İSTANBUL (AA) - Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, “Türkiye’de, yurt dışındaki girişimleri sadece izleyen değil, dünyaya açılan girişimlere ev sahipliği yapan bir ekosistem hayal ediyoruz. Erken yaşlardan itibaren ekosistemin parçası olan bireyler yetiştiren, bu girişimcileri destekleyen ve yenilikçi bir kültürle rekabet gücünü küresele taşıyan bir Türkiye hayal ediyoruz.” dedi.
Bilecik, Türkiye’nin Girişimcilik Dönüşümü Projesi’nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, TÜSİAD’da başkanlık görevini üstlendiği ilk günden bu yana bu yüzyılda oyunda kalmanın en önemli kuralının, girişimciliği tüm boyutlarıyla benimsemek olduğunu sayısız kere dile getirdiğini anımsattı.
Türkiye’nin girişimcilik dünyasında konumunu güçlendirmek için çalışan insanlarla bir arada olmaktan dolayı mutluluk duyduğunu ifade eden Bilecik, şunları söyledi:
“Günümüzde bir iş kurmak, girişimci olmak, eski sınırları aşmak ve öncülük etmek demektir. Girişimcilik, doğru zamanda, doğru yerde, doğru kişilerin gördüğü fırsatları gerçekleştirmektir. Türkiye genç bir girişimcilik ekosistemine sahip olmakla birlikte, hızlı ve gelişmeye açık bir potansiyele sahip. Girişimcilik alanında yapılan çalışmaların ve sanayi-akademi-girişimci iş birliklerinin artması, girişimcilere yapılan yatırımların çeşitlenmesi, ortak çalışma alanlarının çoğalması, hızlandırıcı ve kuluçka merkezlerinin yaygınlaşması gibi gelişmeler bizi çok heyecanlandırıyor. Startups.watch verilerine göre 2017 yılında toplam 103 milyon dolarlık yatırım ile Türkiye’nin girişimcilik ekosistemi tarihinde bir rekora imza atıldı ve toplam 167 girişime, ticaret sicil gazetesine kayıtlı yatırım gerçekleşti.”
Bilecik, “Senin açtığın dükkan yeni dükkanların açılmasını sağlayacaktır.” İngiliz atasözünü anımsatarak, “Bir önceki yılın girişimcileri, 2017’de yeni girişimlere ilham verdiler. 2017’de gerçekleşen erken seviye yatırımlarında bir önceki yıla kıyasla yüzde 102’lik bir artış yaşandı.” dedi.
Bu tabloda kamunun üstlendiği kolaylaştırıcı rol ve geliştirdiği düzenlemelerin, ekosistemin gelişimine büyük katkı sağladığını vurgulayan Bilecik, özellikle, girişimcilerin erken aşamalarda kamu desteklerine Ar-Ge teşvikleri, TÜBİTAK ve KOSGEB hibeleriyle ulaşmasının, ekosistem için can suyu niteliğinde bulunduğunu söyledi.
Bilecik, bu güzel gelişmelere rağmen, ekosistemi güçlendirecek adımların daha kararlı, sistematik, bütünleşik ve hızlı atılmadığı sürece, öncü ekosistemlerle rekabet edebilmenin güçleştiğini dile getirdi.
Dünyada girişimcilik ile yaratılan değerin yüzde 78’inin 7 ülkedeki, 11 şehirde toplandığını belirten Bilecik, “Bir başka deyişle, girişimcilik ekosisteminin yüzde 20’si, yaratılan değerin yüzde 80’ine sahip ve bu uçurum her an derinleşiyor. Bunu, 130’dan fazla ülkenin değerlendirildiği Küresel Girişimcilik Endeksi raporunda 4 yıl önce 25. sıradayken bugün 37. sırada bulunmamızdan okumamız gerekiyor.” dedi.
Bilecik, Türkiye’nin bulunduğu noktanın kritik olduğuna işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:
“Eşikteyiz ve eşiği geçebilmemiz için yaklaşık 5 senemiz var. 5 sene içinde bu dönüşümü tamamlamak zorundayız. Bu konuda kayıtsız kalmak gibi bir lüksümüz kesinlikle yok. Artık azıcık aşım ağrısız başım zihniyetini bırakıp çalışmamız gerekiyor. Başımızın biraz ağrıması gerekiyor. Girişimcilik de böyle bir şey. Girişimcilik bir iş değil, bir ruh halidir. Bir hayal, bir amaçtır. Türkiye’nin en büyük girişimcileri tarafından, bu ruhla kurulmuş bir derneğin çatısı altında bugün bir araya geldik. Tıpkı her girişimci gibi bizim de bir hayalimiz var. Türkiye’de, yurt dışındaki girişimleri sadece izleyen değil, dünyaya açılan girişimlere ev sahipliği yapan bir ekosistem hayal ediyoruz. Erken yaşlardan itibaren ekosistemin parçası olan bireyler yetiştiren, bu girişimcileri destekleyen ve yenilikçi bir kültürle rekabet gücünü küresele taşıyan bir Türkiye hayal ediyoruz. Hayal etmekten vazgeçerseniz, yaşamaktan da vazgeçersiniz.”
Dünyanın herhangi bir noktasında bir girişimcinin “İşimi nerede kurmalıyım, ikinci ofisimi nerede açmalıyım?” dediğinde, Türkiye’nin akla ilk gelen yerlerden biri olmasını hedeflediklerini anlatan Bilecik, “Başkalarının başarısı üzerinde bir kontrolümüz yok. Dolayısıyla aslında kendimizle yarışacağız.’ Hepimizin görmek istediği resim aynı. Sorunları biliyoruz, neler yapılması gerektiğini de. Bu aşamada artık samimiyetle eğilmemiz gereken sorular kimlerle ve nasıl sorularıdır.” diye konuştu.
- “Vakit, Türkiye’nin girişimcilik kanatlarını açmasının vaktidir”
Bilecik, “Yüksek beklentiler kesinlikle her şeyin anahtarıdır.” diyerek, TÜSİAD olarak, bu amaçla başlattığımız Türkiye’nin Girişim Dönüşümü Projesi kapsamında Mayıs 2017’den bu yana girişimcilik ekosisteminden paydaşlarla yoğun bir çalışma yürüttüklerini aktardı.
40’ı aşkın uzmanla, Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini iyileştirmek için dünyadaki uygulamaları incelediklerini ifade eden Bilecik, “Kuvvetli yanlarımızı ve ihtiyaçlarımızı tespit ettik. Hukuk, altyapı, veri, eğitim, koordinasyon ve teşvik alanlarında somut önerilerimizi hazırladık. Diğer strateji kağıtlarından farklı olarak her birini projelendirdik. Başlamaya hazır duruma getirdik. İhtiyacımız, kamu dahil tüm paydaşlar ile ekosistem oyuncularının işbirliği içinde çalışmasıdır. TÜSİAD olarak bu konuda her türlü desteği vereceğiz.” diye konuştu.
Bilecik, açılmamış kanatların büyüklüğünün bilinemeyeceğini belirterek, “Vakit, Türkiye’nin girişimcilik kanatlarını açmasının vaktidir. Bir hayali gerçekleştirmek, her şeyden önce ilk adımı atmakla, bu hayali dillendirmekle başlar. Hayali gerçekleştirmek için sizi, ilk adımı birlikte atmaya davet ediyoruz. Bu hayalin, 22 somut proje önerisine dönüşmesinde emeği geçen tüm ekosistem paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
Erol Bilecik, Türkiye’nin girişimcilik dönüşümü için şekillendirdikleri yol haritasının, sürdürülebilir bir iş birliğine dönüşeceğine inançlarının tam olduğunu vurguladı.
- TÜSİAD 22 projeyle girişimcilik ekosistemini güçlendirecek
“Türkiye'nin Girişimcilik Dönüşümü Projesi” altyapı, eğitim ve mentorluk, ekosistem promosyonu, finansal destek sistemleri, hukuk, iletişim ve KPI-endeks başlıkları altında 22 somut projeyi içerisinde barındırıyor.
Söz konusu 7 temel alanda yürütülen çalışmalarda, Türkiye'deki girişimcilik ekosisteminden girişimci, yatırımcı, melek yatırım ağı, ortak çalışma alanı, üniversiteler, danışmanlık ve hizmet şirketleri, büyük şirketler ve girişimcilikle ilgili STK'lardan 40'ı aşkın uzman görev yaptı.
Türkiye'nin girişimcilik dönüşümüne yön vermeyi hedefleyen 22 proje ile girişimci sayısının artırılması, girişimcilik ekosistemini güçlendirecek hukuki ve idari altyapının oluşturulması, ortak çalışma alanı ihtiyacının giderilmesi, girişimcilere yeni finansman yöntemlerinin sağlanması, teknoloji temelli girişimcilerin desteklenmesi, eğitim ve mentorluk imkanlarının artırılması ve Türkiye girişimcilik ekosisteminin uluslararası alanda yeni iş birlikleri kurması hedefleniyor.
AA