Saygı değer okuyucularım, bugün birbirinden farklı üç konu üzerinde duracağım.
DOĞU-BATI SENTEZLERİ (!)…
bankamatik, ceptocep, çaykolik, depoyu fullemek, derskolik, dimdirek, direkman, dokunmatik, drive etmek, free takılmak, ful olmak, gayripratik…
gayrisosyal, hakem triosu, kamupanya, kanalize etmek, konbara, makro dilbilim, makro düzey, mikro düzey, mobil öğrenci…
motive etmek, seslihızlıdatacell, my cep, nötralize etmek, otomatikman, sestoses, sübvanse etmek, yıkmatik, zikirmatik, ramazancell...
Alaaddin Tepesi’nden aşağı dimdirek(direkt / dosdoğru) giderseniz, Mevlâna Türbesi’ne ulaşırsınız.Mağazamızın müdürüyle direkman(doğrudan / direkt / aracısız) görüşebilirsiniz.
[Otogarlarda, çığırtkanların “Direk Ankara”, “Direk İstanbul”, “Direk İzmir” diye bağırışlarını çok duyarız. Bu da yetmezmiş gibi, levhalarda bile “direk”le başlayan tamlamalarla karşılaşırız.
İngilizce kökenli “direkt”in başına gelmeyen kalmadı. Söylenişi hayli zor olunca, önce sonundaki “t” ünsüzü düştü ve “direk” oldu çıktı. “direkt”in“direk” olmakla da çilesi bitmedi ve beterin beteri oldu.
Bu kelimeyi bir de pekiştirme sıfatı hâline getirip “dimdirek” yaptık ya değmeyin keyfimize!“dimdirek” de bizi kesmeyince, “direk”in sonuna bir de “man” getirdik, oldu: “direkman”. Aslında anlam yine aynı: doğrudan, aracısız, dosdoğru. “Direkman” diye bir kelime; ne dilimizde var, ne de İngilizcede.]
600 TL’den başlayan ön peşinatlarla (peşin ödeyerek) araba sahibi olabilirsiniz.
Balıkçılık, hükûmetlerin en çok sübvanse ettiği (desteklediği) sektörlerden biridir.
Bu bölgede, bizim partinin çıkaracağı milletvekilleri, öteki partinin oylarını nötralize edecektir(etkisizleştirecektir).
Bu hafta sonu oynanacak olan Süper Lig maçlarını yönetecek hakem trioları (heyetleri) açıklandı.
Cep to cep (Cepten cebe) görüşmeler epeyce ucuzladı.
[ Pes doğrusu, kırk yıl düşünsek aklımıza gelmezdi; My Cep, Cep To Cep, Ses To Ses, Mobil Öğrenci gibi ucubelerin bir gün karşımıza çıkacağı. Artık, gözlerimiz açık gitmeyecek, bugünleri de gördük ya ne gam!..
Yakın bir gelecekte, birileri ev eşyası taşıyan kamyonlara da; “Ev To Ev”, “İl To İl”, “Dünya To Dünya”, “Şehir To Şehir” yazarlarsa şaşmayalım.
Nakliye şirketi sahipleri, lütfen bunu bir teklif olarak yorumlamayın; şuna inanıyoruz ki, sizlerden biri böyle bir gaflete düşerse, maalesef bunun arkası gelecektir.
Öğrencilerimden aldığım bilgiye göre, bazı yurt köşelerinde ne acıdır ki bu da gerçekleşmiş.]
Depoyu fullettim(tamamen doldurttum).
Dört kişilik bir ailenin en asgarî (asgari) geçim standardı için 2000 TL gerekiyor.
İnsanları okumaya kanalize etmek (yönlendirmek) lazım.
Kadir İnanır’ın; bazı mankenlerin cep telefonlarına, onları motive etmek (heveslendirmek / isteklendirmek) için mesaj gönderdiği anlaşıldı.
Sınıfımızdaki arkadaşların birçoğu derskoliktir(ders tutkunudur).
Telefon ve kablolu televizyon faturalarınız, bankamız tarafından son ödeme tarihinde otomatikman (otomatik olarak) ödenecektir.
[“otomatikman” diye bir kelime; ne dilimizde var, ne de İngilizcede. İngilizcedeki kelime sadece “otomatik” şeklindedir.]
KARIŞTIRILANLAR…
alkol almak (içki içmek), ayar yapmak (ayar etmek), banyo almak (yıkanmak), Bebek yapmak (Bebek’e gitmek), bekleme yapmak (beklemek), bindirme yapmak (bindirmek), çay almak (çay içmek)…
duş almak (duş yapmak), film yapmak (film çevirmek), gazete yapmak (gazete çıkarmak), gecikme yapmak (gecikmek), heyecan yapmak (heyecanlanmak), indirme yapmak (indirmek), istek almak (istenmek), kahve almak (kahve içmek), müzakere yapmak (müzakere etmek)...
panik yapmak (paniğe kapılmak), sahne almak(sahneye çıkmak), şampuan yapmak (şampuan kullanmak), Tokyo yapmak (Tokyo’ya gitmek), umut etmek (ummak), yemek almak (yemek yemek), yenilgi almak (yenilmek)...
Sanatçılar için kullanılan “sahne almak” fiili kesinlikle doğru değildir. Sanatçı, konser vermek üzere çıktığı sahneyi satın almıyor ki... (Buna gücü yetebilir, o ayrı bir konu.) Sahne alınmaz, sahneye çıkılır, doğrusu bu.
Mankenler için “podyum almak” diye bir fiil kullanılmazken, sahne sanatçıları için “sahne almak” fiilinin kullanılması oldukça manidardır.
Bekleme yapmak (Beklemek) yasaktır.
Değerli arkadaşlar, panik yapmayın (paniğe kapılmayın / telaş etmeyin) lütfen.
İlk defa konferans verdiği anlaşılan hatip, heyecan yapmaktan (heyecanlanmaktan) kurtulamadı.
İndirme ve bindirme yapmak (Yolcu indirmek ve bindirmek) yasaktır.
Yemekten önce bir duş alın (duş yapın) dilerseniz.
Ben bir Tokyo yapıp (Tokyo’ya gidip) geleceğim.
BAŞLARLA AYAKLAR YER DEĞİŞTİRİYOR…
Dilimizde; isim ve sıfat tamlaması yaparken, tamlayan önce, tamlanan ise sonra gelir. Artık, isim ve sıfat tamlamalarımızı; -sadece kelime almakla yetinmediğimiz- Batı dillerinin kurallarına göre yapıyoruz.
Eczane Şifa (Şifa Eczanesi), Lokanta Lezzet(Lezzet Lokantası), Otel Köşk(Köşk Oteli), Pastane Yağmur(Yağmur Pastanesi), Reşat Nuri Güntekin Sokak(Reşat Nuri Güntekin Sokağı)...
Sokak, cadde, mahalle, bulvar, alan, okul, cami, çarşı v.b. isimleriyle ilgili olarak yapılan yanlışların hiç sonu gelmiyor. Mahallî idarelerde görev yapanların, bu konuda daha da hassas olmaları gerektiği kanaatindeyiz.
Söz konusu isimler, eğer sıfat tamlamasından oluşmuşsa; Pembe Sokak, Mavi Sokak, Ulu Cami, Büyük Çarşı... şekilleri kullanılmalıdır.
Ancak, bu isimler, isim tamlamasından oluşmuşsa, tamlama kurallarını dikkate alarak; bu tür tamlamaları iyelik ekiyle bitirmek gerekmektedir: ... Sokağı, ... Caddesi, ... Bulvarı, ... Camisi /... Camii, ... Çarşısı, ... Mahallesi, ... Alanı gibi.