AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Biz laiklik prensibini anayasada korunması gerektiğini düşünüyoruz. Laiklik anayasadan çıkarılması gibi bir durum asla söz konusu olamaz. AK Parti iktidara geldiğinden beri Laikliği güçlü bir şekilde savunmuştur. Bunun anayasadan çıkarılmasını söylemek aşırı bir ifadedir" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK Toplantısı devam ederken gündeme dair açıklamalarda bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesine yönelik eleştirilere yanıt veren Çelik, "Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesinin kullanılmasıyla ilgili bunu dile getiren milletvekili bunu bilgisizlik yüzünden dile getiriyor. Ya bilgisizlik ya kötü niyet. Türkiye Cumhurbaşkanı demek Türkiye Cumhuriyeti rejimi, devleti başı demektir. Daha önceki cumhurbaşkanlarımız da zamanında Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesi kullanılmıştır. YSK'nın belirttiği kararda da Türkiye Cumhurbaşkanı ifadesi kullanılmıştır. TDK'nın doğru kulanım önerisi de budur" diye konuştu.
MYK sonrasında düzenlenen basın toplantısında bir muhabirin salona alınmaması üzerine yapılan eleştirilere yönelik soruyu cevaplayan Çelik, "Boş bir tartışma. Buradaki yalanlardan birisi burayı düzenli izleyen bir muhabir değil 3- 4 ayda izleyen bir muhabirdir. Kendisinin engellenmesi, soru sorması engellenmemiştir. Buradaki sorun buranın kurallarına uyulup uyulmamasıyla ilgilidir. Daha önceki dönemde FOX yönetimine iletilmiştir. O arkadaşımız daha önceki toplantılara katılmış, sorun olmamıştır. Her kurumun kuralları var. Buradaki kurallara da uyulmasını arzu ederiz. Burayı takip etmekle mükellef birinin takip etmemesi 3- 4 ayda bir gelinmesi. Kendileri diyor "biz istediğimizi soruyoruz" diyorlar. Bu kişinin davranışlarıyla ilgili bir sorun. Diğer muhabirlerle ilgili hiçbir problem yoktur. Bunu FOX'un kurumsal yapısına yönelik bir durum gibi gösteriyorlar. Selçuk Tepeli adlı şahıs bunu bir kurumsal mesele haline getiriyor. Aslında bir muhabirin davranışlarıyla ilgili problemi kurumsal meseleye dönüştürüyor. Kullandığı ifadeler, kişisel saldırı anlamına gelen şeyler. Bunun gazetecilikle ne ilgisi var. Biz belli sınırlar üzerinde duruyorsak bunu sanmasınlar zaaftır. Öyle yalan söylüyorlar ki yazık olan bağımsız gazetecilere oluyor. Bizim hiçbir kurumla kişisel bir meselemiz yok" açıklamasında bulundu.
"LAİKLİK ANAYASADAN ÇIKARILMASI GİBİ BİR DURUM ASLA SÖZ KONUSU OLAMAZ"
Resul Tosun ve Engin Özkoç'un ifadelerine katılmadıklarını belirten Ömer Çelik, "AK Parti'nin laiklik konusunda tutumu bellidir. Laiklik anayasadan çıkarılması gibi bir durum asla söz konusu olamaz. Bu duruma AK Parti'nin olumlu bakması mümkün değildir. Laiklik toplumsal barışı sağlayan bir mekanizma olarak da son derece kıymetlidir. Biz laiklik prensibini anayasada korunması gerektiğini düşünüyoruz. Hiçbir yaklaşıma olumlu bakmıyoruz. Laiklik prensibi olmasın diyenler kadar laiklik prensibini dayatma olarak kullananlar söz konusuydu. Laikliğin istismarıdır laikçilik. AK Parti iktidara geldiğinden beri laikliği güçlü bir şekilde savunmuştur. Bir dayatma ya da ideolojik baskı aracına dönüşmemesi gerektiğini ifade etmiştir. 28 Şubat'ta bütün o işleri yapanlar laikçilik adına yapıyorlardı Atatürk'ü istismar ederek yapıyorlardı. Laiklik tabi ki anayasamızda yer alacaktır. Laiklik prensibi anayasada korunmalı. Bunun anayasadan çıkarılmasını söylemek aşırı bir ifadedir" değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Suriyeli mültecilere yönelik açıklamasıyla ilgili konuşan Çelik, "Bu önemli bir mesele hassasiyetle yürütülmesi gereken bir mesele. Bunun aşamaları mekanizması ne olur şu aşamada bir şey söylenmemesi en iyidir. Verilmiş bir karar yoktur. Bu insanları ölümün kucağına atalım demek değil. CHP diyor ki "Esad'la anlaşıp bunları ülkesine göndereceğiz" Burada hassas olmak lazım. Bu kadar insanın hayatını tehlikeye atacak ifadelerden kaçınılması gerekiyor. Taslak aşamasında" ifadelerini kullandı.
"KADINLARIN BİR TANESİNE BİLE SAYGISIZLIK ANLAMI TAŞIYORSA HEPİMİZİN ELİNİN TERSİYLE BUNU İTMESİ GEREKİYOR"
Edremit Belediyesi'nin etkinliğindeki görüntülere ilişkin ise Çelik şu açıklamayı yaptı:
"Cumhuriyetin, özel bir günün kutlandığı bir günün kadını onurlandıran bir gün olması lazım aynı zamanda. Bu idraksizlik çeşitli mahfillerde, zeminlerde görünüyor. O gün yapılan şey o kıyafetle kadınlar, anneler cepheye mermi taşıyordu. Kendi çocuklarını kundağa sarmayıp mermilerini sarıyordu. Bu kadar vahşi, utanç verici bir şey olabilir mi? Zekasızlık örneği, bir iş yaparken dikkat edin. Kadınların bir tanesine bile saygısızlık anlamı taşıyorsa hepimizin elinin tersiyle bunu itmesi gerekiyor. Osmanlı imparatorluğu da tarihimizin gurur duyduğumuz dönemlerinden birisidir. Tarih içerisindeki büyük yürüyüşümüzün bu merhalelerden biriyle kavga ettirmeyi doğru bulamıyoruz. Sürekli olarak başka ideolojik meselelerin nesnesi olarak kullanılması yanlış bir yaklaşım" diye konuştu.