ANKARA (AA) - DUYGU YENER - Terör olayları dolayısıyla Siirt'in Pervari ilçesindeki görevinden ayrılan, Sağlık Bakanlığınca bu ilde "yılın doktoru" seçilen çocuk hastalıkları uzmanı Nepal uyruklu Binod Kumar Şah, teröristlerce veda gecesinde bomba yüklü araçla saldırı girişiminde bulunulduğunu söyledi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesindeki eğitimini tamamladıktan sonra uzmanlığını Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesinde yapan Nepalli doktor Şah, gönüllü geldiği Siirt'in Pervari ilçesinde iki yıl görev yaptı.
Çalışmaları Sağlık Bakanlığı tarafından da takdirle karşılanan Şah, 2015 Mart ayında "yılın doktoru" seçildi. Mecburi hizmetini tamamladıktan sonra bir yıl daha Pervari'de kalan Şah, terör saldırıları ve baskılarına daha fazla dayanamayarak görevinden ayrıldı.
Eşi ve çocuğuyla Ankara'ya yerleşen Şah, özel bir hastanede çocuk hastalıkları uzmanı olarak göreve başladı.
Pervari'de geçirdiği günleri AA muhabirine anlatan Şah, terör saldırılarının son dönemde artması nedeniyle evlerinden çıkamaz hale geldiklerini söyledi.
"Terör her zaman vardı ama bu kadar sesli değildi" diyen Şah, şu ifadeleri kullandı:
"Daha önce her yere gidebiliyorduk. Arkadaşlarımızla gece 12'de gezmeye gidebiliyorduk ancak bu çatışmalar nedeniyle çok tedirgin olmaya başlamıştık. En ufak bir ses duymaya başladığımızda bile dışarı çıkmak istemiyorduk. 11 aylık bebeğimiz var, bunlara tanıklık etmesini istemiyorduk. Bana bireysel bir tehdit gelmedi. Tedirginlik üst düzeydeydi, bir yerlere çıkamıyorduk, korkuyorduk. Eşim ve çocuğumun istikbalini düşünmek zorundayım. Terör olayları nedeniyle kendi hayatımdan ve geleceğimden endişe etmeye başladım."
-"Kendimi açık cezaevinde gibi hissediyordum"
Binod Kumar Şah, terör örgütünün saldırıları nedeniyle bölgede huzur kalmadığını vurgulayarak, "Kendimi açık cezaevinde gibi hissediyordum. Akşam olunca güvenlik güçleri, 'siz evinize geçin, dışarı çıkmayın' diyorlardı. Pervari'ye hapsolmuş gibi hissediyordum kendimi. Akşam aydınlatmalar bile tedirgin ediyordu" dedi.
Pervari'de düzenlenen mayınlı saldırıda 8 askerin şehit olduğunu, bunun kendilerini çok etkilediğini aktaran Şah, "Bu kadar korkmuş olamam. Sadece ben değil, çevremdeki doktor arkadaşları da çok etkiledi. 3 hekim ile başladık. Birdenbire baktık ki herkes çekilmeye başladı. Bu olaylardan etkilendiler" diye konuştu.
Doğu ve Güneydoğu illerinde son dönemlerde sağlık çalışanlarına yönelik tehditleri de değerlendiren Şah, bu tehdit ve saldırılar nedeniyle sağlık hizmetlerinin merkeze çekildiğini, güvenlik gerekçesiyle bazı köylere gidemediklerini aktardı.
Halkın terör dolayısıyla zarar gördüğünü dile getiren Şah, şöyle devam etti:
"Nedeni ne olursa olsun, kimse halkı böyle tehditlerle hizmetten yoksun bırakmamalı. O halk da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Barış ve huzur istiyorum. Oradaki insan da Türk vatandaşı, batıdaki insan da Türk vatandaşı. Herkes huzur içinde devletin hizmetlerinden faydalanmalı. Herkes elini taşın altına koymalı. Eskiden de terör vardı ama sessiz bir terör vardı, şu anda sesli bir terör var. Bunun bir an önce bitmesi gerekiyor. Hekimlerin her yerde hizmet vermesi gerekiyor. Pervari benim hayatım için unutulmaz bir yer. Hayatımda bu kadar sevileceğim bir dönem daha yaşayacağımı sanmıyorum. Çok sevdim onları. Çok cana yakınlardı, onlara hem teşekkür hem de özür borçluyum. Böyle bir dönemde orayı bırakıp gelerek onları da mağdur ettim ama çok tedirgindim. Çok özlüyorum, çok özür diliyorum."
-"Veda gecesinde bombalı araçla saldırmak istediler"
Şah, Pervari'de görevliyken doktor arkadaşlarıyla Karadeniz turuna çıkacakları gün teröristlerin yol kestiğini belirterek "Birçok kontrolden geçirdiler bizi. O tedirginliğimizi anlatamam, hiçbir zaman da unutamıyorum. Teröristler tarafından yolumuzun kesilmesi, daha dün yaşamış gibiyim, unutamıyorum. Propaganda yaptılar, kendilerini anlatmaya çalıştılar. Ölüm korkusu bize yetti. Elinde keleş vardı, silah vardı. Karanlıkta karşımızda onları görmek bizi çok tedirgin etti" dedi.
Evlerinden sürekli çatışmalara şahit olduklarını ve silah seslerini duyduklarını ifade eden Şah, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dağdan gelen silah sesleri bize yetiyordu. Çatışmanın saçtığı ışıkları evimizden görüyorduk. Uzakta değil dibimizdeydi. Pervari, dağın eteğinde kurulmuş bir yer. Dağın tepesinde silah sesleri gelmesi bizi tedirgin ediyordu. Hatta benim veda gecemde bomba infilak ettirmek istediler. Kaymakam, Garnizon Komutanı, birçok saygın insan vardı. Bu durum onlar için bulunmaz bir nimetti. Bir roket atsalar bile hepimize gelebilirdi. Bomba yüklü araçla bize saldırı yapmaya çalıştılar ama Allah'tan orada bizim istihbarat, güvenlik çok yüksek düzeyde olduğu için içeri giremediler. Bunları duymak ne kadar acı.
Biz batıda hiçbir şey hissetmiyoruz. 'Terör var' diyoruz sadece. Terörün ne demek olduğunu bir de oradaki halka sorun. Ne kadar etkilendiklerini, ne kadar zor durumda kaldığını. Hastaları mağdur ettik. Bu durumların yaşanmasını gerçekten istemezdim. Büyüklerimiz artık karar versin."
-"Halk çok masum, sevecen ve saygılı"
Meslektaşlarına Doğu ve Güneydoğu illerinde mutlaka görev yapmaları çağrısında bulunan Şah, Pervari'de görev yaptığı sürece bölge halkı tarafından çok sevildiğini ve saygı gördüğünü belirtti.
Şah, "Hepsi çok sevecen insanlardı. Hastane küçük bir yer, hepimiz çok samimiydik. Birbirimizle iç içeydik. Akşam 12'de balık yemeye gidiyorduk. Öyle güzel bir ortam olmasaydı ben mecburi hizmetten sonra kalamazdım. Doktor arkadaşlarımdan şunu isterim, kötü bir yer değil. O kadar güzel hizmet verip o kadar memnun ayrılacaklar ki. Halk çok masum, sevecen ve saygılı. Onların da bizim vatandaşımız olduğunu düşünüp Türk-Kürt ayrımı yapmadan gidilmesi gerektiğini söylemek istiyorum" ifadesini kullandı.
Çocuk hastalıkları uzmanı Binod Kumar Şah, Ankara'da hekimlik yapması konusunda ise "Benim için hizmet hizmettir, hasta hastadır. Bunun merkezde ya da başka bir yerde olması önemli değil. Aynı kalitede hizmet vermeye devam ediyorum. Ben yapabilecekleri orada fazlasıyla yaptım" değerlendirmesinde bulundu.
AA