Bolu'da kendisini dönemin valisi Aydın Baruş olarak tanıtarak İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal'ı arayan şahıslar, engellilere akülü araç alacağız diyerek vakfı 10 bin lira dolandırdı.
Olay, 2015 yılının Mart ayında meydana geldi. İddiaya göre, İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal'ı arayan A.K., kendisini dönemin Valisi Aydın Baruş'un özel kalemi olarak tanıtıp, Vali Baruş'un görüşme talebi olduğunu söyledi. Daha sonra A.K. telefonu yanında bulunan arkadaşı M.Y.'ye verdi. Kendisini Vali Aydın Baruş olarak tanıtan M.Y., İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal'a, "Bolu'ya çok büyük hizmetler yapıyorsunuz. Sizi bugün aramamın nedenini biliyorsunuz. Bolu'ya yeni tayin oldum. Bolu'daki bedensel engeli bulunan çocukların akülü araba ihtiyacı olduğunu öğrendim. Bolu'ya ilk gelişimde hayırseverler ve tanıdıkların yardımı ile bir kampanya başlattım. Sizin de bu kampanyaya destek vereceğinizi umuyorum. Alabildiğimiz 150 akülü arabayı törenle ihtiyaç sahiplerine dağıtacağız. Sizin de katkılarınızı bekliyorum" dedi.
Vakıf 10 bin TL dolandırıldı
Ahmet Baysal ise sadece 4 aracın giderini karşılayabileceklerini söyledi. Bunun üzerine M.Y., 4 akülü araba fiyatı olarak gösterdiği 10 bin lirayı talep etti. Ahmet Baysal ise, vakıf görevlilerine talimat vererek kısa süre içinde 10 bin lirayı, şahısların gönderdikleri banka hesabına yolladı. Olayın ardından herhangi bir gelişme olmaması üzerine Ahmet Baysal dolandırıldığını anlayarak Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptıkları teknik takip sonucunda, Çorum'da oldukları belirlenen M.Y. ve A.K. isimli şahıslar yakalanarak gözaltına alındı.
"Bu olaya beni dahil etmesine kızdım"
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde "dolandırıcılık" suçundan tutuksuz olarak yargılanan A.K. ve M.Y., Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile hakim karşısına çıktı. Sanık A.K., savunmasında dayısının bu konuda kendi hesabını kullanmasına kızdığını ve parayı çeker çekmez teslim ettiğini söyleyerek, "Benim bu suçlama ile bir alakam yok. Diğer sanık M.Y. benim dayımdır. Kendi hesabından, benim hesabıma 9 bin lira para yolladı. Tam olarak kendisinin gönderip göndermediğini de hatırlamıyorum. Ben kendisine kızarak aldığım parayı teslim ettim. Bu olaya beni dahil etmesine kızdım" dedi.
"Dolandırıcılık ile alakam yok"
Sanık M.Y. ise, savunmasında çocuklarının hasta olduğunu söyleyen iki kadının kendisinden hesap numarası istediğini ve onların bu suçu işlediğini belirterek, "Ben dışarıda yürüyordum. Bu esnada çocuklarının hasta olduğunu söyleyen iki kadın benden hesap numaramı istedi. Ben de insanlık namına hesap numaramı kendilerine verdim. Yanlış hatırlamıyorsam 10 bin lira para yattı. Bin lirasını ATM'den çektim. Daha önce böyle bir olayla karşılaşmadığım için korktum. Paranın kalan kısmını yeğenim A.K.'ye yolladım. Dolandırıcılık ile bir alakam yok" ifadelerini kullandı.
Dava ileri bir tarihe ertelendi
Sanık savunmaları ve tanık ifadelerinin ardından mahkeme heyeti eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 20 Şubat 2020 tarihine erteledi.