Türkiye'de erkeklerde akciğer, kadınlarda meme kanseri ilk sırada

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de her yıl 96 bini erkek, 67 bini kadın olmak üzere yaklaşık 163 bin kişiye kanser tanısı konuyor - Erkeklerde akciğer ve prostat, kadınlarda ise meme kanseri ilk sıralarda yer alıyor - Tıbbi Onkoloji Uzmanı Pro

ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Türkiye'de her yıl 96 bini erkek, 67 bini kadın olmak üzere yaklaşık 163 bin kişiye kanser tanısı konuyor.

AA muhabirinin Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Kanser Daire Başkanlığından aldığı verilere göre, dünyada her yıl yaklaşık 14 milyon kişi kanser teşhisi alıyor ve 8,2 milyon kişi kanser nedeniyle yaşamını yitiriyor. Kanserde benzer seyrin devamı halinde 2030 yılında 22 milyon yeni kanser vakası öngörülüyor.

Gelecek yıllarda kanser vakalarının önemli bölümünün az gelişmiş ülkelerde ortaya çıkacağı tahmin ediliyor. Dünya geneline bakıldığında, erkeklerde akciğer ve prostat kanseri, kadınlarda ise meme kanseri en sık görülen kanser türleri olarak ilk sıralarda yer alıyor.

Son verilere göre Türkiye'de yılda 96 bini erkek, 67 bini kadın olmak üzere yaklaşık 163 bin yeni kanser vakası kayıtlara geçiyor.

Erkeklerde en sık görülen kanser türü, akciğer ve prostat kanseri olurken, yılda erkeklerde tütün ve tütün ürünlerine bağlı gelişen yaklaşık 27 bin 700 kanser vakası tespit edildi.

Kadınlarda da en sık meme kanseri görülürken, 1 yılda yaklaşık 17 bin kadına meme kanseri teşhisi konuldu. Obeziteye bağlı gelişen kanserlerin sayısı da yaklaşık 6 bin olarak açıklandı.

Hem erkeklerde hem de kadınlarda bağırsak kanseri en sık görülen üçüncü kanser türü oldu. Çocukluk çağı kanserlerinde ise en sık görülen kanser türünün lösemi olduğu tespit edildi.

Kanser, 2015 yılında 49 bin 946 erkek, 27 bin 22 kadının ölümüne neden oldu. Gırtlak, soluk borusu, bronş ve akciğerin kötü huylu tümörü 20 bin 388 erkeğin, meme kanseri 3 bin 853 kadının ölümüne yol açtı.

- Toplum tabanlı tarama programları

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) önerisiyle Türkiye'de ilk sıralarda yer alan meme, rahim ağzı, bağırsak kanserleri için toplum tabanlı tarama programları hayata geçirildi.

Toplum tabanlı kanser taramalarında 81 ilde en az bir tane olmak üzere 28'i mobil toplam 208 Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) hizmete girdi. Bu kapsamda geçen yıl, 2 milyon 17 bin 128 kişi meme kanseri, 2 milyon 898 bin 424 kişiye rahim ağzı kanseri, 1 milyon 708 bin 25 kişi bağırsak kanseri tarama programlarına dahil oldu.

- "Kanser, Türkiye'de ikinci sırada ölüm nedeni"

Sağlık Bakanlığı Dr. Abdurrahman Yurtarslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Berna Öksüzoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kanserin dünyada sebebi bilinen ölümler arasında birinci sıra yer aldığını belirterek "Kanser, Türkiye'de de kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada ölüm nedeni." dedi.

Öksüzoğlu, kanserin bir organ veya dokudaki hücrelerin kontrolsüz ve düzensiz çoğalması ile oluşan kötü huylu tümörler olduğunu anlatarak şöyle devam etti:

"Vücudumuzdaki hücrelerin çekirdeğinde DNA olarak adlandırılan genetik bilgimizin saklandığı yapılar, hücrelerin normal fonksiyon görmesini sağlar. DNA hasarlandığında ve onarılamadığında kontrolsüz hücre çoğalması başlar. Tütün ürünleri, kimyasallar, virüsler ve aşırı güneş ışını gibi çevresel faktörler DNA hasarına ve kanser gelişimine neden olabilir. Ülkemizde erkeklerde en sık görülen kanserler, akciğer ve prostat kanseri iken kadınlarda meme ve tiroit kanseridir. Her iki cinsiyette üçüncü sırada kalın bağırsak kanserleri yer almaktadır."

Kanser tedavisinde erken tanının önemine dikkati çeken Öksüzoğlu, bu şekilde kanserin henüz çevresine ve bulunduğu organdan diğer organlara yayılmadan belirlenebildiğini dile getirdi. Prof. Dr. Öksüzoğlu, erken tanı için kanser tarama programlarına katılımın çok önem taşıdığını vurgulayarak şunları söyledi:

"Avrupa ve Kuzey Amerika istatistiklerine göre, sık görülen kanserlere bağlı ölüm oranlarının azalmaya başladığı görülmektedir. Kanser taraması ve farkındalığın artmasının yanı sıra özellikle son 15-20 yılda kanser tedavisindeki gelişmeler de bu azalmaya katkı sağlamaktadır. Özellikle genetik ve moleküler biyoloji alanındaki gelişmelerle birlikte tümörün ve kişinin genetik özelliklerine göre kişiselleştirilmiş tedaviler, klasik kemoterapi ilaçlarına göre çok daha az yan etkilere sahip kanser hücrelerindeki hedeflere yönelik akıllı ilaçlar, kişinin kendi savunma sistemini aktive ederek kanserle mücadele etmesini sağlayan immün tedaviler ve yüksek kanser risk grubundaki kişilere yönelik kanser önleyici tedaviler kanserli hastalarda sağ kalımın önemli derecede artmasını sağlamıştır."

Sağlıklı bir yaşam biçimiyle birçok kanserin önlenebileceğine dikkati çeken Öksüzoğlu, bunun için ideal ve sağlıklı kilo, yeterli fiziksel aktivite, stres yönetimi, sigara dahil tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmaması ve alkol tüketilmemesi gerektiğini vurguladı.

Öksüzoğlu, bunların dışında kansere neden olan kimyasallar ve güneş yanıklarıyla sonuçlanan güneş ışınlarına maruz kalınmamasının önemini kaydetti.



AA

Sağlık Haberleri

Mide Şişkinliğiyle Baş Etmenin Doğal Yolları
Karesi'deki patlamada yaralanan 5 işçinin son durumu
Yeni yönetmelikle antibiyotik direncinin önüne geçilecek
Bebeklerin kilosunu anneleri belirliyor
Ağız Kanseri Erkeklerde Daha Sık Görülüyor: Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor