"Türkiye'de e-ticaretin yüzde 30'u kaçak"

ETİD Başkanı Ekmekçi:- "Şu anda e-ticaretin yüzde 20'si yurt dışından kaçak. Buna yüzde 10'luk sosyal medya kaçağını da koyarsak Türkiye'deki e-ticaretin yüzde 30'u kaçak. İleride bu, yüzde 40 kaçağa kadar gidecek. Bu durumun devlete vergi kaybı yıllık 1

İSTANBUL (AA) - EDA TOPCU - Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Ekmekçi, şu anda e-ticaretin yüzde 20'sinin yurt dışından kaçak olduğunu belirterek, "Buna yüzde 10'luk sosyal medya kaçağını da koyarsak Türkiye'deki e-ticaretin yüzde 30'u kaçak. İleride bu, yüzde 40 kaçağa kadar gidecek. Bu durumun devlete vergi kaybı yıllık 1 milyar liradan aşağı değil, ekonomik kaybı ise yaklaşık 3 milyar lira." dedi.

Ekmekçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, e-ticaretin Türkiye'de çok hızlı büyüdüğünü, hemen hemen her sektörün artık e-ticarete girdiğini ifade ederek, tüketicinin perakendede alması gereken her ürünün e-ticarette olmaması için bir sebep bulunmadığını söyledi.

Online alışverişin tüketiciye ciddi anlamda hız ve zaman kazandırdığını belirten Ekmekçi, Türkiye'deki nüfusun genç olduğunu ve bu nüfusun farklı bir tüketim kültürü ile geldiğini kaydetti. Ekmekçi, devamla şu görüşleri dile getirdi:

"Bu nüfus 'Ben istediğimi istediğim zaman okurum, dinlerim, istediğim zaman da yerim' kültürü ile geliyor. Bu kültüre adapte olabilmek ve sektörün daha da büyümesi için hız ve doğru teslimat çok önemli. Yapılan teslimatların müşterinin ihtiyacına göre şekillendirilmesi çok önemli. Dolayısıyla hızın yanında doğru zamanlama çok önemli. Tüketici trendi değişti. Tüketicilerimiz artık çok bilinçli ve organize... Biz daha da bilinçli, daha da organize olmasını istiyoruz ki iyiler ve kötüler ayrışsın. Tüketiciler bizi daha da ileri itiyor.

2017'de e-ticarette yüzde 30-35 bandında bir büyüme bekliyoruz ama bu yeterli değil. Dünyada e-ticaretin perakendeye oranı yüzde 30'larda, bizde ise yüzde 2-3 arasında gidip geliyor. Geleneksel perakendeciler ve markalar, artık e-ticareti kendilerine bir tehlike olarak değil, fırsat olarak görmeye başlarsa ileri gidebiliriz. Türkiye'de bugün 'Benim markamı internette satmayın' diyen markalar var. Markaların mümkün olduğunca çok kanalda, doğru şekilde bulunması gerekiyor."


- "Türk tüketicisi mobilden alışverişi öğrendi ve seviyor"


Emre Ekmekçi, 10 yıl içinde Türkiye'deki ürün ve marka sıralamasında e-ticareti sahiplenenler ile sahiplenmeyenler arasında çok büyük başarı farkı olacağını belirterek, büyümenin mağazadan gelmediğini, internet satışlarının, kanalın doğru kullanılması halinde büyümeye pozitif katkı sağladığını kaydetti.

Türk tüketicisinin mobilden alışverişi öğrendiğini ve sevdiğini ifade eden Ekmekçi, "Bu alanda dünyanın gerisinde değiliz. Mobilden alışveriş toplam alışverişin yüzde 50'sini geçti ve artarak devam ediyor. Mobil çok ciddi bir büyüme alanı." diye konuştu.


- "Sosyal medyadan yapılan satışlar, yasal e-ticaretten daha fazla büyüyor"


ETİD Başkanı Ekmekçi, sektördeki en büyük sorunlarından birinin sosyal medya satışları olduğuna işaret ederek, sosyal medya aracılığıyla bireyler tarafından ve bireyden bireye yapılan satışların tüketici açısından risk taşıdığını vurguladı.

Ekmekçi, "Bu satışlar regüle değil. Tüketiciler internetten yeni yeni alışveriş yapmaya başlıyor. İlk alışveriş deneyiminde bir olumsuzluk yaşarsa sonrasında internet alışverişine olumsuz bakabiliyor. Tüketicilerin alışveriş yaparken karşısında bir tüzel kişilik olup olmadığına dikkat etmesi gerekiyor." diye konuştu.

Sosyal medya satışları ve bireyden bireye yapılan satışlarda artış yaşandığını kaydeden Ekmekçi, şöyle devam etti:

"Sosyal medyadan yapılan satışlar, bizim yasal e-ticaretten daha fazla büyüyor. Bu yüzden önlem alınması lazım. Orada korumasız bir büyüme var ve oraya dikkat edilmeli. Bazı tüketiciler, karşısında tüzel kişilik bulunmadan yapılan alışverişlerde ürün sıkıntılı çıktığında bunu iletecek muhatap bulamıyor. Bir de ödemesini yapıp ürünü gelmeyen tüketiciler oluyor. Bizim sosyal medya ünlülerimiz ve fenomenlerimiz de bazen buna alet oluyor. Orada ayrı bir ekonomi dönüyor, sosyal medya fenomenleri ve ünlülerinin hangi ürünün reklamını yaptıklarına dikkat etmesi gerekir. Tıbbi ürünler başta olmak üzere internette yasal satışının yasak olduğu birçok ürün, sosyal medyadan çok daha rahat satılabiliyor. İnternet eşittir korsan iş yapılan yer değildir, olmaması gerekir."


- "AliExpress, Türkiye'nin korsan en büyük e-ticaret sitelerinden biri"


Emre Ekmekçi, Türkiye'de e-ticaret sektörünün ikinci büyük sorununun da yurt dışından yapılan satışlar olduğuna dikkati çekerek, burada da, tüketicilerin sorunlu alışverişlerinde iade ya da değişim gibi haklarını kullanamadığını söyledi.

Yurt dışından Türkiye'ye satış yapan firmaların satış politikasına da değinen Ekmekçi, şunları kaydetti:

"Çin'den Alibaba.com, AliExpress, ürünleri direkt posta yoluyla gönderiyor. Türkiye'deki gümrük mevzuatını da bildikleri için 30 avroluk bir şey aldığınızda gönderirken 30 avro yazmıyorlar, 'hediye' yazıyorlar. Gümrükten de bu şekilde geçiyor. Gümrükleri aldatıcı bir politika izliyorlar. Üzerine yazdığı meblağın, sizin ödediğiniz meblağla hiçbir ilişkisi olmak zorunda değil. Burada çok ciddi bir ekonomik kayıp söz konusu. AliExpress'den bugün bir ürün alalım, haftaya gelir. Peki ya gelmezse tüketici nereye başvuracak? Booking.com'da da durum aynı... Türkiye'de birçok turizm acentası TÜRSAB'a tabiyken Booking değil. Booking'den otel aldınız ve otel yerinde çıkmadı, kime şikayet edeceksiniz? Yabancı şirketlerin Türkiye'de iş yapmasına karşı değiliz ancak gelsinler ofis açsınlar, burada iş yapsınlar, korsan iş yapılmasın. AliExpress, Türkiye'nin korsan en büyük e-ticaret sitelerinden biri, burada korsan kelimesini rahatlıkla kullanabiliyoruz."

Ekmekçi, 2020 yılında Türkiye'deki e-ticaret sektörünün yüzde 30'unun sınır ötesi korsan ticaretten gelmesini beklediklerini ifade ederek, "Yüzde 30 kayıp var ve bu yüzde 30 kaybın cari açığa etkisi tahmini 8 milyar lira. Şu anda e-ticaretin yüzde 20'si yurt dışından kaçak. Buna yüzde 10'luk sosyal medya kaçağını da koyarsak Türkiye'deki e-ticaretin yüzde 30'u kaçak. İleride bu, yüzde 40 kaçağa kadar gidecek. Bu durumun devlete vergi kaybı yıllık 1 milyar liradan aşağı değil, ekonomik kaybı ise yaklaşık 3 milyar lira." şeklinde konuştu.

AA

Ekonomi Haberleri

Konyalı Firmanın Konkordatosuna "Mühlet" Kararı
2024'ün Alışveriş Trendleri: Teknoloji, Moda ve Küçük Ev Aletleri Zirvede
Ulusal Staj Programı’nın 2025 yılı başvuruları başladı
Palamut ve hamsiden sonra şimdi de mezgit bereketi
Çinli GAC, Elektrikli Uçan Aracı GOVY AirJet'i Tanıttı