ANKARA (AA) - SEFA ŞAHİN - Disleksi Öğrenme Güçlüğü Derneği Başkanı Atıf Tokar, Türkiye'de disleksi tanısı konulan 41 bin 600 kişi bulunduğunu belirterek, "Bu, hastalık değil, kişilerde öğrenme farklılığıdır." dedi.
Tokar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, disleksili çocukların farklı özellikler gösterdiğini söyledi.
Öğrenme güçlüğünün kendi içinde dörde ayrıldığını anlatan Tokar, "Bunlar, okumada zorluk, matematik ağırlıklı öğrenmede zorluk, yazmada zorluk, dil ve konuşmada zorluk farklılığıdır." diye konuştu.
Bu durumu Sağlık Bakanlığının "özgün öğrenme güçlüğü", Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) "özel öğrenme güçlüğü", sivil toplum kuruluşlarının ise "disleksi" olarak tanımladığını belirten Tokar, ailelerin bu konuda kafa karışıklığı yaşamaması gerektiğini kaydetti.
Tokar, ilkokul birinci sınıfa başlayan tanısız disleksili öğrencilerin, sınıf arkadaşlarının gerisinde kalabileceklerine işaret etti.
Disleksili bireylerin özellikle okuma konusunda zorluk yaşadığını, "b-d, p-b, m-n, y-h" harflerini sıklıkla karıştırdığını dile getiren Tokar, şunları kaydetti:
"Özellikle b ve d harfini ters yazar çocuklar. Öğretmenlerin, bunları gördüğü zaman hemen uyanması lazım. Öğrenci, okumada akranlarından geri kalıyorsa, ailenin derhal çocuk psikiyatri servislerinden birine gitmesi lazım. Çocuğun resmi tanı alması gerekiyor. Doktorların aileyi rehberlik araştırma merkezlerine yönlendirmesi yeterlidir. İnternette bu konuda çok kirli bilgiler dolaşıyor. Biz ücretsiz hizmet verip, aileleri doğru yönlendiriyoruz."
- "İlk saha çalışmasını yaptık"
Tokar, Gazi Üniversitesi, ODTÜ Teknokent, Ankara Kalkınma Ajansı ve derneklerinin ortaklığıyla Türkiye'de disleksi konusunda ilk saha çalışmasının 2013'te yapıldığını bildirdi.
Bu çalışmayı kitap haline getirdiklerini anlatan Tokar, "Ardından 2014'te Disleksi Şurası'nı, Antalya'da ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Disleksi Öğrenme Güçlüğünde Güncel Yaklaşımlar ve Gelecek Hedeflerinin Belirlenmesi Çalıştayı'nı yaptık. Daha sonra bu genel müdürlükçe yürütülen Disleksili Senaryom Projesi'nde yer aldık. Geçen yıl haziranda ise Türkiye Disleksi Meclisini kurduk." dedi.
- "Yüzde 82'si, yedinci sınıfta okulu terk ediyor"
Disleksili bireylerle proje odaklı çalışmalar yapıldığında ciddi sonuçlar elde edileceğini vurgulayan Tokar, bu kişilerin fotografik hafızalarının kuvvetli olduğunu belirtti.
Tokar, "Disleksili bireylerin bu becerileri, Türkiye'de henüz dikkati çekmedi. Ama ABD, İsrail ve İran'da disleksili bireyler tanı almışsa, hemen o çocukları özel eğitime tabi tutarlar." ifadelerini kulladı.
"Disleksi hastalık değil, kişilerde öğrenme farklılığıdır. Türkiye'de tanısı konulan disleksili 41 bin 600 kişi bulunuyor." bilgisini veren Tokar, disleksili kişilerin yüzde 82'sinin yedinci sınıftan itibaren okulu bıraktığını ifade etti.
- Yılın bürokratları
Tokar, disleksililere hizmet sunmak için destek veren kurumlardan şu yetkilileri "Yılın Bürokratı" seçtiklerini bildirdi:
"MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Celil Güngör, MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Kemal Şamlıoğlu, MEB Rehberlik Hizmetleri Daire Başkanı Seyfettin Toraman, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü İshak Çiftçi, ÖSYM Engelli Adayları Şube Müdürü Belma Atak, KOSGEB Başkan Yardımcısı Süleyman İslamoğlu, Ankara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Arif Şayık."
AA