İSTANBUL (AA) - Boyner Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Cem Boyner, "Türkiye'de piyasa balayı günleri geçirmiyor. Ekmek gerçekten aslanın ağzında ve zorluk da yaratıcılığı tetikliyor." dedi.
Bilkent Üniversitesi ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Bilgi Toplumu Forumu'nun düzenlediği "İş Hayatında Büyük Veri" konferansında konuşan Boyner, reel ekonomide yaşanan zorlukların şirketleri yaratıcı olmaya ittiğini söyledi.
Boyner, "Türkiye'de piyasa balayı günleri geçirmiyor. Ekmek gerçekten aslanın ağzında ve zorluk da yaratıcılığı tetikliyor. Bütün hızıyla büyük veriyi anlamlandırmak, verilerin birbiriyle ilişkilerini kurabilmek ve bir sonraki hamleyi müşteri için kolaylaştırmak için çalışmaya devam ediyoruz." dedi.
Boyner Grup’un geliştirdiği Hopi'nin, 2018-2019’da uygulamaya almak için üzerinde çalıştığı sanal asistanlık vizyonuna değinen Boyner, Türkiye'de teknoloji alanında yaşanan gelişmelerin umut verici olduğunu söyledi.
Boyner, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dünya teknoloji arenasında bugün 3 alanda çok büyük mücadele var. Yapay zeka, sanal asistanlık, sanal gerçeklik... Üçü deliler gibi koşuyor. Herkes hepsini yapmaya çalışıyor ama bazıları çok öne çıktı. Facebook Oculus VR aldı başını gitti, Apple'ın Siri'si asistanlıkta çok iyi olmaya başladı. Biz bu yolda aradığımız bazı teknolojileri Silikon Vadisi'nde bulmaya çalışırken yanı başımızda, bulduk. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde, Maslak'ta… Kahramanmaraş'ta birlikte çalıştıklarımız var. Türkiye'nin çok ilginç yerlerinde çok ciddi start-up'lar var, bizim vizyonumuzu gerçekleştirmek için iş birliği yapmayı seçtiğimiz... Aslında bütün bu çaba, müşteriyle çok daha fazla yakın olabilmek, doğru ürün ve hizmeti doğru yer ve zamanda verebilmek için..."
- Hopi'den 2,5 milyar liralık satış
Cem Boyner, Hopi'nin müşterilerin yaşam biçimine uygun kampanyalarla interaktif hizmetler sunduğunu ifade ederek, "Hopi'nin bugün 559'uncu günü, yüzde 60'ı aktif 4 milyon üyeden 10,5 milyona yakın işlem oldu. 2,5 milyar liralık satış... 300 bin kişi gün içinde Hopi'sinde geziniyor. Günde ortalama 50 bin alışveriş yapılıyor. 230 milyon paracık kullanıldı. Paracık kullanarak mağazalarımıza gelen Hopi'liler kullandıkları Paracık'ların 4,4 misli alışveriş ediyorlar." ifadelerini kullandı.
Otomotiv sektöründe taşların yerinden oynayacağını belirten Boyner, otomobil sayısının artmasıyla ruhsuz ve birbirinin aynı gibi görünen araçların yollarda gezindiğini, araçların artık birer emtia olma yoluna girdiğini söyledi.
- "Kredi seçimi araba seçiminden daha önemli bir karar olmaya başladı"
Boyner Grup Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi Boyner, teknoloji devlerinin otomotiv endüstrisine yönelmesine ilişkin de şu görüşleri dile getirdi:
"Eski arabaların tasarımcıları vardı, üzerine kitaplar yazılan, hikayesi olan tasarımcılar... Şimdi gri metalik yumurtalar var sokakta. Bana sorarsanız markalarına dikkatlice bakmazsam değil, arkadan, önden de tanıyamıyorum arabaları. Çok kişi Uber kullanıyor. Çoğu kişi belki 3-5 yıl sonra şoförsüz arabalar kullanacak. Peki araba artık bir comodity (emtia) olmak üzereyse, bunların designer'larıyla röportaj filan yapılır mı? Neredeyse araba alırken, araba kredisinin seçimi araba seçiminden daha önemli bir karar olmaya başladı. Niye araba işine girmeye çalışıyorlar? Apple ve Google, araba işine girmek istemiyor, sizin arabada geçireceğiniz o iki saati istiyorlar. Onların sistemlerinin içinde kalın, Apple'da kalın, Android'de kalın istiyorlar. Onların müziğini dinleyin, onların sistemlerinin parçası olun."
- "Büyük veri kurumlarımız için can suyu niteliğinde"
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes de dünyanın mevcut veri akımının dev bir dalgaya dönüştüğünü söyledi.
Başaran-Symes, 2020 yılına kadar 50 milyar akıllı cihazın ve milyarlarca akıllı sensörün bağlanmasıyla küresel veri arzının, her 2 yılda bir 2 katın üzerinde artış göstereceğini kaydederek, dijital ortamda hızla üretilen, yüksek hacimli ve çeşitlilik arz eden büyük verinin nasıl saklanacağı, bilginin nasıl işleneceği ve analiz edileceğinin üzerinde önemle durulması gerektiğini, verinin, doğru analiz edilip değer yaratmak için kullanılması halinde günümüz ekonomileri ve kurumları için can suyu niteliğinde olduğunu vurguladı.
Teknoloji temelli start-up'ların yüzde 86’sının az veya çok sınır ötesi ekonomik aktivite içerisinde bulunduğunu belirten Başaran-Symes, "KOBİ’lerin büyümesini, sadece finansmana erişim odaklı tartışmak eksik bir yaklaşım olur. Bilgi iletişim teknolojilerini değer yaratacak şekilde kullanmak KOBİ’lerimizin yaşamını asıl iyileştirecek olan unsurlardır." diye konuştu.
Başaran-Symes, Türkiye'de eğitim sisteminin bilgi temelli ekonomiye uyum sağlayabilecek niteliklere sahip, analitik, yenilikçi, eleştirel ve özgür düşünen bireyleri yetiştirmesi gerektiğini vurguladı.
- "Çiçek alan müşteri normal müşteriye göre 3 kat daha fazla alışveriş yapıyor"
Konferans kapsamında düzenlenen "İş Hayatında Büyük Verinin Kullanımı" oturumunda konuşan Migros Marka İletişimi ve CRM Direktörü Kına Demirel Beskinazi, perakendede müşterileri doğru anlamanın önemine işaret ederek, mağazalarında müşterileri çiçeklerin karşıladığını, çiçek alan müşterinin normal müşteriye göre 3 kat daha fazla alışveriş yaptığını, henüz bunun nedenini çözemediklerini söyledi.
Beskinazi, tarladan raflara gelen meyvede kalite kontrolünü sıkı tuttuklarını belirterek, "Türkiye'ye getirilen ananasın sadece yüzde 50'sini Migros getiriyor. Biz bu işe başladığımızda bunu 30-40 bin kişi alırdı. Bu yılın sonunda bu rakam bir milyon olacak." diye konuştu.
AA