Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre; aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında alınan yeni tedbirler ve atılan adımlar etkisini göstermeye başladı. Geçmiş yıllarda kanun kapsamındaki hakaret, tehdit vb. olaylar normal adli bir olay olarak değerlendirilirken, artık bu olaylar daha titizlikle analiz edilerek 6284 sayılı 'Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun' kapsamında değerlendiriliyor. Böylelikle bu yöndeki şikayetlere ilişkin müracaatlar yeni kurulan birimlerce hassas şekilde ele alınarak koruyucu ve önleyici tedbirlerin gecikmeksizin alınması sağlanıyor. Bu kapsamda ülke genelinde il, ilçe düzeyinde 1005 'kadına karşı şiddetle mücadele büro amirliği' oluşturuldu ve buralara alanında uzman personel görevlendirildi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgını döneminde aile içi ve kadına şiddet olaylarında dünya genelinde bir artış olduğu gözlemlendi. Ancak bu artış Türkiye'de yaşanmadı. Açıklamada yılın 4 aylık döneminde meydana gelen kadın cinayetlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 oranında düştüğü yer aldı. Türkiye'de korona vakasının ilk görüldüğü tarih olan 11 Mart tarihinden sonraki ve önceki 70 günlük dönemde, polis/jandarma sorumluluk bölgesinde meydana gelen aile içi ve kadına karşı şiddet olayları ve müracaatları mukayese edildiğinde, olaylarda yüzde 7’lik, hayatını kaybeden kadın sayılarında ise yüzde 31’lik azalma görüldü. Bu yılın 1 Ocak-10 Mart tarihleri arasında 45 bin 798 kadına şiddet olayı yaşanırken, 11 Mart-20 Mayıs tarihleri arasında 42 bin 693 kadına şiddet olayı yaşandı. 1 Ocak-10 Mart tarihleri arasında 48 kadın hayatını kaybederken, 11 Mart- 20 Mayıs tarihlerinde 33 kadın hayatını kaybetti.
Ayrıca güvenlik güçleri bu yıl meydana gelen kadın cinayetlerini de analiz etti. Buna göre, polis ve jandarma sorumluluk bölgesinde bu yıl hayatını kaybeden kadınların durumu incelendiğinde; yüzde 34'ünün eşi, yüzde 27'sinin sevgilisi, yüzde 22'sinin aile bireyi, yüzde 64'ünün evde, yüzde 13'ünün sokakta, yüzde 56'sının evli, yüzde 24'ünün boşanmış, yüzde 20'sinin bekar, yüzde 46'sının ateşli silahla, yüzde 36'sının kesici aletle, yüzde 22'sinin kıskançlık ve yüzde 8'inin aldatma iddiasıyla hayatını kaybettiği tespit edildi.