Ünal, Akıncı Üssü davasında müşteki sıfatıyla beyanda bulundu (2)

FETÖ'nün darbe girişiminde Hava Kuvvetleri Komutanı olan emekli Orgeneral Abidin Ünal, "Helikopterle Akıncı'dan ayrılmayı başaramayan Akın Öztürk'ün bizlere ulaşarak, bizlerle birlikte ayrılmayı planlamış olabileceğini tahmin ediyorum" ifadesini kullandı-

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Hava Kuvvetleri Komutanı olan emekli Orgeneral Abidin Ünal, "Helikopterle Akıncı'dan ayrılmayı başaramayan Akın Öztürk'ün bizlere ulaşarak, bizlerle birlikte ayrılmayı planlamış olabileceğini tahmin ediyorum." diye konuştu.

Ünal, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmaya müşteki sıfatıyla katılarak beyanda bulundu.

Arama Kurtarma İhtisaslı Personel'in (AKİP) İstanbul'daki düğün salonuna gelmelerini kendisinin istediğine yönelik beyanların doğru olmadığını belirten Ünal, havalanında uçağa "İyi uçuşlar" diyerek bindikten sonra ekibin sabah kendisini getiren ekiple aynı olduğunu gördüğünü söyledi.

"Akıncı'ya gidiyoruz." diye bir talimat vermediğini vurgulayan Ünal, AKİP ekibinin ön kabinde kaldığını, ancak sivil giyimli birinin yine karşısında tabancayla konumlandığını anlattı.

- "Hoş bulmadık"

Ünal, 01.40 civarında indiklerini, buranın Akıncı Üssü olduğunu indikten sonra anladığını, minibüse bindirilip 141. Filo'ya götürüldüğünü belirterek şöyle konuştu:

"141. Filo'nun arka kapısına yaklaştığımızda araçtan önce AKİP, sonra ben indim. İlk gördüğüm manzara 3-4 uçuş kıyafetli ve isimliksiz teğmenin bize doğru gelmekte olduğu ve Fatih astsubayın onları engellemeye çalıştığıydı. Gergin bir ortam vardı ve karşımda Ahmet Özçetin'i gördüm. 'Komutanım hoş geldiniz' dedi. 'Hoş bulmadık' dedim. Yürürken gergin bir havada 'Bozulmuş ayarları düzeltiyoruz' dedi. Ben de 'Sizin ayarınız bozulmuş. Allah sizlere akıl fikir versin' dedim. Bahçedeki kamelyada birileri oturuyordu. Bir şey diyecek oldum, ancak oturma düzenlerini bozmadan bana göre müstehzi gülüşmelerini görünce vazgeçtim. İçeri girdiğimizde hemen soldaki uçuş takip yapılan DESK'te bir kişi telsiz ya da telefonla konuşuyordu. Kim olduğunu hatırlamıyorum ancak o şahıs sonradan 'kolay gelsin' dediğimi iddia etmiş. Bu ve bundan sonraki tüm yalan ve iftiraları Ahmet Özçetin tarafından uydurulmuş bir senaryonun içini doldurma gayreti olarak değerlendiriyorum."

Filo binasına girdikten sonra Özçetin'in bir oda gösterdiğini, buranın 6-8 metrekare büyüklüğünde, penceresiz bir oda olduğunu ve içinde döküntü bir masa ile kirli bir sandalye olduğunu ifade eden Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ahmet Özçetin benden telefonlarımı istedi. Kendisine verdim. Tekrar 'Allah size akıl fikir versin, Allah sizi ıslah etsin' dedim. Kapılar üzerime kilitlenmeden önce tuvalete gitmek isteğidimi söyledim. Ahmet Özçetin ve iki silahlı AKİP nezaretinde tuvalete gittim geldim. Kapılar üzerime kilitlendi. Bu şekilde birkaç kez AKİP personeli ile tuvalete gittim geldim. Gece boyunca hapsedildiğim odada tek başımaydım. Odaya kimse gelmedi. Sürekli kilit altında odada tutuldum."

- Akın Öztürk gelmiş

Ünal, hapsedildiği odada gece boyunca uçak kalkışlarını, 08.00 civarında da meydana top taarruzu yapıldığını duyduğunu dile getirerek, Akıncı'dan kalkışların yanı sıra filo içindeki seslerin de kesildiğini kaydetti.

Akın Öztürk'ün de içinde bulunduğu bir helikopterin yapılan atışlar nedeniyle kalkamadığını sonradan öğrendiğini anlatan Ünal, şunları söyledi:

"13.30-14.00 civarında, kilitli tutulduğum odada koridordan ayak sesi duydum. Kapım zorlandı. Kapı kilitli olduğundan açılmadı ve şahıs ayrıldı. Yaklaşık 15-20 dakika sonra anahtar sesiyle kapı açıldı. Akın Öztürk girdi. Metal düğmeli gömlekle resmi üniformalıydı. 'Sen burada mıydın?' dedi. Gece boyunca Genelkurmay Başkanı ile birlikte olduğunu, darbeyi önlemeye çalıştıklarını, halen müzakerelerin devam ettiğini, sivil savcıya değil, askeri savcıya teslim olmayı talep ettiklerini, Genelkurmay Başkanı'nın sabah helikopterle ayrıldığını, kendisinin kalmasını istediğini, bu arada iki kez helikopterle ayrılma teşebbüsünde bulunduğunu ancak uçakların ateş ettiğini, hatta ikincisinde yaralandığını, Genelkurmay İkinci Başkanı'nın karargahta harekat komutanı odasında olduğunu ifade etti. Ayrılırken 'Hadi ikinci başkanın yanına birlikte gidelim' dedi. Kabul etmedim. Kendisi de 'Doğrusun, ortalık daha sakin değil. Henüz teslim müzakereleri devam ediyor. Yakında sonuçlanır. Zaten adamı da kaçırmışlar' diyerek ayrıldı. Helikopterle Akıncı'dan ayrılmayı başaramayan Akın Öztürk'ün bizlere ulaşarak, bizlerle birlikte ayrılmayı planlamış olabileceğini tahmin ediyorum."

- "Komutanım bizi affedin"

Akın Öztürk ayrıldıktan bir müddet sonra AKİP'ten Yılmaz Bahar'ın elinde meşrubat ve pasta ile gelerek "Komutanım bizi affedin. Biz vatan haini değiliz. İki yıldır bizi 'kafanızı koparacaklar' diye korkutuyorlar." dediğini aktaran Ünal, elini öptükten sonra kendisinden af istediğini dile getirdi.

Ünal, kendisinin ise asıl affın devlete ait olduğunu söylediğini bildirdi.

Bahar'ın telefonlarını getirmesi sonrası Eskişehir'i aradığını, görüştüğü Korgeneral Hasan Hüseyin Demiraslan'a bombalama için teşekkür ettiğini dile getiren Ünal, "Kimin planladığını sordum. Ortak akılla planlandı diye cevap verdi." ifadesini kullandı.

Abidin Ünal, tahminen 16.30'dan sonra Akın Öztürk'ün tekrar geldiğini, "Orgeneral Yaşar Güler ile geldik. Kendisi dışarıda, gidiyoruz." dediğini dile getirerek, Öztürk ile koridoru kat ederek çıktığını, üzerine çok spekülasyon yapılan kamera görüntüsünün de bu ana ait olduğunu dile getirdi.

Ayrılmadan evvel kendisi gibi İstanbul'dan başka generallerin de getirilmiş olabileceği ihtimali üzerine "Yuva-4" diye bilinen eski misafirhanede plastik kelepçeli 9 generalin bulunduğunu vurgulayan Ünal, daha sonra da Hava Kuvvetleri Karargahına geldiklerini anlattı.

Ünal, darbe teşebbüsüne katkı sağlayan bir kısım FETÖ mensubunun başlattığı hava harekatının, yine hava kuvvetlerince bastırıldığına dikkati çekerek, "Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve o dönem komutanı olduğum Hava Kuvvetlerinin itibarını zedeleyen FETÖ mensuplarından şikayetçiyim." dedi.

Ünal ayrıca "Katılan" sıfatıyla davaya iştirak etmek istediğini de bildirdi.

(Bitti)

AA

Gündem Haberleri

Kadın Kamu Görevlilerine 'Yüzde 50 Ücretli İzin' Talebi
Trafikte eğlenceli anlar: Gören kornaya bastı
Kapadokya’da At Çiftlikleri Kapanma Tehlikesiyle Karşı Karşıya
Canan Karatay'dan çok konuşulacak açıklama: Covid aşısı, Dubai çikolatası
Avokadoya dikenli telli ve çoban köpekli üst düzey koruma