ANKARA (AA) - Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Boyraz, Türkiye'de yapılan araştırmalara göre, ergenliğe girme yaşının düşmediğini bildirdi.
Medicana International Ankara Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Boyraz, yaptığı yazılı açıklamada, bazı ebeveynlerin erken ergenlik konusunda endişe yaşadığını belirterek "Bu endişenin artmasının bir nedeni 6-9 yaş arasındaki kız çocuklarında meme gelişimi başlama sıklığının yüzde 5'ten yüzde 10'a çıkmasıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Ergenlik başlangıcının kızlarda en erken 8, ortalama 10.5, en geç 13 yaş, erkeklerde en erken 9, ortalama 11.5 ve en geç 14 yaş olarak kabul edildiğini anlatan Boyraz, genellikle ergenlik gecikmesinin erkeklerde, erken ergenliğin ise kızlarda sık görüldüğünü belirtti.
Boyraz, şunları kaydetti:
"Öncelikle erkeklerdeki erken ergenliğin çoğunlukla bir hastalığa bağlı olabileceği akılda tutulmalıdır. Kızlarda ise 6 yaşından önce görülen erken ergenlik vakalarında bir hastalık olma ihtimali yüksek olup, 6-8 yaş arası için bu oran yüzde 2 dolayındadır.
Kızlarda erken ergenliğin ilk belirtisi, meme gelişimi olmakla birlikte buna boyda hızlı uzama, genital bölgede kıllanma, ter kokusunun ağırlaşması ve ergenliğe özgü ruhsal değişikliklerdir. Meme gelişiminin erken olduğu durumlarda, ergenliğin diğer belirtileri varsa ve hızlı bir ilerleme söz konusuysa erken ergenlik ihtimali yüksektir. Genel olarak 10.5 yaş civarında meme gelişimi olan çocuklarda yaklaşık 2 yıl sonra menstürasyon olmaktadır.
Ülkemizde yapılan araştırmalar, menstürasyon yaşı baz alındığında ergenlik yaşında bir erkene kayış olmadığını göstermektedir. Kızlarda 8-10.5 yaş arasında ve 8 yaşından önce meme gelişimi başlama sıklığında bir artış olsa bile bunun menstürasyon yaşını etkilemediğini, bir hastalığa bağlı olmayan erken meme gelişimi veya erken ergenlik durumlarında otomatik olarak boy kısalığı ve erken menstürasyon endişesi duymaya gerek olmadığını söyleyebiliriz."
- "Kimyasallar ergenlik yaşını etkiliyor"
Boyraz, hem kız hem erkek çocuklarda ergenlik başlama zamanı ve temposunda yüzde 82-86 oranında genetik faktörlerin rolü olduğunu vurguladı. Bunların yanı sıra etnik köken ve beslenmenin de etkili olduğunu belirten Boyraz, "Özellikle de bebeklik ve erken çocukluk döneminde aşırı kilo alımı veya obezite, şekerli içecek tüketimi, düşük doğum ağırlığı, annenin menstürasyon yaşı, östrojenik etkili endokrin bozucu kimyasallar ergenlik yaşını etkilemektedir" değerlendirmesinde bulundu.
AA