Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından "önlenebilen bir ölüm nedeni" olarak tanımlanan, halk arasında rahim ağzı kanseri olarak bilinen serviks kanseri, tedavi maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle önemli bir sağlık sorunu olarak görülüyor.
Değişen sosyo-kültürel yapı ile rahim ağzı kanser yükünün artacağı ve Türkiye için gelecek yıllarda çok daha büyük bir tehdit oluşturacağı öngörülüyor.
Tehlikeli olmasının yanında önlenebilir bir kanser olma özelliği taşıyan bu hastalık için tarama yapılması ve her ülkenin kendi kanser kontrol politikasını oluşturması öneriliyor.
Bir ülkede rahim ağzı kanserinden ölümü engellenen kadın sayısı, o ülkenin sağlık hizmetleri yönünden gelişmişliğin göstergesi sayılıyor ve kadına verilen değer ile doğru orantılı olarak kabul ediliyor. Bu nedenle Türkiye'de de buna yönelik proje kapsamında tarama programı başlatıldı.
"Salgın süresinde de rahim ağzı kanseri taramaları devam ediyor"
Türkiye'de bu kapsamda, kadınların rahim ağzı ya da kanser öncüsü taranmasında kullanılan bir test olan "PAP-Smear" testi ile rahim ağzı kanseri taraması yıllardır yapılıyor.
Akademisyenlerin çalışmalarında ortaya konan ve bilimsel verilerle de desteklenen HPV- DNA testlerinin çok daha etkin olması nedeniyle Türkiye'de, 2014 Ağustos ayından itibaren birinci basamak sağlık merkezlerinde HPV- DNA testi ile taramalar hayata geçirildi.
Bu kapsamda, rahim ağzı kanserine neden olma olasılığı yüksek olan HPV (yüksek riskli veya kanser öncüsü tipler için) için "serviks bölgesi hücrelerinde virüsün DNA parçalarının aranması işlemi" olarak tanımlanan HPV-DNA taramaları, her ilde Aile Sağlığı Merkezleri, Toplum Sağlığı Merkezleri, Sağlıklı Hayat Merkezleri ve Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi'nde (KETEM) 30 - 65 yaş arası tüm kadınlara 5 yılda bir ücretsiz yapılıyor.
Pozitif olgular, ileri tetkik için teşhis merkezlerine gönderiliyor. Kırsal ve dezavantajlı gruplara mobil tarama araçları ile tarama hizmetleri yapılıyor.
HPV-DNA testlerini değerlendirmek için Ankara ve İstanbul'da kurulan, uluslararası kalite standartlarında, insan hatasını en aza indirecek tam otomatik cihazların kullanıldığı iki laboratuvarda hizmet veriliyor.
Kovid-19 salgını nedeni ile tarama oranlarında düşüş görülmesine rağmen, diğer ülkelerden farklı olarak, kanserin Kovid-19 hastalığına oranla daha hayati sorunlara yol açıp ölüm oranlarını artıracağı düşüncesiyle Enfeksiyon Kontrol Önlemleri Rehberi doğrultusunda gerekli önlemler alınarak tarama hizmetleri sürdürülüyor.
Yeni tarama programlarında, 2014'ten bugüne kadar 5 milyon 560 bin 338 kişiye rahim ağzı kanseri taraması olan HPV-DNA testi yapıldı, 264 bin 609 kişi, HPV pozitifliği saptanarak teşhis merkezlerine gönderildi.
Türkiye'de geçen yıl, salgına rağmen tüm tarama programlarından faydalanan kişi sayısı yaklaşık 1,5 milyon olarak kayıtlara geçti.