ANTALYA (AA) - Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, 2100 yılına kadar iyimser ve kötümser senaryolara göre iklimden en çok etkilenen ülkelerden birinin Türkiye olacağına dikkati çekerek "Ülkemizin güneyi, Antalya, Muğla ve Ege kıyılarına kadar olan kısmın 2100 yılında Kuzey Afrika'ya dönme ihtimali yüksek görülüyor." dedi.
"Havza Koruma Eylem Planları ve AB Uyum Sürecinde Özel Hüküm Uygulamaları, Gelişmeler, Uygulama Güçlükleri ve Çözümler" konulu eğitim semineri, Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde başladı.
Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, Genel Müdürlüğün suyun havza ölçekli yönetimini sağlamak amacıyla kurulduğunu söyledi.
Havza yönetim planının su yönetiminin en son çerçevesi olduğuna belirten Kınacı, şöyle konuştu:
"Havza yönetim planlarının etkilemediği hiçbir faaliyet yok. Şehirleşmeden, sanayileşmeden, toprak kullanımından tutun, sosyal ve ekonomik bütün aktiviteleri etkileyen bir plandır. Bu planların hazırlanmasına büyük önem vermek gerekir. Bu planın altında bütün su kaynaklarının miktar, kalite ve havza ölçekli nasıl yönetileceği açık olarak ortaya konulmaktadır. Yeraltı suları, yerüstü suları, kıyı suları var. Bunların tamamını birlikte düşünüp ihtiyaçları da dikkate alarak optimum çözüm uygulanması gerekiyor."
Havza yönetim planına Büyük Menderes, Susurluk, Ergene, Meriç ve Konya havzalarından başladıklarını ifade eden Kınacı, AB projesi kapsamında başladıkları bu havzalarda belli bir noktaya kadar geldiklerini vurguladı.
Çalışmaların bu yıl tamamlanmış olacağını aktaran Kınacı, "Bazı planları kendi bütçemizle de yapmaya başladık. Bu yıl içerisinde Gediz ve Küçük Menderes havzalarında çalışmalara başlayacağız. Hedefimiz 2023 yılına kadar Türkiye'deki 25 nehir havzasının tamamında havza yönetim planlarının tamamlanarak uygulamaya geçilmesidir." dedi.
- 2100 yılı projeksiyonları
Her havzada mevcut su potansiyelini belirlemek istediklerini dile getiren Kınacı, şunları kaydetti:
"Mevcut su potansiyelinin iklim değişikliğinin etkisi ile yıllara göre nasıl etkileneceğini ortaya koymak, tamamlanan İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına Etkisi Projesi'ne göre 2100 yılına kadar gerek yer üstü gerekse yer altı su kaynaklarının nasıl etkileneceği konusunda bir öngörüde bulunuldu. 2100 yılına kadar iyimser ve kötümser senaryolara göre iklimden en çok etkilenen ülkelerden birisiyiz. Ülkemizin güneyi, Antalya, Muğla ve Ege kıyılarına kadar olan kısmın 2100 yılında Kuzey Afrika'ya dönme ihtimali yüksek görülüyor. Bugünkü trendle devam ettiği takdirde sıcaklıkta bir artış bekleniyor. Bu da su kaynaklarımızı oldukça etkileyecek. Buna karşılık Karadeniz Bölgesi'nde ise yağışlarda bir artış var. Yani güneyde kuraklıkla kuzeyde ise taşkınla mücadele etmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Canlı hayatın devam etmesi için alınması gereken asgari su miktarı nedir bunların ortaya konulması planlanıyor."
Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr. Lütfi Akca ise çevre kirliliği ile mücadelenin çok önemli olduğuna işaret etti. Akca, seminerde su yönetimine ilişkin slaytlar eşliğinde sunum gerçekleştirdi.
Sürdürülebilir su yönetimi, su yönetiminde ekolojik yaklaşım, su güvenliği, çevre ve enerji ile havza yönetimi projeleri gibi konuların ele alınacağı eğitim semineri, 14 Nisan'da sona erecek.
AA