İSTANBUL (AA) - MURAT BİRİNCİ - Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, Türkiye'nin 2018 yılı için hikayesinin; ekonomide katma değeri yüksek ve teknoloji yoğun ürünlerin üretiminin artmasına yönelik teşviklerle sürdürülebilir büyüme olabileceğini bildirdi.
Türkiye ekonomisi, bankacılık sektörü, Garanti'nin 2017 performansı ve bu yıla ilişkin öngörülerini AA muhabiri ile paylaşan Erbil, küresel büyümenin istikrar kazandığı, dünya genelinde ılımlı büyümenin sürdüğü bir dönemden geçildiğini ifade etti.
Erbil, ABD'de neredeyse tam istihdama ulaşılmasının yanı sıra Avrupa'da genele yayılan güçlü toparlanma ve Çin'de beklentileri aşan daha dengeli büyüme kompozisyonunun öne çıkan faktörler olduğunu, bunun da gelişen dış ticaret hacimleriyle gelişen ekonomilere destek verdiğini, bu açıdan 2018'de küresel ekonominin destekleyici konumda kalacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Küresel jeopolitik risklerin, artan risk primleri üzerinden maliyetleri artırıcı yönde etki edebileceğine işaret eden Erbil, "Para politikalarındaki normalleşmeyle küresel ekonomi likiditenin azaldığı bir döneme de hazırlanıyor. Ancak enflasyonist baskıların zayıf seyri uzun vadede faizleri dizginlemeye devam ediyor. Bu sebeple kısa vadeli faizlerde bir miktar yukarı yön beklesek de uzun vadeli faizlerde yükseliş daha kademeli olacak gibi." diye konuştu.
Fon kaynaklarına erişim noktasında bir sıkıntı beklemediklerini vurgulayan Erbil, alternatif kaynaklar ile fonlama portföyünün uzun vadeli likidite pozisyonlarına da katkı sağlayacak şekilde etkin yönetiminin bankaların odağında yer alacağını kaydetti.
- "2017'de yüzde 7'ye yakın büyüme öngörüyoruz"
Fuat Erbil, 2017'nin, döngü karşıtı politikalarla büyümenin belirgin hızlandığı bir yıl olduğunu, 2016 sonu itibarıyla alınan tedbirlere ilave olarak Kredi Garanti Fonu (KGF) uygulamalarının, güçlü bir büyüme grafiği yarattığını söyledi.
Erbil, geçen yılın ilk 3 çeyreğinde yüzde 7,4 büyüyen Türkiye ekonomisinin, 2017 genelinde yüzde 7'ye yakın büyümesini öngördüklerini, 2018'de ise maliye politikasının destekleyici olmayı sürdüreceği öngörüsüyle büyümenin yüzde 4,5 civarında gerçekleşmesini beklediklerini kaydetti.
KGF kredilerinin yeniden yapılandırılması ve özellikle KOBİ'lere yönelik hazırlanan teşviklerin büyümeyi artırıcı unsurlar olacağını vurgulayan Erbil, bu anlamda, iç talebin güçlü kalmaya devam edeceğini, dış denge açısından ise Avrupa'daki toparlanma ve iyileşen turizm gelirlerinin ihracat performansını kuvvetli tutabileceğini söyledi.
- "Bankacılık sektörünün güçlü yapısı kredibilite açısından önemli faktör"
Garanti Bankası Genel Müdürü Erbil, 2017 özelinde, yüksek büyüme oranları, kurda yaşanan değer kayıpları ve nispeten yüksek petrol fiyatlarının enflasyonu yukarı iten faktörler olduğunu, enflasyonun yılı yüzde 11,9 seviyesinde kapattığını hatırlattı.
Enflasyonun 2018'de izleyeceği seyrin, gerek küresel finansal piyasalardaki gelişmeler gerek Merkez Bankası’nın alacağı aksiyonlarla şekilleneceğini ifade eden Erbil, TL üzerinde eylülden sonra yaşanan değer kaybı göz önünde bulundurulduğunda enflasyonun 2018 sonunda yüzde 9'a yakın kalabileceğini düşündüğünü söyledi.
Erbil, devamla şunları kaydetti:
"Enflasyonun kura duyarlılığının kısıtlanması için ithal girdinin minimize edildiği verimlilik artışları çok kritik. Bu noktada, bankacılık sektörü, kredilerin katma değeri yüksek işlere dağılımında etkili olarak sürdürülebilir büyümeye destek konusunda önemli rol üstleniyor. Özellikle yatırımlara verilen destekler önemli. Diğer bir konu, para politikasının etkinliğini artıracak, parasal aktarım mekanizmasının iyi çalışması... Bankacılık sektörü, finansal derinliğin ve okuryazarlığın gelişimi konusunda verdiği desteklerle beklentileri olumlu etkileyerek ülke kredi notu üzerinde pozitif etki oluşturabilir. Bu da Türk finansal varlıklarını cazip kılarak TL'ye talebi artırabilir. Bu noktada, bankacılık sektörünün güçlü yapısı da, tek başına kredibilite açısından önemli faktörlerden biri."
- "Enflasyon yılın son çeyreğine kadar çift haneye yakın kalacak gibi..."
Fuat Erbil, Türkiye gibi enflasyonun büyük ölçüde kur hareketlerinden etkilendiği ülkelerde para politikasının bir faiz koridoru içinde kendine alan yaratarak uygulanmasının esneklik açısından önemli olduğunu, Merkez Bankası'nın, bunu başarılı bir şekilde yöneterek günlük likidite ayarlamalarıyla hızlı bir şekilde faizler üzerinde etkili olabildiğini söyledi.
Erbil, "Merkez Bankası, son bir yılda ortalama fonlama maliyetini 450 baz puan artırarak enflasyon, hedeflerle uyumlu hale gelene kadar sıkı duruşunu kararlılıkla sürdüreceğinin altını çizdi. Beklentilerimize göre, enflasyon baz etkileri sayesinde Aralık 2017 itibarıyla gerilemeye başlasa da yılın son çeyreğine kadar çift haneye yakın kalacak gibi... Yine de para politikasının sıkı duruşunu sürdürmesi, pozitif reel faiz yaratacağından Türkiye’yi diğer gelişen ülkelere göre pozitif ayrıştırabilir. Bu durum, diğer gelişen ekonomilere kıyasla Türk varlıklarına prim kazandırabilir, dezenflasyona katkı sağlayabilir ve dış kırılganlıklarımızı azaltıcı yönde etki edebilir." ifadelerini kullandı.
Erbil, Türkiye'nin 2018 yılı için hikayesinin; ekonomide katma değeri yüksek ve teknoloji yoğun ürünlerin üretiminin artmasına yönelik teşviklerle sürdürülebilir büyüme olabileceğini bildirdi.
Büyümede yakalanan güçlü momentumun istihdam piyasasına daha fazla yansımasının hikayeyi güçlendireceğini ifade eden Erbil, iş gücü alanında yapılacak reformlar ile özellikle kadınların iş gücüne katılımının artırılması yönündeki adımların da potansiyel büyümeye katkı sağlayacağını vurguladı.
- "Kredi büyümesi yüzde 25 artışla 2016'nın oldukça üzerinde bir seviyeye ulaştı"
Garanti Bankası Genel Müdürü Erbil, geçen yıl bankacılık sektörünün ekonomik aktivitedeki canlanma ve artan iç taleple birlikte beklentilerin üzerinde bir performans gerçekleştirdiğini, sektörün aktif büyüklüğünün, güçlü kredi büyümesi ile yıllık bazda yüzde 20 arttığını ve aktif büyüklüğünün GSYH'ye oranının yüzde 96'ya ulaştığını kaydetti.
Erbil, şöyle devam etti:
"Özellikle TL kredi büyümesi oldukça güçlü bir seyir izledi ve yıllık bazda yüzde 25 artışla 2016'nın oldukça üzerinde bir seviyeye ulaştı. TL tüzel krediler, KGF desteğiyle yüzde 30 artarak TL kredi büyümesinde en büyük payı aldı ve kredi kompozisyonu tüzel krediler lehine değişmeye devam etti. Öte yandan, iç talepteki seyrin güçlenmesi ile birlikte geçtiğimiz yıl yüzde 10 büyüyen bireysel krediler de yıllık bazda yüzde 16 büyüdü. Yabancı para kredilerdeki artış ise kur hareketlerine bağlı olarak zayıf seyrini sürdürdü. Sektör, risk ve sermaye göstergelerini de başarılı bir şekilde yönetti. Kredi büyümesinin büyük oranda KGF kredileri kaynaklı olması, sermaye benzeri borç ihraçlarının da etkisiyle sektörün sermaye yeterlilik oranı güçlü görünümünü sürdürdü ve yüzde 16'ya yükseldi. Sektör, güçlü kredi büyümesinin katkısı, faaliyet giderlerinin etkin yönetimi ve ihtiyatlı aktif kalitesi yönetimi sonucu karşılık giderlerindeki iyileşme ile karlılık bakımından geçen yıla kıyasla daha iyi bir performans göstererek yatırımcılarına değer katmaya devam etti."
- "Kredi-mevduat makası daralacak"
Fuat Erbil, sektörde geçen yıl KGF desteğinin de etkisiyle TL kredi büyümesinde yakalanan ivmenin, bu yıl bir miktar yavaşlamasını ancak yine güçlü seyrini korumasını beklediklerini söyledi.
Kurdaki hareketliliğe de bağlı olarak yabancı para krediler tarafında tek haneli büyümenin sürmesini beklediklerini ifade eden Erbil, sektörün ana fonlama kaynağı olarak yine mevduata odaklanacağını ve mevduat büyümesinin gelecek yıllarda kredi büyümesine daha fazla yaklaşarak kredi-mevduat makasını daraltacağını tahmin ettiklerini kaydetti.
Erbil, sektör olarak gerek sermaye ve likidite anlamında gerekse risk yönetimi ve aktif kalitesi adına güçlü göstergelerini 2018'de de koruyacaklarını vurguladı.
- "KGF kredileri amacına ulaştı"
Garanti Bankası Genel Müdürü Erbil, KGF'nin, Hazine garantisi sunması ve beklenenin oldukça üzerinde bir tutarda verilmesinin özellikle KOBİ'lere arz kaynaklı bir rahatlatma getirdiğini, kredi büyümesini ve ekonomik aktivitedeki canlanmayı önemli ölçüde desteklediğini kaydetti.
KGF kapsamında sağlanan, milli gelirin yaklaşık yüzde 8'ine tekabül eden 250 milyar liralık paketin diğer alınan tedbirlerle birlikte düşünüldüğünde, firmaların nakit akışlarında iyileşme sağlayarak yatırım kararlarına olumlu yansıdığını ifade eden Erbil, sektörün, sağlanan KGF imkanının KOBİ'lere ulaştırılmasında çok istekli olduğunu söyledi.
Erbil, Kasım 2017 itibarıyla sağlanan KGF teminatlı kredi miktarının, sektörün mevcut TL tüzel kredi bakiyesinin 5'te birine ulaştığını belirterek, "Ayrıca, KGF kredileri kapsamında yapılan düzenlemeler, sermaye yeterliliği ve aktif kalitesi gibi göstergeleri de yıl boyunca olumlu etkiledi. Bu kapsamda, KGF imkanının ülkemizde güçlü büyüme trendi yakalanmasının yanı sıra daha sağlıklı bir büyüme kompozisyonuna ulaşılmasında katkısı olduğunu ve bu doğrultuda amacına ulaştığını söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.
- "Şube ve çalışan sayımızda radikal bir değişim beklemiyoruz"
Fuat Erbil, banka olarak 2017'de de, etkin bilanço yönetimi ve güçlü sermaye yapısıyla ekonomiye desteklerini kesintisiz sürdürdüklerini kaydetti.
Bu yıl da yine aynı özveri ile ülkenin büyümesine katkı sağlayıcı projeleri, tasarruf sahiplerini desteklemeyi ve ekonomiye kaynak sağlamayı sürdüreceklerini aktaran Erbil, "Stratejimizin odağını oluşturan müşterilerimiz, çalışanlarımız ve iş modelimize yönelik yatırımlarımızla sektördeki dönüşüme öncülük etmeyi sürdüreceğiz. Müşterilere en iyi deneyimi yaşatmak, güvene dayalı ilişkiyi daha da güçlendirmek ve onlara çözüm ortağı olmak odağımızda olmaya devam edecek." diye konuştu.
Erbil, teknolojik gelişmelerin ve değişen müşteri beklentilerinin etkisiyle dijitalleşmenin, bütün sektörlerde olduğu gibi bankacılıkta da ön plana çıktığını vurguladı. Bankaların iş modellerini gelişen teknolojiye ve değişen müşteri beklentilerine uygun hale getirmesinin her zamankinden daha kritik olduğunu belirten Erbil, şunları kaydetti:
"Garanti Bankası olarak biz de yıllardır olduğu gibi, en büyük yatırımımızı insana ve teknolojiye yapmaya devam ederek teknolojinin sunduğu fırsatları müşterilerimiz ve çalışanlarımız için kullanmaya devam edeceğiz. Şube ve çalışan sayımızda önümüzdeki dönemde radikal bir değişim beklemiyoruz. Bu noktada genel stratejimiz, niceliksel genişlemeden ziyade yeni hizmet modelimizle niteliksel etkinliği ve hizmet kalitesini artırma yönünde... Çalışanlarımız da, sahip olduğu yetkinlikler ve artan donanımlarıyla yeni hizmet modelimizin önemli bir parçası ve tamamlayıcısı... Daha yetkin, donanımlı bankacılar yetiştirmek gayesiyle eğitim ve gelişim olanaklarını zenginleştirmeye devam edeceğiz. Dijital dünyanın getirdiği imkanlarla gerek iş süreçlerinde gerek kişisel gelişimleri için harcadıkları zamanı daha verimli ve daha kaliteli hale getirmeyi hedefliyoruz."
AA