Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sağlık Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2020 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yaptı.
Koca, artan nüfusu ile dinamik bir yapı gösteren Türkiye'nin, uzayan yaşam süresi ile birlikte de hızla yaşlanan bir nüfusa sahip olduğunu belirtti.
Türkiye'nin göç kavşağında bulunması, yakın komşularındaki güvenlik sorunu gibi hususların, sağlık hizmetlerinin yaygınlığı ve sürdürülebilirliği konusunda son derece dinamik olmayı gerektirdiğine işaret eden Koca, önceliklerinin topluma yönelik koruyucu sağlık hizmetleri olduğunu vurguladı.
Koca, son yıllarda yapılan çalışmalar ile sağlık hizmetine erişemeyen vatandaşın kalmadığını ifade ederek, yapılan yenilik ve uygulamaların ilgiliyle izlendiğini söyledi.
İnsanı temel alan bir sağlık politikasının bundan sonra da izlenmeye devam edeceğinin altını çizen Koca, "Nihai vizyonumuz, tüm toplum olarak sağlıklı hayat tarzının benimsendiği, herkesin sağlık hakkının korunduğu, ihtiyaç halindeki herkesin vaktinde ve kaliteli sağlık hizmetine kolayca erişebildiği bir Türkiye'ye sahip olmaktır." diye konuştu.
Fahrettin Koca, sağlık hizmetlerinin ve hizmet birimlerinin sayısının artırılması değil nitelikli sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi yönünde de büyük çaba harcandığını dile getirerek, bugün itibarıyla 928 hastane, 132 ağız ve diş sağlığı merkezi, 511 diyaliz merkezi, 15 üremeye yardımcı tedavi merkezi, 2 bin 840 acil yardım istasyonu, 7 bin 991 aile sağlığı merkezi, 973 ilçe sağlık müdürlüğü ve toplum sağlığı merkezi ile 172 toplum ruh sağlığı merkezinde hizmet verildiğini anlattı.
2016'dan itibaren 10 şehir hastanesinin faaliyete geçtiğini anımsatan Koca, bu hastane kampüsleri ile üniversitelerin iş birliği marifetiyle oluşturulacak mükemmeliyet merkezlerinin alt yapılarını hazırladıklarını bildirdi.
Koca, 1 milyonu aşan sağlık çalışanı ile 82 milyonu aşkın vatandaşa hızlı ve kaliteli sağlık hizmeti sunulduğunu belirterek, hekim ihtiyacını mevcut öğrenci kontenjanlarıyla 10 yıl içerisinde yakalamayı hedeflediklerini söyledi.
"Sağlığa ayrılan kaynak artırılmalı"
Türkiye'nin birçok ülkeyle kıyaslandığında sağlık için ayırabildiği kaynakların oldukça sınırlı olduğuna işaret eden Koca, Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla içindeki paya göre sağlık harcamalarının gelişmiş ülkelerin altında olmasına rağmen, en kapsamlı sağlık hizmeti sunan ülke konumunda olduğunun altını çizdi.
Sağlık Bakanı Koca, daha iyi bir sağlık hizmeti için sağlığa ayrılan kaynaklara öncelik verilmesi gerektiğini ifade ederek, tüm dünyada olduğu gibi vatandaşların sağlıklarını korumak ve iyileştirmek için harcanan kaynağın yıldan yıla artış göstermesinin bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
OECD sağlık verileri ve Avrupa Komisyonu raporlarında, Türkiye'nin yaptığı sağlık harcamasına göre, sağlık hizmetlerinden en üst seviyede memnuniyet elde eden ülke olduğuna işaret eden Koca, bu durumun sağlık sisteminin sürdürülebilirliğinin yanında, sağlık turizminde de rekabet şansının ne kadar yüksek olduğunu gösterdiğini belirtti.
Bakan Koca, 2002'den itibaren sağlık göstergelerinde önemli ilerlemeler kaydedildiğini dile getirerek, sağlıkta gelişmişlik endekslerinden olan anne ölüm oranının yüz bin canlı doğumda 64'ten 13,6'ya bebek ölüm hızının bin canlı doğumda 31,5'ten 6,8'e düştüğünü aktardı.
Doğumda beklenen yaşam süresinin 2002'de 72,5 yıl iken bugün itibarıyla 78,3 yıla çıktığına dikkati çeken Koca, Türkiye'nin ekonomik olarak orta-üst gelir grubu bir ülke olmasına rağmen doğumda beklenen yaşam süresinin bu grup ülkelerin ortalamasının üstüne çıktığını söyledi.
"Bebek ölümleri olağanüstü hızla düşürüldü"
Koca, sağlık hizmetlerini planlarken demografik değişimlerin de göz önünde tutulması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Sağlık hizmetlerini planlarken demografik değişimleri de göz önünde tutmamız gerekiyor. Yaşam süresinin uzaması yaşlı nüfus oranını artırmaktadır. Bu, kişi başına sağlık hizmet maliyetini yükseltmektedir. Ayrıca sağlık kurumlarımızda verilen hizmetlerin yanında evde verilen sağlık hizmeti, son dönem hastaları için palyatif bakım gibi yeni sağlık hizmetleri türlerinin de planlanması yapılmaktadır.
2002'den sonra bebek ve 5 yaş altı ölüm hızını önemli ölçüde ve olağanüstü hızla düşürdük. Ölüm hızlarını daha da düşürmek için titizlikle çalışmaya devam ediyoruz. Tek bebeğimizin bile önlenebilir bir sebepten kaybedilmesini istemiyoruz."
"Her alanda tedbir alıyoruz"
Koca, sağlıkta cepten yapılan harcamaların vatandaşa doğrudan yansıdığını belirterek, Genel Sağlık Sigortası'nın devreye girmesi ve vatandaşların tamamına yakının sağlık güvencesi altına alınması ile bu oranın yüzde 17'lere seviyesine kadar indiğini bildirdi. Koca, özel hastanelerde kanser vakalarında fark alınmasına son verildiğini hatırlattı.
Sağlıkta Dönüşüm Programı ile birlikte sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştığını vurgulayan Koca, ihtiyaçlara yönelik sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine gayret gösterildiğini söyledi.
Sağlık Bakanlığının temel görevlerinden olan koruyucu ve temel sağlık hizmetlerinin Bakanlığın her zaman önceliği olduğunun altını çizen Koca, "Bir taraftan hastalıklardan korunmaya yönelik çalışmaları sürdürürken, diğer taraftan belirlediğimiz standartlar, izlemler, denetim ve ölçümler ile evde, okulda, iş yerlerinde ve insanın olduğu tüm alanlarda sağlıkla ilgili tedbirler almaya devam edeceğiz." dedi.
Bebek dostu hastane sayısının hızla artarak 1300'e ulaştığına işaret eden Koca, "2019 yılında doğumların yüzde 98'i hastanelerimizde gerçekleşmiştir. Hastane dışı doğumların da büyük kısmı evde sağlık personeli eşliğinde gerçekleşen doğumlardır." diye konuştu.
Koca, erken teşhis ve tedavi ile kalıcı sakatlığın önüne geçmek için bebeklerde yapılan tarama programlarında başarı oranını yüzde 99 seviye ulaştığına dikkati çekerek, anne adaylarına ve bebeklere ücretsiz demir ve bebeklere ücretsiz D vitamini desteğinin sürdürüldüğünü söyledi.
Yenidoğan taraması yapılan hastalık sayısını artırmaya yönelik çalışmaların da devam ettiğini bildiren Koca, "Tarama programları ile her yıl yaklaşık 7 bin çocuğumuzu gelişebilecek hastalıklardan koruyor, onların toplumumuza iyi şartlarda kazandırılmasını sağlamış oluyoruz." dedi.
"Aşı oranları yüzde 98'e ulaştı"
Bakan Koca sunumunda, aşı reddine de değinerek, şu bilgileri paylaştı:
"Aşı reddinin dünyada ve ülkemizde tartışıldığı bir dönemde, önemli bir başarıya imza attık ve genişletilmiş bağışıklama programımız kapsamında aşı oranlarımızı yüzde 96'dan 98'e çıkardık. Yürüttüğümüz çalışmalarla, BCG aşısında oranımızı yüzde 93'ten, 96'ya; 5'li karma aşıda ise yüzde 96'dan 98'e yükselttik.
Aşı, bulaşıcı hastalıklardan korunmada en etkili araçtır. Sadece bireyi korumaktan öte tüm toplumun sağlığı için de kilit rol oynamaktadır. Genişletilmiş bağışıklama programı çerçevesinde 13 antijen ile en geniş aşılama programı uygulayan ülkeler arasındayız. Nüfus büyüklüğüne oranla aşılama başarısında dünyadaki liderliğimizi korumaktayız."
Koca, bu yılından başından itibaren yaş, meslek ve altta yatan hastalığa bağlı riskler ile riskli temas nedeniyle risk grubu erişkinlerin de aşılandığını belirterek, 24 binden fazla aile hekimi ve yine aynı sayıda aile sağlığı çalışanı ile Türkiye genelinde her vatandaşın sağlığını korumak ve geliştirmek için hizmet verildiğini dile getirdi.
Bağışıklama ve anne-çocuk sağlığı hizmetlerinde sağlanan başarının aile hekimleri aracılığıyla kuvvetli bir şekilde sürdürüleceğinin altını çizen Koca, dört ilde obezite, diyabet, kalp damar hastalıkları ve hipertansiyon takibinde pilot uygulamaya başlandığını söyledi.
Fahrettin Koca, sağlıklı hayat merkezi sayısının Ekim itibarıyla 196'ye çıkarıldığını ifade ederek, aile hekimlerinin hizmet alanını güçlendirecek olan bu merkezlerin, hastanelerdeki yığılmayı azaltma konusunda önemli bir adım olacağını belirtti.
"Obezite merkezi sayısı artırılacak"
Bakan Koca, toplum sağlığını tehdit eden en önemli sağlık risklerinden biri olan obezite ile mücadelenin de sürdürüldüğünü anlatarak, "Yüzde 34 gibi yüksek bir obezite sıklığı bulunmakta ve yıllar içindeki artış hızı yavaşlama eğiliminde olsa da artmaya devam etmektedir. Üzülerek söylüyorum ki OECD 2017 Yılı Raporu'nda en yüksek olan ülkelerdeniz." diye konuştu.
Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı'nı kararlılıkla uygulamaya devam ettiklerinin altını çizen Koca, "2018 yılında açmaya başladığımız, bu yıl da çalışan personel eğitimleri ile işleyişini düzenlediğimiz ve 300'e yakın personelin eğitimlerini tamamladığımız obezite merkezlerimizin sayısını 2020'de 120'ye çıkarmayı hedefliyoruz." ifadesini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütünün belirlediği günde 5-6 gram tuz tüketim hedefini yakalamak için çalışmaya devam edeceklerini dile getiren Koca, gıda firmaları ve lokantacılarla bu konuda iş birliğinin sürdüğünü, 2017'de ise 10 gramın altına düşme başarısının yakalandığını söyledi.
"Her 5 kişiden birinin sigarayı bırakması sağlandı"
Sağlık Bakanı Koca, sunumunda tütünle mücadele konusunda yürütülen çalışmalara ilişkin de bilgi verdi. Sigara içmeyen insanların hiçbir şekilde dumana maruz kalmasını istemediklerini vurgulayan Koca, şöyle devam etti:
"Sigaranın insanlar nazarında cazip bir nesne olmaması, itici-tiksindirici hale gelmesi için çalışıyoruz. Özellikle suistimal edilen açık alan kavramını yeniden düzenlemek üzere çalışıyor, sigara içilen ortamları temizleyerek sigarayı görünür olmaktan çıkarmayı hedefliyoruz. Sigara içenlere bu bağımlılıktan kurtulmaları için ALO 171 hattı ve sigara bırakma polikliniklerimizle destek oluyoruz. Çağrı merkezimizde günlük ortalama 4 bin çağrı karşılanmaktadır. 2018'de sigarayı bırakmak için arayan her 5 kişiden birinin sigarayı bırakması sağlandı."
Tütün bağımlılığından kurtulmak için sigara bırakma poliklinikleriyle destek olunduğunu anlatan Koca, bugün itibarıyla faaliyet gösteren sigara bırakma polikliniği sayısının 532 olduğunu, 792 sertifikalı hekimin buralarda görev yaptığını bildirdi. Koca, ilaç imkanından da 1 milyon vatandaşın yararlandığını bildirdi.
Koca, 7 gün 24 saat esasına göre hizmet veren ALO 191 Uyuşturucu İle Mücadele Danışma ve Destek Hattıyla da bugüne kadar 220 bin kişiye hizmet verildiğini aktardı.
Toplumun ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesini önemsediklerinin altını çizen Koca, personelin hizmet kalitesini yükseltmek amacıyla "Psikososyal Destek, Çocuklara yönelik "Psikososyal Koruma, Önleme ve Krize Müdahale Programları'nın yürütüldüğünü, Davranışsal Bağımlılıkla Mücadele Eylem Planı'nın da uygulamaya konulacağını söyledi.
Kanserle mücadeleye ara verilmeden devam edildiğini belirten Koca, geçen yıl 7 milyon kişiye tarama programlarının uygulandığını, bu sayede 15 bin kanser vakasının erken teşhis edilmesinin sağlandığını ifade etti.
Bakan Koca, bulaşıcı hastalıklar konusundaki erken uyarı cevap sistemi sayesinde yıl içerisinde 2 bin 250 olaya müdahale edildiğini kaydetti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sığınma durumunda kalmış geçici koruma altındakilere yönelik 29 ilde, 182 Göçmen Sağlığı Merkezinde 773 sağlık ekibi ile hizmet verildiğine dikkati çekerek, "İhtiyaçlar çerçevesinde insani sorumluluğumuzu yerine getirmeye devam edeceğiz. Ayrıca misafirlerimize verilen aşılama hizmetleri ile ülkemizi ve dünyayı bulaşıcı hastalıklara karşı koruyoruz." açıklamasında bulundu.
"Dijital hastane sayısı bakımından dünyada Amerika'dan sonra ikinci sıradayız"
Bakan Koca, Türkiye'nin tamamını kapsayan acil sağlık hizmetleri organizasyonunun kurulduğunu ifade ederek, bu yıl içerisinde 6 milyona yakın kişinin ambulanslarla sağlık tesislerine naklinin gerçekleştirildiğini bildirdi.
Ambulans sayılarına ilişkin de bilgi veren Koca, "5 bin 469 olan ambulans sayısını 2020'de 5 bin 600'e çıkarmayı hedefliyoruz. Standart ambulanslarımızın ulaşamadığı vakalara müdahale etmek amacıyla kullandığımız motosikletli acil müdahale ekiplerimizin sayısına 50 yeni motosiklet ekleyerek, 112'ye çıkarmayı planlıyoruz." dedi.
Bakan Koca, gelecek yıl yeni açılacak istasyonlarla 112 olan istasyon sayısının da 2 bin 910'a yükseltileceğini belirtti.
Hava ambulanslarıyla sürdürülen sağlık hizmetinin Türkiye geneline yaygınlaştırılmaya devam edileceğini dile getiren Koca, 3 ambulans uçak ve 17 helikopter ile Türkiye'nin tamamına hizmet verildiğini söyledi.
Hava ambulansı hizmetini kamu kaynakları ile yurt içinde ve yurt dışında ücretsiz olarak sunan tek ülkenin Türkiye olduğunun altını çizen Koca, 2008'den itibaren hava ambulansları ile 45 bin vakanın naklinin gerçekleştirildiğini ifade etti.
Bakan Koca, Zeytin Dalı Harekatı sınır hattında kurulan acil müdahale istasyonlarında bugüne kadar bin 319 UMKE personeli, 887 adet 112 Acil Yardım Ambulansı ve 3 bin 243 sağlık personelinin görev yaptığını, Kilis Çobanbey'de sağlık hizmetinin sunulmaya devam ettiğini anlattı.
Barış Pınarı Harekatı'nda sağlık hizmetleri
Sunumunda, Barış Pınarı Harekatı kapsamında yürütülen sağlık hizmetlerine ilişkin de bilgi veren Koca, bölgede 17 adet Triaj Destek Merkezi kurulduğunu, 695 UMKE personeli görevlendirmesinin yapılarak sağlık hizmetlerinin verilmeye devam ettiğini, kurulan merkezlere 506 başvuru yapılarak gerekli müdahale ve sevklerin sağlandığını aktardı.
Koca, Barış Pınarı harekatı kapsamında teröristlerden arındırılan Tel Abyad ve Resulayn bölgelerinde bulunan mevcut hastanelerin hasar görmesi nedeniyle ilk etapta iki mobil poliklinik tır ile başlanılan sağlık hizmeti sunumuna, bakım onarımlarını yaparak faaliyete geçirilen Tel Abyad ve Resulayn Hastaneleri ile devam edildiğini söyledi.
"Uzun süreli bakıma muhtaç hastalar için merkezlerimizi arttıracağız"
Sağlık Bakanı Koca, uzun süreli bakıma muhtaç hastalar için palyatif bakım merkezlerinin sayısının arttırılacağını belirterek, 5 bin 360 olan palyatif bakım yatak sayısını gelecek yıl 5 bin 500'e çıkarmayı planladıklarını belirtti.
Yatağa bağımlı hastalara, evde tıbbi bakım hizmeti sunarak devletin şefkatli elinin uzatıldığını böylece hastane sonrasında da hastaların yakından takip edildiğini ve sağlık hizmetinin sürekliliğinin sağlandığını vurgulayan Koca, "Evde sağlık hizmetleri ile 2012'den bugüne kadar 1 milyon 427 bin kişiye hizmet sunduk. 425 bin olan takipli hasta sayımızı 2020'de 450 bine çıkarmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.
Bakan Koca, anne sağlığını ve toplumun geleceğini tehdit eden endikasyon dışı sezaryen ile mücadelenin sürdürüldüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Sezaryenin kadın ve bebek sağlığını riske sokacak şekilde gereksiz yere yapılmasını önleme kararlılığındayız. Bu konuda kamu hastanelerinde ulaşmış olduğumuz hedefe özel sektör ve üniversite hastanelerinde de ulaşmayı amaçlıyoruz. Normal doğumun daha fazla tercih edilmesi için annelerimize travay-doğum-lohusa odalarında uygun şartları sunmaya gayret gösteriyoruz.
"Organ bağışında gönüllü sayını artırdık"
Bu yıl içerisinde 1 kemik iliği nakil merkezi ve 4 inme merkezini hizmete sunduklarını belirten Koca, hastane acil servislerini yeniden yapılandırmaya çalıştıklarını vurguladı. Koca, organ bağışında yürütülen kampanyalarla gönüllü bağışçı sayısının 515 bini aştığını kaydetti.
İlik naklinde yabancı ülkelere bağımlılıktan kurtulmak için TÜRKÖK adıyla Ulusal Kemik İliği Bankasını kurduklarını hatırlatan Koca şunları söyledi:
"Bugüne kadar 534 bin gönüllü bağışçı adayı sayısına ulaştık. TÜRKÖK’ün hizmet vermeye başladığı Nisan 2015 den bugüne kadar bin 576 hastamıza nakil yaptık. Böylece ülkemizde nakil olan hastaların kök hücrelerini kendi imkanlarımızla karşılama oranımız yüzde 87'ye ulaşmıştır."
Koca, Suriye'de Çobanbey, Mare, El-Bab, Afrin, Azez-el Ehli ve Cerablus'ta toplam 660 yatağı bulunan 6 hastane ve 47 sağlık ocağı ile sağlık hizmeti sunulduğunun altını çizerek, "Ayrıca 200 yataklı Azez Vatan Hastanesinin tadilatı tamamlanınca hizmet vermeye başlayacaktır." bilgisini paylaştı.
"127 milyon MHRS randevusu oluşturuldu"
Bakan Koca, sağlık hizmetleri kapsamındaki süreçlerde de hızlı bir dijitalleşme yaşandığına dikkati çekerek, Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ne (MHRS) ilişkin de rakamlar verdi. Koca, "Vatandaşlarımız günün her saati 182 hattını arayarak, mhrs.gov.tr web sitesi veya mobil uygulama üzerinden aile hekimlerine ve istedikleri hastane ve polikliniklere randevu oluşturabilmektedir. MHRS üzerinden 2019 ilk 9 aylık dönemde 127 milyon randevu oluşturulmuştur." şeklinde konuştu.
Hastanelerde dijitalleşme seviyesini arttırma yönünde yoğun çalışmalar yaptıklarını ifade eden Koca, "Dijitalleşme konusunda HIMMS kriterlerine göre Seviye 6 hastane sayımız 167, en üst seviye olan Seviye 7 hastane sayımız ise 3'e ulaşmıştır. Dijital hastane sayısı bakımından dünyada Amerika'dan sonra ikinci sıradayız." diye konuştu.
"Aşı konusunda Ar-Ge'den üretime geçmeyi hedefliyoruz"
Türkiye'de aşı çalışmalarının Ar-Ge aşamasından üretim aşamasına getirilmesinin hedeflendiğine işaret eden Bakan Koca, şöyle devam etti:
"Nihai amacımız ilaçta, aşıda, kan ürünlerinde, tıbbi cihazda kendi kendine yetebilen bir ülke olmaktır. Bir diğer hedefimiz de global pazarlarda rekabet edebilen bir üretim yapısına kavuşmaktır. 2018 yılında ilaç tüketim miktarı yaklaşık 2,4 milyar kutuya ulaştı.Son yıllarda yürüttüğümüz etkili saha çalışmaları ile Akılcı Antibiyotik Kullanımı çalışmalarımız neticesinde, 2011 yılında yüzde 35 olan içinde antibiyotik bulunan reçete yüzdesini yüzde 30 azalış ile 2018 yılında yüzde 24,55’e indirdik."
Şehir hastaneleri
Bakanlık olarak sağlık personelinin dengeli dağıtılmasını sağlamak için uğraş verdiklerini de anlatan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2002 yılında uzman hekim başına düşen nüfus açısından en yüksek ve en düşük il arasında 13 kat fark var iken bugün bu fark 2 kata inmiştir. 3 yılda sağlık alanında hizmette kalite çıtasını yükselten 13 bin 423 yataklı 10 şehir hastanemizi vatandaşlarımızla buluşturduk. 14 bin 992 yatak kapasiteli 9 adet Kamu Özel İşbirliği Modeli şehir hastanesi için inşaatları devam ediyor. Genel Bütçe kaynaklarıyla 6 bin 100 yatak kapasiteli 3 şehir hastanesi için proje ihale ilanına çıkılmıştır."
Bakan Koca, 2023 hedefine yürüyen güçlü Türkiye'de şehir hastanelerini sağlıkta gelinen ve hizmetin alınabildiği son nokta olarak planladıklarının altını çizdi.
2020 bütçesi
Sağlık Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının yanı sıra bağlı ve ilgili kuruluşlarının 2020 yılı bütçesi hakkında da bilgi veren Koca, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sağlık Bakanlığı Merkezi Yönetim 2020 yılı toplam bütçesi 58 milyar 876 milyon TL'dir. Bütçemizde; personel ödenekleri 30 milyar 217 milyon TL, diğer cari ödenekler 18 milyar 49 milyon TL ve yatırım ödenekleri 10 milyar 610 milyon TL'dir. Ayrıca bağlı kuruluşlarımızdan Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğünün bütçesi 152 milyon, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun bütçesi 170 milyon, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığının bütçesi ise 80 milyon TL olarak planlanmıştır."
Bakan Koca konuşmasının sonunda bütçenin hayırlı olması temennisinde bulund