Sizler de biliyorsunuz ki Türkiye’de her evde neredeyse en az iki adet TV bulunmakta. Günde en az seyredilen evde 4 saat TV seyrediliyor. Filmlerdeki küfürleri, dizilerdeki küfürleri bir kenara bırakın, artık haberlerde bile, bilerek veya bilmeyerek küfür ediliyor.
Maalesef şu kış günündeki haberler bizleri daha doğrusu beni ve birkaç arkadaşımı tabiri caizse çığırdan çıkarıyor. TV kanalının hem de ana haber bültenlerinde; Beyaz felaket, beyaz kıyamet, çok kötü hava şartlarından dolayı, böyle yağış görülmedi, kara kış kapıda, kötü hava şartları hayatı olumsuz etkiledi… vb gibi.
Şimdi sorarım size sevgili nitelikli okurlarım; Sümme Hâşâ siz Yaradan olsanız ne düşünürsünüz. Biz ne gördük ki? Ne hava şartları yaşadık ki? Hangi hava şartlarına göre mukayese ediyoruz? Bir hafta hiç durmadan kar mı yağdı? Eksi 45-50 dereceyi bir hafta mı gördük? Hiç durmadan bir hafta tipide mi kaldık? Allah (cc) aşkına bin düşünüp bir konuşmamız gerekir. Allah’ın takdir ettiği kadar bir kar yağdı diye beyaz felaket demek kimin hakkı? Beş milyon insanın yaşayabileceği bir şehre, on beş milyon kişiyi sığdırıp yaşatmaya kalkarsanız tabi ki felaket yaşarsınız. Kaldı ki bir topraktan verim alabilmek için, havadaki mikropların kırılıp temizlenmesi için, yer su altı kaynaklarının dolması için, doyasıya kar yağması gerekmektedir. Yani karın hayatımızda ve mevsiminde yağmasının hayati bir önemi vardır. Hepimizin neneleri veya dedeleri de demiştir ki ‘Kış kışlığını, puşt puştluğunu yapacak’
Farkında değiliz ama bir bölgede ne yenileceğine, ne giyileceğine, evlerin hangi malzemelerden, ne şekilde yapılacağına iklim karar verir. Örneğin Konya da evlerin çatıları üçgen ve kiremit kaplı iken, Adana da çatılar düz ve betondandır. Montesque’nin bu konuda çok güzel bir sözü hemen aklıma geldi: En büyük imparatorluk iklim imparatorluğudur.
Bu söz de bizlere şunu anlatıyor: Bizler ne kadar direnirsek, önlem alırsak alalım, sonuç da Allah’ın dediği olur ve acizliğimizin farkına varmış oluruz. Almanya’da 50 yıldır yaşayan Prof. Dr. Ali Hikmet amcamın bir sözü var ve her soğuk kış günlerinde aklıma gelir: Evladım kötü hava yoktur kötü kıyafet vardır. Arkasındanda bir örnek verir: Eskimolar kutuplarda yüz yıllardır yaşamayı nasıl başarıyorlar da, biz oradaki ısının belki on katı daha fazla sıcaklıkta yaşamayı beceremiyoruz? Unutmayalım ki yağmur da, kar da Allah’ın rahmetidir, bereketidir.
Biz ona doğal felaket, doğal afet dersek, derelere ev yapıp ormanları yok edersek felaket de olur afette.
Hoşça, sağlıcakla kalın. Ama en önemlisi adam gibi adam kalın.
***
BİRAZ DA GÜLELİM
KLİMA
Hava çok sıcak… Dolmuşta arkadan kokana teyzem bağırıyor, "Şöfer bey! Klimayı açar mısınız, hava çok sıcak oldu!"