğin Hepatit C'nin artık kandan tamamen temizlenebildiğini birçok hekim bilmiyor. Özellikle bizim gibi konuyu takip eden hekimlerin Aile Hekimleri, Dahiliye Uzmanlar, Hemşireler, Cerrahlar, Anestezist, Psikiyatrist, Hapishane Hekimleri ve Nefrologlar gibi hekim gruplarını eğitmeleri ve farkındalıklarının arttırılması çok önemli. Kan yolu ile bulaşma çok yoğun olduğu için özellikle bu hekim gruplarının farkındalığının arttırılması birincil hedef olmalı” dedi.
"TEDAVİ İÇİN KARACİĞER BİYOPSİSİ GEREKLİ OLMAMALI"
Viral Hepatitle Savaşım Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Rahmet Güner de, “Özellikle yüksek Hepatit C oranına sahip olması tahmin edilen 1970 ve öncesi doğanlar, karaciğer hastalığı olanlar, damar içi madde kullananlar, mahkumlar, transplantasyon hikâyesi olan hastalar, diyaliz tedavisi görenler, HIV ile veya Hepatit B ile enfekte olmuş kişiler ile tarama programları başlatılabilir. Gebelik esnasında HCV değerlendirmesi rutin gebe takibi programı içine alınabilir. Hepatit C tedavilerine erişim ülkemizde 39 ilde 58 hastanede yapılabiliyor. Bu nedenle tedaviye ülkemizin her ilinde erişilebilir olması önem arz ediyor” dedi.
Şu anda tedavi verilebilmesi için şart olan karaciğer biyopsisinin kaldırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Rahmet Güner, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu şekilde daha hızlı ve rahat bir şekilde ilaca erişim sağlanabilir. Hekimler hastalarına Hepatit C tedavisi için en uygun tedaviyi karşılayan doğrudan etkili antiviral ajan seçimini kendileri yapabilmeliler. Ülkemiz koşullarına uygun bir şekilde hazırladığımız raporun olabildiğince basit ve uygulanabilir olmasına gayret ettik. Umudumuz bu raporun Hepatit C'nin ülkemizden elimine edilebilmesi için bir yol haritası olarak kullanılmasıdır.”