Her yıl olduğu gibi bu yıl da ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMIMIZI kutlamış bulunuyoruz. Bu münasebetle 1936 yılında yani seksen yıl önce Ulusal Egemenliğimize eş değerde çok önemli bir anımız var, sırası geldiği için sizlerle paylaşmak istiyorum.
Yıl 1936. Ağır sıklette güreşen ve ortalığı kasıp kavuran bir Pehlivan var. KARPUZ AHMET. Güreşin ünlü ismi Karpuz Ahmet ile o tarihlerde gençlik yıllarında röportajlarım var arşivimde.
Bu ünlü Pehlivan Karpuz Ahmet ile aramızda konuşulan ve tarihe mal edilecek olan belgeler ATATÜRK ile ilgili. Ünlü Pehlivanın Atatürk’ü ziyaretleri ile ilgili. Kaybettiğimi zannediyordum. Özel ev arşivimi tasnif ederken ele geçirdim bu belgeyi. Sunuyorum.
Eski yıllardan beri Konya ‘ya gelerek gerek Futbol ve gerekse Güreş de hareketli bir şehir. Sporda İDMAN YURDU çatısı altında çok etkili. Güreşte ise zamanın ünlü Pehlivanları olan 100 kiloda KARPUZ AHMET, “boyu kısa ve karpuz gibide bir göbeği olduğu için olsa gerek bu lakap kullanılmış” olabilir. DİNARLI MEHMET, TEKİRDAĞLI HÜSEYİN önemli güreşlerini Konya’da veriyorlar. Stadyum müsait.
O tarihlerde bir taraftan DÜNYA Güreşte birincisini seçmeye çalışıyor. Diğer taraftan Türkiye birincisini Konya’ da belirlemekte, Yüz kilo ağır sıklette KARPUZ AHMET Türkiye birincisi ilan edilir.
RUSYA’da ise ağır sıklette 100 kiloda pehlivanları PEDRO, RUSYA birincisidir.
Dünya birincisi için karşılaşacak Pehlivanlar belli olmuştur. Karpuz Ahmet Türkiye’yi temsil edecek. RUS Rakibi ile Rusya’da PEDRO ile güreş tutacak.
Bu aşamada Türkiye’de Devlet büyükleri Teyakkuzda. Pehlivan Karpuz Ahmet’in başarı dosyası Atatürk’e sunulur. Karpuz Ahmet Ankara’ya davet edilmiştir. Atatürk’ün huzurundadır.
Şimdi sıra yani konuşma sırası Karpuz Ahmet’te. O konuşuyor ben not alıyorum. Aldığım bu notları sunuyorum sizlere.
Atatürk’ün huzuruna bir sabah çıkartıldım. Kahvaltıyı beraber yaptık. Heyecan bende son haddinde, dinmiyor. Güreşlerde aldığım puanlar ile elde ettiğim başarıları Atatürk bir bir okuyor elindeki dosyadan. Söze başladı. Bu konuştukları aynı zamanda bir nasihatti.
BAK AHMET. ULUSAL GÜÇLÜLÜĞÜMÜZÜ KULLANARAK DÜNYAYA VERDİĞİMİZ SAVAŞLARDAN SONRA TÜRKLÜĞÜN GÜCÜNÜ VE TANITIMINI MEHMETÇİK YAPMIŞTIR.
Şimdi sıra TÜRK Gençlinde. Güveniyorum. Türk gücü karşısında RUSYA çok yenilgilerle maluldür. Sıra Türkiye’den intikam almakta kararlı.
RUSYA’YA ŞEREF İLE GİDİYORSUN.
FAKAT YENİLİP GELMEYECEKSİN.
GALİBİYET İSTİYORUM SENDEN.
SIRTIN YERE GELİRSE TÜRKİYR’YE GERİ GELME.
ORADA KAL.
MUHTAÇ OLDUĞUN KUVVET KANINDA MEVCUTTUR.
dedi bir ayet okudu. Unutmamak için birkaç defa tekrarladım.
Sonra manasını öğrendim. ALLAH BİZİMLE BERABERDİR demekmiş.
O anda enerjimin iki kat arttığını hissettim. Söz verdim. Sırtım yere gelmeyecek inşallah Paşam dedim. Şefkatle yüzüme baktı uğurladı.
RAKİBİM ÇOK KUVVETLİ İDİ.
İki el ense attım çöktüm üstüne.
Bir büyük zaferin hikayesi.