Orta Doğu'da İran-İsrail gerilimi tırmanıyor. Son olarak İran'ın Şam'daki İsrail konsolosluk binasına düzenlediği saldırı, bölgede endişe ve tansiyonu artırdı. Siyaset Bilimci Dr. Atahan Birol Kartal, yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, bölgedeki durumu netleştirdi.
Kartal'a göre, İran'ın İsrail'e yönelik asimetrik saldırısı, sadece İsrail'e değil, bölgedeki diğer ülkelere de bir uyarı niteliği taşıyor. Ancak bu saldırılar başarılı görünmese de, gerilimin artmasıyla birlikte çatışmaların uzaması bölgenin istikrarsızlaşmasına ve özellikle İran'dan Türkiye ve Azerbaycan gibi ülkelere göç dalgası oluşmasına yol açabilir.
Bölgedeki tansiyonu daha da artıran bir faktör ise İsrail'in nasıl bir karşılık vereceği sorusu. Kartal, İsrail'in kendi hava savunma sistemleriyle saldırıları büyük ölçüde püskürtse de, İran'ın daha önce gösterdiği füze ve insansız hava araçlarıyla İsrail'e zarar verebileceği endişesini dile getiriyor.
Ulusal ve uluslararası düzeyde yaşanan gelişmeler de endişeleri artırıyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yaşananlar, ABD, İngiltere ve Fransa'nın İran'ı kınayıp İsrail'e destek vermesiyle birlikte, Rusya ve Çin'in İran'ın meşru müdafaa hakkını savunması arasındaki çelişki dikkat çekiyor. Bu durum, bölgedeki çatışmaların küresel boyutta nasıl bir etki yaratabileceği konusunda endişeleri artırıyor.
Sonuç olarak, Orta Doğu'da yaşanan İran-İsrail gerilimi, bölgede istikrarsızlığın artmasına ve uluslararası ilişkilerde karmaşaya yol açabilecek potansiyele sahip. Bu durum, bölge ülkeleri ve petrol bağımlısı ülkeler açısından ciddi sonuçlar doğurabilir.