Üzümcü: 2023’e Kadın İşgücü Damga Vuracak

AK Parti’den Konya Milletvekili aday adayı Zeliha Üzümcü, Memleket'e özel açıklamalarda bulundu.

Üzümcü, 2003 yılında AK Parti ile birlikte siyasete girdiğini hatırlatarak, “Partimizin 2023 hedeflerinden biri de kadın işgücünü % 40’a, kadın istihdamını ise % 38’e yükseltmektir. Yerel de sosyal belediyeciliğin in iyi tezahürü olan KOMEK kurslarıyla biz bu hedefe katkı sağladık. Daha da iyi hale gelmesi için çaba sarf edeceğim” diye konuştu.

 

 

Zeliha Üzümcü'yü tanıyabilir miyiz?

 

1980 Konya Karatay doğumluyum. 1999 yılında İmam Hatip Lisesinden sonrasında 2003 yılında Selçuk Ünv. İktisadi ve idari bilimler fakültesi iktisat bölümünden şeref derecesiyle ve halkla ilişkilerde de yandal yaparak mezun oldum. Selçuk Ünv. Sosyal Bilimler Enstitüsünde iktisat politikası anabilim dalında ‘Özelleştirme politikası ve Türkiye Uygulamalarındaki Etkinliği’ konusuyla tezli yüksek lisansımı 2007 yılında tamamladım. Üniversite yıllarındaki öğrenci temsilciliği sonrasında Ak Parti Teşkilatındaki görevlerin ardından Konya Platformu ve SADAM gibi derneklerde de çalışmalarım devam etmekte.

 

 -Kaç yıldır siyasetin içerisinde bulunuyorsunuz?

 

2003 yılında AK Parti İl Kadın Kollarında başkan yardımcısı olarak siyasete başladım. Mali ve İdari İşler, Dış İlişkiler, Teşkilatlanma ve Siyasi Hukuki İşlerden Sorumlu olarak 2011 yılına kadar da değişen başkanlarla bu göreve devam ettim. 2009 yerel seçimlerinde Büyükşehir ve Meram Belediye Meclis üyesi seçildim.

 

-AK Parti hükümeti politikalarını nasıl değerlendiriyor ve bu konuda ne gibi çalışmalar yapacaksınız? (Çözüm süreci, Başkanlık vs)

 

Başkanlık sistemi yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan yasama ve yargı organlarının demokratik denetimi içinde yürütmenin iktidar olanaklarını genişleten bir hükümet sistemidir. Ülkemizde başkanlık sisteminin istemesini 4 temele bağlayabiliriz:

" Siyasi istikrar isteği: Kısa sürelerle görevde kalan hükümetler ülke sorunlarını çözemiyorlar. Özellikle koalisyon hükümetleri süre açısından istikrarın bozulmasına yol açıyor. Seçim korkusuyla plan ve projelerini uygulanma isteği azalıyor.

" Hızlı gelişme için güçlü icra: Dünyanın gelişme hızına uyabilmemiz, toplumun artan gereksinimlerini karşılayabilmemiz için icranın güçlendirilmesi gerekir. Başkanlık sistemi özellikle icrayı güçlü kılar ve icraattan sorumlu olanı net bir biçimde ortaya koyar. Kriz dönemlerinde, acil durumlarda hızlı ve etkin bir müdahale, güçlü bir icra ile sağlanabilir.

" Tarihsel geçmişimiz başkanlık sistemine uygun Cumhuriyetin ilk yıllarını, İnönü'nün "Milli Şef" dönemini ve Osmanlı'nın 600 yıllık tarihini başkanlık sistemi için yeterli bir geçmiş ve birikim olarak görüyorum, başkanlık sisteminin yaşayabileceği bir iklime sahibiz.

" Başkanlık sistemi diktatörlük ve askeri darbeye neden olmaz. Ülkemizde başkanlık rejimi olmadığı halde üç kez askeri darbe olmuştur. Darbelerin temelinde rejimin parlamenter sistemde tıkanması ve sosyo-ekonomik nedenler aranmalıdır. Diktatörlük eğilimi tüm hükümet sistemlerinde mümkündür, Türkiye'de oyların genel dağılımı % 35 sol % 65 sağ biçimindedir. Bu nedenle ülkemizde sol düşünce taraftarları başkanlık hükümetine karşı çıkarak diktatörlük getireceğini ileri sürmektedirler. 

. Onlarca yıldır Türk siyasi hayatının din siyaset, gelenek modernlik, din devlet, devlet toplum birey gibi kavramların doğurduğu gerilimlerin etkisi altında olduğu söylenebilir. Bu gerilimler siyasi alanı daralttığı gibi birçok soruna da yol açmıştır. AK Parti, bu kavramları sağlıklı bir zeminde yeniden kurgulamaya ve bunları gerilim unsuru olmaktan çıkarmaya çalışmış, suni gerilimler ve krizler üreten vesayetçi anlayışları gerileterek sistemi önemli ölçüde normalleştirmiştir. AK Parti farklı siyasi çizgilerden gelen kişilerin belli değerler ve belli ilkeler üzerinde buluşma noktası olarak kendisini konumlandırmaktadır. Hareketinin merkezine tek bir dini anlayışı, mezhebi veya etnik özelliği yerleştirerek “biz ve diğerleri” ayrımı yapan ayrışmacı kimlik siyaseti, hem siyasi alanda kutuplaşmaya sebep olmuş, hem de partilerin marjinal kalmasını sağlamıştır. Bütün toplum kesimlerinin her türlü meselesini siyasetinin konusu yapılması, genel bir demokratikleşme çerçevesinde temel sorunların çözülebilmesi için uğraşılması gerekir. Daha kucaklayıcı birlik siyaseti izlemesi, AK Parti’yi hem büyütmüş, hem de Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünün sigortası haline getirmiştir.

Partimiz 2007 yılında yeni anayasanın gerekliliğini gündeme getirmiş ve çalışmalar yapmıştır. 12 Eylül 2010 referandumu öncesinde anayasa değişikliğini tek başına yapmış, milletin önüne tek başına çıkmıştır. 12 Haziran 2011 seçimlerinden önce oy hesaplarıyla bütün partiler yeni anayasa projeleriyle milletin önüne çıkmıştır. Geç olsa da herkesin yeni anayasa zaruretini idrak etmesi de önemli bir gelişmedir. Bu gelişmenin neticesinde 12 Haziran seçimleri sonrası oluşan parlamentoda yeni anayasa hazırlığı süreci başlamıştır. Yeni anayasa fikrinin olduğu kadar yeni anayasa yapım sürecinin de mimarı AK Parti’dir. Türkiye yeni anayasa sürecini tamamlamak zorundadır. Her türlü ayrımcılığı reddeden kucaklayıcı bir siyaset tasavvuru ortaya konulmuş, en belirgin kırmızı çizgiler olarak da etnik, dini ve bölgesel milliyetçiliği belirlenmiştir.

 

-Zeliha Üzümcü gözüyle siyaset nedir?

 

Siyaset, belli bir toplumda çatışma halinde olan çıkarların uzlaştırılması faaliyetidir. Bu uzlaştırma faaliyeti yönetim erkinin elde bulunması ile gerçekleşebiliyor. İnsanın ortaya çıkışı ile birlikte yönetim sanatı da sahnede yerini almış ve binlerce yıl yöneten ve yönetilen arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi ile yönetsel gücün elde tutulması davranışlarına yön vermiştir. Siyasetin bir takım oyunu olduğunun bilincindeyiz. Birbirimizle değil takımımızın başarısı için mücadele ediyoruz. Birbirimizin önünde ya da arkasında değil yanında durabildiğimizde paylaşmayı, dayanışmayı, sabrı öğrendiğimizde iyi bir takım oluruz. Dünyanın en iyi örgütlenmiş kadın hareketi olan AK Parti Kadın Kollarında 2003 yılında il başkan yardımcılığı ile siyasette görev almaya başladım. Bu nedenle de doğru yerden başlayabildiğim için kendimi şanslı hissediyorum. İnsanların huzurunu ve mutluluğunu sağlamak için önemli araçlardan biridir siyaset, dünyanın en güzel hissi bir insanın yüzündeki gülümsemenin sebebi olmak. Saha çalışmaları sırasında bunu yaşayabiliyorsunuz.

 

-Önümüzdeki süreç için plan, proje ve hedefler nelerdir?

 

Bizim diğer toplumlardan en büyük fark ve üstünlüklerimizden birisi, sağlam bir aile yapısına sahip olmamızdır. Tüm zorluklara, sosyal ve bireysel sarsıntılara rağmen toplumumuzu ayakta tutan aile yapımızdır. AK Parti aile kurumunun temel taşları olan kadınlar, gençler, çocuklar ve yaşlıların yaşam kalitesini yükseltmeye yönelik politikalar yürütüyor. Gönül Elçileri Projesi Sosyal politikalarımızı insanların onurlarını zedelemeden hayata geçirmek, üzerinde hassasiyetle durulan bir husus. Bu bağlamda talep odaklı hizmet anlayışından arz odaklı hizmet anlayışına geçişin ve haneye ve kişiye özel hizmet sunulmasını sağlamak üzere “Aile Sosyal Destek Programı”nı (ASDEP) başlatıldı. Aile bütünlüğünün korunması, güçlü ve mutlu aileler için “aileye aile içinde destek” verilerek her aileye ulaşabilecek “sosyal hizmet danışmanlığı sistemi” kuruluyor. Milletvekilliğinin en önemli görevlerinden biri de köprü vazifesi görebilmek. Mevcut parti programlarından uygulamalarından şehrini en iyi derecede istifade ettirebilmek buna vesile olmak isterim.

Partimizin 2023 hedeflerinden biride kadın işgücünü % 40’a, kadın istihdamını ise % 38’e yükseltmektir. Yerel de sosyal belediyeciliğin in iyi tezahürü olan KOMEK kurslarıyla biz bu hedefe katkı sağladık. Daha da iyi hale gelmesi için çaba sarf edeceğim.

Verimlilik artışıyla sanayiyi destekleme stratejisine uygun katma değer üreten projelerin şehrimizde hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyorum. Savunma sanayi yatırımları, kompozit malzeme üretimi (cam elyaf takviyeli plastikler hafiflikten dolayı zırh yapımında kullanılır),kimyasal gübre üretiminin projelendirilmesi fayda sağlayacaktır.