Geçtiğimiz hafta sonunu dolu dolu mangal ziyafetleriyle geçirdik desek yalan olmaz herhalde. Üç gün içinde dört ayrı pikniğe katılmak kolay olamasa gerek. Ancak havaların normalin üstünde sıcak olması ve etkinlikler sezonunun sonuna gelmiş olmamızdan olsa gerek bu tür mangal etkinlikleri kaçınılmaz oluyor. Mangal keyfine katılmayan dostlarımızın bir daha bu tür etkinlikleri kaçımamaları için isterseniz şöyle hafta sonuna bir göz atalım…
İlk mangal etkinliği SMHO (Birlikte Çalışan Yardım Kuruluşları) ile UETD (Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Hollanda birimininindi. Cuma günü öğleden sonra Amsterdam Türkevi binasının hemen yanıbaşındaki parkta başlayan mangal etkinliği gece saat yirmiikiye kadar devam etti. Kaç kilo et yendiğini burada belirtmeyeceğim. Ancak aşçının daha doğrusu etleri hazırlayan ve kendi usulüne göre terbiye eden Ahmet Ali Akgül’ün ifadesine göre tam yirmi kilo mantar yenmiş et sonrası. Kaç kilo et yendiğini artık varın siz düşünün. Meram restaurant sahibi Erdoğan Yüce beyin özene bezene hazırlamış olduğu soğuk mezeleri bilmem burada zikretmeme gerek var mı? Bu görkemli mangal partisini gerçekten UETD mensupları ve dostları çoktan haketmişti. Zira son altı ayda yapmış oldukları etkinliklerle çok yeni bir kuruluş olmalarına rağmen Hollanda kamuoyu gündemine girmeyi başarmışlardı. Sadece Hollanda mı? Elbette hayır. İstanbul’da, Berlin’de, Köln’de, Amsterdam’da, Rotterdam’da ve Brüksel’de yapmış oldukları bir dizi etkinliklere 2006 yılının hafızasından silinmeyecek bir tablo ortaya koymayı başarmışlardı. Öyleki, artık bazı UETD’li arkadasarımız ‘başkan yeter artık, etkinliklere yetişemiyor, takip edemiyor hale geldik’ diyorlardı. Bunların başında Rotterdam’dan işadamı Aydın Bayka geliyordu. Ne yapsın Aydın bey, bir gün Berlin’de bir diğer gün İstanbul’da bir başka gün Brüksel’deydi. Eee yaşıda eskisi gibi genç sayılmazdı. Kırkı devirmişti. Artık başkana ve ekibine yetişmekte zorlanıyordu…
Rotterdam’daki Türkler erken tatile çıktıklarından doğrusu mangal etkinliğine bu şehirden fazla katılımcı gelmez diyorduk. Ancak Rotterdamlılar bizi şaşırttı. Tam üç araba dolusu dostumuz bu günde aramızdaydı. Savaş Ünal ve ekibi Vahide ve Yeliz hanımlar, Karamanlılar Derneği başkanı ve arkadaşları, Aydın Bayka ve arkadaşları Rotterdam’dan gelenler arasındaydı. Soest bölgesinden Recep Soysal ve arkadaşları, Den Haag’tan Türkevi başkanı Ramazan Ödek, Tekbir Reizen sahibi Ali Yağcı, gazeteci yazar Yasin Yağcı, Tiel’den Yeni Osmanlılar Derneği Hollanda temsilcisi Songül hanım, Utrecht’ten Kosovalı Zeki Sehu, Soesterberg’ten Somalili Ismail, Leiden’den Cordaid temsilcisi Ronal Lucardi, Hoorn’dan işadamı Duran Şimşek, Zaandan’dan işadamı Ekrem Yıldız, yine Zaandam’dan Sultan Ahmet Camii başkanı Recep Dörtköşe, Almere’den Abruhraman Yazoğlu ve arkadaşları mangal programına Amsterdam dışından katılanlar arasıındaydı…
Amsterdam’dan eski Milli Görüş Müdürü Hacı Karacaer, UETD yönetim kurulu ve kurucu üyeleri, işadamlarından Halit Küçükali, politikacı Gökhan Aksoy, Amsterdam Yüksek Okulundan Mustafa Gülkara ve arkadaşları, SMHO yöneticileri ve üye dernekler de katılımcılar arasındaydı. Amsterdam’daki mangal keyfinin bir başka özelliği ise sekiz ayrı nargilenin fokurdamasıydı. Duvar kenarına dizilmiş nargiceler elma, nane tütünleriyle ortalığa farklı bir koku saçarken Türk çaylarıda semaverden servis yapılıyordu. Sohbet esnasında neler mi konuşuldu. Onu da katılanlara saklayalım…
Ertesi gün saat onaltıdan sonra Amsterdam Osdorp’ta bahçeleri olan Türklerden Karamanlı Aşık Çağlari’nin kesmiş olduğu kurban etlerinin mangalda kızarmasına şahit olmaktayız. Belediyeden kiralanan bahçelere yapmış oldukları ahşap evlerin birinde toplanan ekipte kemancı Recep bey ve Kanun ustası Hikmet bey köşe başlarını tutmuşlardı. Bunlara bağlamsıyla eşlik eden Recep Evcen ve etleri pişiren Çağlari misafirleri maddi ve manevi doyurmak için için adeta birbirleriyle yarış halindeydiler. Sadece et mi? Elbette hayır. Bahçede kendi elleriyle yetiştirkleri dere otu, ekşi ot, alacalı tomatesler, marul ve dağ soğanları sürekli masaya geliyordu taze taze… Bir taraftan fasıl bir taraftan da ekibe katılanlar. Amsterdam’dan Ahmet Ali Akgül, taa Rotterdam’dan Erdoğan Yüce koşa koşa Osdorp’a geldiler. Artık söz aşıkların… Ormancı’dan girip Mihriban’dan çıktılar…
Pazar günü Spaarnwoude’dayız. Adem Özdemir’in dünyaya yeni gelen oğlu Rumi için kestiği kurbanı dostlarıyla birlikte paylaştığı programındayız. Park Türklerle dolu sanki. Millet eğleniyor. Biz ise bir taraftan kızarmış etleri götürürken bir tarartan da siyaset duayeni olarak bilinen Mikail Güneş’in siyasi yorumlarıyla taarruz altındayız. İsrail’in Lübnan’ı bombalaması, Iran ve Suriye’nin atakta olması ve diğer gelişmeler Mevlüt Çakı ve Ali Mercimek tarafından da paylaşılıyor. Ve tabii ki burada da Amsterdam Tevazü grubunun birbirinden güzel okudukları ilahileri katılanları mest ediyordu.
Dördüncü mangal programı Hollanda Akörenliler Derneği’nindi. Amsterdam’ın dışında Ouderkerk’te bir grup bir araya gelmiş, nargileler yakılmıştı. Yiyecek halimiz kalmamasına rağmen kömürde Türk çayı ve nargigelyi duyunca dayanamadık ve hafta sonunun son pikniğine de katılmış olduk. Allah herkese sağlık ve sıhhat versin….