Uluslararası tanınırlığa sahip Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac, Türkiye ile güvenlik ve askeri iş birliği muhtırasını kamuoyunun gözü önünde imzaladıklarını açıkladı.
Serrac, Libya’nın başkenti Trablus’ta düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye ile güvenlik ve askeri iş birliği mutabakat muhtırasını kamuoyunun gözü önünde imzaladık ve hedefleri de gayet açık. Karşı tarafın yaptığı gibi halkı öldürmek için paralı askerler getirmedik.” ifadelerini kullandı.
Serrac, Öfke Volkanı Operasyonu kahramanlarına şükranlarını ifade ederek, başladığı basın toplantısında demokratik ve sivil devlet hedefini sürdürdüklerini söyledi.
Libyalı taraflar arasında kabul edilen ateşkese ve Berlin Konferansı kararlarına uyduklarını anlatan Serrac, askeri seçeneğin Libya için çözüm olmayacağını, çözümün müzakereler ve siyasi olması gerektiğini vurguladı.
Serrac, saldırgan taraf sivil yerleşim alanlarını bombalamaya devam ettiği sürece, müzakerelerin sürmesinin mümkün olmayacağını ve kendilerine bağlı güçlerin başkenti savunmaya devam edeceğini söyledi.
Ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'i kastederek, saldırgan tarafın daha önce mülteci kampını bombalayarak 50’den fazla insanı öldürdüğünü ve askeri akademiyi bombalayarak 30 öğrencinin hayatını kaybetmesine neden olduğunu hatırlatan Serrac, “Bütün bu yapılan saldırılar savaş suçudur.” dedi.
- "Saldırganların paralı askerleri kaybedecek"
Saldırılar devam ettiği sürece savunmalarının da meşruiyet ve egemenlik zemininde devam edeceğini anlatan Serrac, “Libya bütün Libyalılarındır. Libyalılar tek adam yönetimini kabul etmez. Askeri kapasitemizde iyileşme gözleniyor ve daha da iyi olacak. Dost ülkeler ile iş birliği yaparak askeri kurumlarımızı daha da güçlü hale getireceğiz. Saldırganların paralı askerleri kaybedecek.” diye konuştu.
Petrolün bütün Libyalılar için gelir kaynağı olduğunu ve bütün gelirlerinin Libya Merkez Bankası’na gelmesi gerektiğine işaret eden Serrac, bütün Libyalıların rızık kaynağı olan petrol akışının durdurulması nedeniyle Merkez Bankasının 1,4 milyar dolar zarar ettiğini ve rakamın her geçen gün arttığını söyledi.
Serrac, “Daha önce de petrolü gayrimeşru bir şekilde satma girişimleri oldu. Ancak uluslararası toplumun baskıları nedeniyle saldırganlar geri adım atmak zorunda kaldı. Petrolü ele geçirmek isteyenlerin önünde fazla zaman kalmadı kısa zamanda gereken yapılacak ve paralel yapılar sonlandırılacak." ifadesini kullandı.