"Ufuktaki Yeni Türkiye Gençlik ve Geleceği" sempozyumu

Türkiye ve yurt dışından aralarında akademisyenlerin de bulunduğu yaklaşık 500 kişinin katıldığı sempozyumunun sonuç bildirgesi açıklandı- Bildirgeden:- "2000'li yılların ardından, insan onurunu koruyan ve insan haklarına dayanan özgürlükçü ve demokratik

BOLU (AA) - "Ufuktaki Yeni Türkiye Gençlik ve Geleceği" sempozyumunun sonuç bildirgesinde, "2000'li yılların ardından, insan onurunu koruyan ve insan haklarına dayanan özgürlükçü ve demokratik yönetim stratejisi, ortak aklı esas alan yapısı ve ehliyet ile liyakati önemseyen hassasiyetiyle Yeni Türkiye ufkundaki gençlik politikalarında da yer etmelidir." ifadelerine yer verildi.

Vuslat Platformu ve Çekmeköy Belediyesince Abant'ta bir otelde düzenlenen, yurt içi ve yurt dışından aralarında akademisyenlerin de bulunduğu yaklaşık 500 kişinin katıldığı "Ufuktaki Yeni Türkiye Gençlik ve Geleceği" sempozyumun kapanışı yapıldı.

Platform Başkanı Hamza Cebeci, kapanış töreninde, 3 gün süren programın gençlik için verimli geçtiğini söyledi.

Teşhis konulmadan tedavi yapılamayacağını belirten Cebeci, "Önce eksik ve kusurları teşhis edeceğiz, sonra da onlara çözüm üreteceğiz. Bunları gizlemekle, ötelemekle, kapı arkasına süpürmekle neticeyi çözemeyiz. Gerektiğinde tarihimizle yüzleşeceğiz. Gerektiğinde dinimiz adına bize dayatılan yanlışları göreceğiz. Cemaatlerin de bilmem nelerin de bilmem ne adına neler yaptığını görüp, onlara karşı ciddi tedbirler alacağız." dedi.

Sivil toplum örgütleri olarak üzerlerine düşeni yapacaklarını anlatan Cebeci, "Bizi yöneten devlet yetkilileri de üzerlerine düşeni yapacak. Allah'ın izniyle bu büyük millet yeniden tarihteki yerini, tarihteki sahnesini alacak." diye konuştu.

"Allah bize bir daha 15 Temmuz yaşatmasın." diyen Cebeci, "Bu ülkede geçmiştekiler dikilmesini, direnmesini, ayağa kalkmasını bilseydi 15 Temmuz'u yaşamazdık. Yani Menderes boyun eğmeseydi, Erbakan bu adaletsizlerin 'Adaletine güveniyorum' demeseydi, gerektiğinde Seyyid Kutub gibi 'Ben bir münafıktan özür dileyecek kadar alçalmadım' diyerek şahadeti kabullenmeyi becerebilseydi bugün bu cesareti gösteremezlerdi." ifadelerini kullandı.

"Zalimler, kapitalistler, emperyalistler" demekle sorunun çözülmeyeceğini belirten Cebeci, Avrupa ve dünyayla aradaki mesafeyi kapatmak için daha çok çalışmak, okumak, dürüst olmak ve mücadeleden korkmamak gerektiğini vurguladı.

Gerçek medeniyete dönülmesi, Kur'an ve sünnet ışığı altında yürünmesi durumunda Allah'ın Müslümanları dünyada aziz edeceğini ve muzaffer kılacağını ifade eden Cebeci, şunları kaydetti:

"Yeri geldiğinde gücüyle mağrurlananlara karşı dik durmasını bileceğiz. Dik durmanın, onurlu yaşamanın bir bedeli var. Bunu ödemeye hazır olursak Allah'ın izniyle yeryüzünde yeniden aziz oluruz, yeniden yeryüzünde bu şanlı bayrağı dalgalandırırız. Bir sivil toplum kuruluşuyuz. Bir misyonumuz, vizyonumuz, hedefimiz, gayemiz var."

- Sonuç bildirgesi okundu

Sempozyumun sonuç bildirgesini okuyan Vuslat Platformu Genel Sekreteri Ahmet Malatyalı, platformun, İslam coğrafyası başta olmak üzere tüm dünyada yaşanan hadiseleri, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi tartışmaları "İslam medeniyeti" kapsamında değerlendirerek, sorunları tespit edip çözümüne katkıda bulunmayı amaçladığını söyledi.

Bu kapsamda yeni bakış açısı sunmak ve söylem geliştirmek için Türkiye başta olmak üzere dünyanın farklı yerlerinden fikir insanlarının katılımlarıyla buluşma, toplantı, konferans ve sempozyumlar düzenlediklerini bildiren Malatyalı, sempozyumda, gençlerin gelişimini destekleyen ve onların güçlenmelerini sağlayacak politikaların, sivil, ahlaki, ekonomik ve sosyal yönleriyle bütünsel biçimde ele alınmasını amaçladıklarını dile getirdi.

Sempozyumda gerçekleştirilen 7 oturum sonucu bazı tespitler yapıldığını belirten Malatyalı, şöyle devam etti:

"Büyük bir kaos yaşayan Orta Doğu ve İslam coğrafyasında olumsuz gelişmelere 'dur' demek ve dünyada insani değerleri, merhamet, adalet ve vicdanı yeniden hakim kılmak için, haklının yanında durup haksıza karşı çıkmak ve ülkemizin 'Eski Türkiye'nin kalıplarından arınarak 'Yeni Türkiye'nin inşasında yeni bir erdem mücadelesini başlatması etkin rol oynamıştır. İnsan unsurunun ön planda olduğu ifade edilen günümüzde, gençliğin önemi 'Yeni Türkiye' ufkundaki gençlerin rolünü ortaya koymaktadır. Bilgi ve kültür yoğunluklu bir mücadelenin yaşandığı çağımızda, gençlerin sorumlulukları ideallere ve gerçekçi değerlendirmelere sahip olmalarıyla şekillenmektedir."

Bugünün gençliğinin, tarih ve gelenekten kopan modern kültür ve küresel şartların kuşatması altında olduğunu vurgulayan Malatyalı, gençliğin, ailenin zayıflamasıyla başlayan ve bireyselliği yücelten değerlerle, topluma ve önceki kuşaklara yabancılaştığını ifade etti.

Dünyevileşmenin yaygınlık kazanması, gençlerin dinden uzaklaşması ve ahlaki değerlerinin yozlaşmaya başlamasında, "eksik ya da yetersiz dini anlayış, manevi değerler ve kültür yoksunluğunun bulunduğunun varsayıldığını" anlatan Malatyalı, şunları kaydetti:

"Toplumumuzun ekonomik kalkınmasında ve sosyal gelişiminde birincil rol oynayan gençlerin istihdamı, girişimcilikleri ve nitelikli iş yaşamına katılımları hususu, gençlerin öz güven eksikliği ve ideal yoksunluğunu doğuran toplumsal anlayış ve nitelikli eğitim yetersizliği nedeniyle sınırlı düzeyde kalmaktadır. Kısıtlı fırsatları değerlendirecek azim ve kararlılıktan yoksun gençlerin, girişimci veya atılımcı olmak yerine tüketici pozisyonda bulunmalarının ve risk almayarak yenilik üretememesinin, toplumun az gelişmişliği ve geri kalmışlığındaki payı büyüktür. Eğitim, sağlık, istihdam ve toplumsal yaşama katılım gibi konularda ülkemizdeki gençlerin durumu, her ne kadar önceki yıllara göre iyileşse de gelişmiş ülkelere göre istenilen ve olumlanabilecek yapıda olmayıp geliştirilmeye muhtaçtır. Günümüz gençliğinin temel sorunları, tüketim alışkanlıkları ve tüketilen nesnelerin kişinin yaşamında oynadığı temel rol, israftan kaçınma, emek verme, okuma, düşünme, özgürlük peşinde koşma, eleştirme ve sabretme noktasında şekillenmektedir. İletişim teknolojileri ve sosyal medya kullanımının yaygınlaşması, gençlerin kimlik oluşumlarında temel rol oynamaktadır. Mekanik iletişim ile tüketim üzerine inşa edilen gündelik yaşamda, bencillik ve yalnızlaşmanın hızlandığı düşünülmektedir.

Gençlerin yaşamında önemli bir sosyal ajanda işlevi bulunan yükseköğretim sürecinin, yaşamın karmaşık ve çeşitli problem alanlarını barındıran kentlerden uzak, kişinin doğup büyüdüğü yerde devam etmesi, gençlerin küreselleşen dünyada farklı olanla temas kurmasını zorlaştırmaktadır. Üniversite eğitiminin yerelleşmesinin, toplumun çeşitli bölgeleri ile kimlikleri arasındaki kutuplaşmayı pekiştireceği, dikey sosyal hareketlilik imkanının azalmasına neden olacağı varsayılmaktadır."

Malatyalı, "15 Temmuz 2016'da ülkemizin ve demokrasimizin karşı karşıya kaldığı hain darbe girişiminin önlenmesinde etkin rol alan gençlerimiz hakkındaki kanaatlerin olumlu bir çerçevede sürdürülmesi için gençlerin her alanda niteliklerinin geliştirilmesi, ülkemizin geleceğini tayin etme noktasında hayatiyet kazanmaktadır." dedi.

- Öneriler

Sempozyumda ortak akılla yapılan istişareler neticesinde bazı önerilerde bulunulduğunu belirten Malatyalı, şu ifadeleri kullandı:

"2000'li yılların ardından, insan onurunu koruyan ve insan haklarına dayanan özgürlükçü ve demokratik yönetim stratejisi, ortak aklı esas alan yapısı ve ehliyet ile liyakati önemseyen hassasiyetiyle Yeni Türkiye ufkundaki gençlik politikalarında da yer etmelidir. Yeni Türkiye ufku, İslam ve Kur'an hakikatleri ile Hazreti Peygamber'in mesajları doğrultusunda şekillenen Müslümanların kendi öz değerleri ve dinamiklerine bağlı gençliğin varlığıyla şekillenmelidir. Bu doğrultuda gençlerin dünya saadetleri ve toplumumuzun geleceği için, kişiyi ve aileyi koruyacak, geç evlenmelerin nedenlerini ortadan kaldıracak ve nüfus artışını sağlayarak toplumsal dinamizmi temin edecek ideal hizmetler ve gerçekçi politikalar güçlenerek sürdürülmelidir. Gençlere yönelik sosyal, kültürel, ekonomik ve manevi politikalar, gençlerin kimlik ve kişilik oluşumlarıyla sosyal ve siyasal yaşama katılımlarında belirleyici olacak, bir problemden öte gençleri kaynak olarak görme anlayışına dayandırılacak içerikte olmalıdır. Böylece ülkemizde gençlerle ilgili eğitim, sağlık, kişisel gelişim, iş gücü, sosyal katılım ve gelirden eşit pay alma gibi politikaların büyük önem taşıyacağı unutulmamalıdır. Günümüz gençlik çalışmalarında nesne konumunda olan gençler, tüm imkanların belirleyici aktörü ve çeşitli faaliyetlerin öznesi olmalıdır."

Malatyalı, gençlerin istihdamı için iş yaşamı ve toplumsal üretime katılımlarını kolaylaştıracak teşvikler ve girişimcilik destekleri ile mesleki yaşamda çıraklıktan ustalığa doğru uzanan ve başarılı olmalarını sağlayacak süreçlerin düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

Yapılacak çalışmaların, temel eğitim alanındaki kaliteyi sorgulayarak, özellikle yükseköğretim kurumlarında gerçekleştirilecek köklü reformlarla gençlerin daha verimli olmasını ve üretken sürece dahil edilmelerini sağlaması gerektiğini bildiren Malatyalı, şunları kaydetti:

"Ayrıca ilk ve ortaöğretimde tam gün eğitim sistemine geçilirken, gençlik çalışmalarının eğitim kurumlarıyla entegre bir forma kavuşturulması gerekmektedir. Gençlerimizin karakter gelişimi ve pozitif bilimler ile yabancı dillerdeki niteliğinin geliştirilmesinin, sanal ortamda üretimle açıklanabilen 'Dördüncü Sanayi Devrimi'ne hazırlanmak açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Gençlerin sosyal, kültürel ve manevi alanda desteklenmesi, küreselleşen ve hızla sekülerleşen toplumumuzdaki değersizleşme, ahlaki yozlaşma, madde kullanımı ve zararlı alışkanlıklardaki artış ile intihar, şiddet, terör ve suça karışma gibi hususlarda önleyici ve koruyucu bir görev üstlenecektir."

AA

Gündem Haberleri

Tüm yurt kardan nasibini aldı
CHP Kazandı Kıymete Bindi
Karı gören Ankaralılar Elmadağ'a akın etti
Murat Kurum, depremde evi yıkılan başöğretmenin yeni evine misafir oldu
Aksaray, Niğde ve Karaman'da Yoğun Kar Yağışı ve Tipi: Karayolları Trafiğe Kapatıldı