BERLİN (AA) - TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes, Türkiye’nin AB sürecini her dönemde savunduklarını AB sürecinin günümüzde hiç olmadığı kadar önemli olduğunu düşündüklerini söyledi.
TÜSİAD heyeti, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası sürecin doğru anlaşılması ve köklü Türkiye-Almanya ilişkilerinin daha da güçlendirilmesi amacıyla Berlin'de, Alman Sanayileri Konfederasyonu (BDI) olmak üzere, düşünce kuruluşları, parlamenterler ve medya temsilcileriyle görüşmeler gerçekleştirdi.
Görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Symes, ilk yurtdışı ziyaretlerini Almanya'ya yaptıklarına işaret ederek, ''15 Temmuz'dan bu yana özellikle Almanya'da oluşan negatif hava ve basında çıkan haberleri yakından takip ediyoruz. TÜSİAD olarak amacımız bu algıyı Türkiye'de olanları daha net ifade ederek doğru bir algıya dönüştürmektir. Toplantılar çok verimli odu'' dedi.
- "Demokrasi zaferi"
Türkiye'nin içinden geçtiği zorlu süreçte Almanya ve AB ile ilişkiler açısından çok önemli temaslar gerçekleştirdiklerinin altını çizen TÜSİAD Başkanı, şunları kaydetti:
''Almanya ile mevcut köklü ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesinde tüm muhataplarımızla açık diyaloğun etkili olduğunu görmekteyiz. 15 Temmuz'da Türk halkı, siyasi partiler, kamu kurumları, medya ve sivil toplum kuruluşları bir demokrasi zaferi kazandı. Bunu kalıcı kılabilmek için toplumsal uzlaşma ortamının sağladığı güven ile bugünkü önceliğimiz bu süreçten demokrasi, özgürlükler ve hukuk devletinin güçlenerek çıkması ve kalkınma gündeminin hızlanmasıdır. Türkiye'de ekonomik, siyasi ve sosyal ortamın bir an önce olağanlaşması iş dünyası için temel hedeftir. Bu çerçevede, AB süreci, G20 gündemi gibi konularda Almanya başta olmak üzere önde gelen partnerler ile güçlü ilişkiler çok önemlidir. Bu ziyaretimizde Türkiye'nin içinden geçtiği bu zorlu süreçte Almanya ve AB ile ilişkiler açısından çok önemli temaslar gerçekleştirdik. Ziyaretin, bu zorlu dönemin farklı boyutlarıyla Almanya'da daha iyi anlaşılmasına katkı sunduğunu düşünüyoruz.
Almanya ile mevcut köklü ilişkilerimizin daha da güçlendirilmesinde tüm muhataplarımızla açık diyaloğun etkili olduğunu görmekteyiz. İkili ilişkilerin gelişmesi için her iki hükümet, iş dünyası kuruluşları, akademi gibi çevrelerin somut adımlar atmasının gerekliliği yönünde ortak bir kanaat vardır."
- "Karşı tarafın en önemli kaygısı OHAL'in ne kadar devam edeceği konusu"
Görüşmeler bağlamında, uluslararası çevrelerin yanı sıra Almanya özelinde de ön plana çıkan Türkiye’nin siyasi etkisi ve ekonomik çekim gücü açısından, OHAL'ın bitmesi, AB reform sürecinin ivme kazanması ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konularında beklentilerin dile getirildiğini de aktaran Symes, "TÜSİAD bu amaçla ekonomik ve kültürel içerikli bir dizi yeni çalışmayı başlatmıştır. TÜSİAD'ın hali hazırda geçmiş yıllara dayanan Almanya ile kurumsal ilişki ve çalışma birikimi bu yönde önemli bir zemin oluşturmaktadır.'' dedi.
Symes, görüşmelerde karşı tarafın en önemli kaygılarının OHAL’in ne kadar devam edeceği konusu olduğunu öğrendiklerini belirterek, ''Özellikle OHAL’in yatırım ortamına olabilecek etkileri ve tabii ki Almanya’nın değerler konusundaki hassasiyetinde demokrasi, hukuk, insan hakları. Bunlar tabii ki önümüzdeki dönemde Türkiye’de normalleşmesi beklenen alanlar. Tabii ki OHAL’in getirdiği bir durum var. OHAL’in iş dünyasına nasıl yansıdığı konusunda tabii ciddi bir merak var. O konuda OHAL’in odaklı olması yönündeki yorumları da kendileriyle paylaştık.'' diye konuştu.
- AB süreci
TÜSİAD olarak Türkiye’nin AB sürecini her dönemde savunduklarını vurgulayan Symes, şöyle devam etti:
''AB sürecinin bugün de hiç olmadığı kadar önemli olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla Almanya’da görüştüğümüz tüm kurumlara AB’nin içinde, karşılıklı, tekrar bir pozitif gündem yaratarak ilerlemenin gerektiğini ve 23 ve 24. fasılların bugüne kadar açılmamış olmasının açıkçası zararlarını ve süratle açılması konusundaki uyarılarımızı ve Kıbrıs konusunu da tekrar hatırlattık. Takdir edersiniz Almanya AB’nin içinde son derece önemli.''
- "Çok pozitif bir diyalog içinde bu geziyi bitirdik"
Türkiye'nin süratle reformlara odaklanıp ekonomik açıdan avantajlarını ön planda düzgün bir şekilde sergilediği zaman yatırım kaygılarını bertaraf edeceğini savunan Symes, 15 Temmuz darbe girişiminin öncesinde de yatırım kaygısı olduğunu belirterek Türkiye'de seçimlerden bu yana hangi hükümet olursa olsun Türkiye'nin reformcu yapısına dönmesini hatırlattıklarını ifade etti.
Basında çıkan, Almanya’daki negatif haberlerin Almanya’daki iş dünyasını da belli ölçüde rahatsız ettiğini dile getiren Symes, ''Çünkü Türkiye önemli bir ticari ortakları. Fakat bunu da bizim daha dikkatli iletişim konusunda, bizim de kendimize bazı belki dersler çıkarmamız gerekebilir. Çok pozitif bir diyalog içinde bu geziyi bitirdik bugün.'' dedi.
Almanya'da turizm konusunda belirli bir kaygı olduğunu anlatan Symes bu konuda çok ciddi, pozitif bir diyalogu başlattıklarını vurguladı.
Symes, Almanların Türkiye'deki toplumda ve siyasi partilerdeki uzlaşıyı çok önemsediklerini ve bu uzlaşının, olumlu havanın ne kadar süreceği konusuna ilgi duyduklarını dile getirdi.
TÜSİAD Başkanı, gelecek günlerde gidilmesi planlanan ülkelerin Fransa, ABD, İngiltere, İtalya, Avusturya olduğunu sözlerine ekledi.
TÜSİAD'ın Berlin heyetinde Simone Kaslowski, Bahadır Balkır, Hüseyin Geliş, Zafer Ali Yavan, Esin Güral Argat, Bahadır Kaleağası, Alper Üçok ve Arzuhan Doğan Yalçındağ da yer aldı.
AA