Tuzlukçu’da, Çanakkale’den 15 Temmuz’a Milli Mücadele Konferansı

Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut, Konya’nın Tuzlukçu ilçesinde “Çanakkale’den 15 Temmuz’a Milli Mücadele” konulu konferans verdi

Tuzlukçu Şehitliği ziyaretiyle başlayan program, Tuzlukçu Aile Sanat ve Eğitim Merkezi’nde (ASEM) düzenlenen konferansla devam etti. Konferansa, Selçuk Üniversitesi Yunak Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Kadir Öztaş, AK Parti İlçe Başkanı Nevzat Kolaş, MHP İlçe Başkanı İsmail Budak, ASEM Şube Müdürü Zeliha Üzümcü, öğretim üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

“ÇANAKKKALE GEÇİLMEDİ, GEÇİLMEYECEK”

Açılış konuşmalarının ardından konferansa geçildi. Prof. Dr. Karabulut, tarihi seyri içerisinde Çanakkale’de yaşanan savaşı, tarafların orantısız güçlerine rağmen yapılan kahramanlıkları ve bu zaferin arkasındaki iman gücü ile vatan sevgisini Mehmet Akif Ersoy’un dizeleriyle zengin görsel sunumuyla anlattı. Prof. Dr. Karabulut, Çanakkale Savaşı’nda Konya’dan Sivas’a, Balıkesir’den Kastamonu’ya o yıl mezun veremeyen liselerden, öğretmen okullarından söz ederek 15’liler türküsünün on beş yaşında cepheye giden bu gençlere yazıldığını ifade etti. Yine İstanbul Tıp’ın (Dârü’l-Fünûn) 2 bin 500 1. sınıf öğrencisinin Çanakkale’de şehit olduğunu ve okulun 1921’de mezun veremediğini belirterek bu savaşta 100 bin okumuş Türk insanının hayatını kaybettiğini söyledi.

“VATANIMIZA, DEVLETİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ”

Prof. Dr. Karabulut, Türkiye’nin, Dünya’nın en önemli jeopolitik, jeostratejik konumunda olduğunu belirtti. Anadolu topraklarının geçmiş yüzyıllardan bu yana ticaret hattı ve enerji hatlarının güzergahı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karabulut, “Dolayısıyla bu toprakları fethetmek nasıl bedel ödemeyi gerektirdiyse bu topraklara sahip çıkmak, bu topraklarda yaşamak da birçok bedeller ödenmesini gerektirir. Yeryüzünde böyle bir vatan toprağı yok. Vatan yoksa hiçbir şey yok zaten. Vatanınız yoksa ne ezanınız, ne bayrağınız, ne arınız ne de namusunuz kalıyor. Nasıl ki 100 yıl önce atalarımız Çanakkale’de bir destan yazdılar, Kurtuluş Savaşı’nda bir başka destan yazdılar. Biz de onların torunları olarak onlara layık olma adına, onların kemiklerini sızlatmadan vatanımıza, devletimize sahip çıkmalıyız” dedi.

“SÖZ KONUSU VATANSA DÜNYANIN ŞAH DAMARINI KESERİZ”

Prof. Dr. Karabulut, 15 Temmuz Gecesi’ne ilişkin şunları söyledi: “Dünya’da şu an iki tane büyük güç çarpışıyor. Biri; Hak ve adalet temelli, Allah’ın nizamını dünyaya hakim kılma ve insanlığın barışa, huzura kavuşturma uhdesinde, gayesinde, davasında, iddiasında olan bizler. Diğeri iktidarlarını, sözüm ona medeniyetlerini; kan, gözyaşı ve haksız yere akıttıkları alın terleri üzerinden kuran sömürgeciler. Kimileri buna ‘küresel sermaye’ diyor. Haksızlık, kan, gözyaşı, zulüm, ahlaksızlık, fuhuş, hırsızlık, katliamdan besleniyorlar. Biz o gece işgal ediliyorduk. 15 Temmuz’a her kim ki ‘darbe girişimi’ der, çok büyük bir hata eder, azımsamış olur. Ülkemiz, Güney’den, Balkanlar’dan, Ermenistan’dan, Gürcistan’dan, her taraftan işgal edilmeye hazırdı, niyetlenmişlerdi. Parça parça edeceklerdi. Biz Türkler merhametli bir milletiz ama söz konusu vatansa dünyanın şah damarını keseriz. O gece işte o şah damarını milletçe kestik.” Konuşmasının son bölümünde Afrin Harekatı ve zaferine değinen Prof. Dr. Karabulut, Mehmetçiğe yazdığı ve seslendirdiği şiirlerin dinletileriyle katılımcılara duygusal anlar yaşattı. Konferans sonrasında, plaket takdimi gerçekleştirildi. Prof. Dr. Karabulut, ayrıca katılımcılara kitaplarını imzaladı.

Haber Merkezi