Şimdi bu vekilleri, biz mi seçmiş olacağız?
Şimdi 22 Temmuzda vereceğimiz oylar neticesine göre, yeni dönem TBMM vekillerini biz, yani halk mı seçmiş olacak?.. Peki, sorarım sizlere; Bu gün itibariyle siyasi parti genel başkanlarının kendi şahsi doğrularına göre kafasında seçip ve sıraladığı isim listeleri ceplerinde var mı yok mu? Bence tahmini kazanacak muhtemel adaylardan oluşan bir 23 Temmuz Milletvekili listesi ceplerinde hazırdır. Peki, bu listeler ile 23 Temmuz sabahı listeleri arasında ne kadar bir değişiklik olabilir sizce? Yani demek istediğim hani o demokrasinin gereği diye bizlere yutturulan bu seçimlerin 3 aşağı 5 yukarı sonuçları şimdiden belli ve başkanların cebinde hazır. Bizlerin Pazar günü sandık başına giderek sözde seçme hakkımızı kullanmamız, bu sonucu fazla değiştirmeyecek. Liderlerin cebindeki bugünün listesiyle 23 Temmuzun listesi arasında en fazla yüzde on bir fark olabilir. Buda şunu gösterir. Demokrasinin gereği diye yapılan seçimler, halkın değil liderlerin seçme hakkını kullanması ve halka onaylatılmasından ibarettir. Asıl söz ve seçme hakkı lidere aittir. Halka iki seçenek kalacak, ya geleneksel partine oy vereceksin, ya da tepki oyu vereceksin. Üçüncü ihtimal ise sandığa gitmeyeceksin ve Tavşan dağa küsmüş… durumuna düşeceksin.
Ne kadar komik bir durum değimli gerçek manada. Fakat naparsın, düzen böyle kurulmuş ve böyle gidiyor. Daha dünlerde, benimle bu demokrasiyi ve bu sistemi benden daha fanatik şekilde eleştirenler bugün o sistemi değiştirebilecek yerlerdeler. Ancak onları, oralara getirenler ve dünyalık hayalleri o değişikleri yapmaya müsaade etmiyor ve bugün aynı tezgâhla, demokrasicilik oyununa alet ediliyoruz. Lider saltanatı tam gaz ve eskisinden daha radikal karalar alarak devam ediyor.
Peki, Liderler seçimlerini nasıl yaparlar? Öyle ya bu seçim özde halkın vekilini seçmesinden ziyade, liderlerin vekillerini seçmesi ve seçmene de noter gibi onaylatma tezgâhı olduğuna göre.. Acaba liderler, adaylar arasından seçimlerini yaparken hangi kriterleri öncelikli olarak göz önüne alırlar. Bu konuda istisnasız olarak tüm liderleri göz önünde bulundurdukları kriterleri vardır. Örneğin, -Uysallık ve asilik özellikleri, -Emre itaat etme özelliği,- Maddi durumu, -Eğitim durumu, -Oy almada ikna kabiliyeti, -Teşlikatlarla ve bürokrasi ile iyi geçinmede sergileyeceği tavır özellikleri… v.b. bu liste uzar gider. Acaba milletvekilinde aranılan bu özelliklerden hangileri lider gözünde öncelik alır dersiniz. Haa diyeceksinizki bunların hepsi olmalı bir vekilde. Evet, ama öncelikle ve ağırlıkta hangisi tercih sebebi olmalı diyecek olursak, eğer şu aklımın erdiği son 25 yıllık siyasi birikimim bana şunu gösterdi. Hemen hemen bütün liderlerin vekilde aradığı aradığı 1. özellik “Uysallık” değerlendiriliyor. Tabi istisnalar var tabi ve mecburiyet arz eden, tercih sebepleride oluyor. Fakat ilk ve asıl ağırlıkla marifet; uysal olmak, söz dinlemek, emre itaat ve kendi başına karar vermeden, indir kaldırcı, liderin söylediğine kayıtsız şartsız, itiraz etmeden itaat edecek şahsiyetler makbul ve rağbet görüyor.
Kısacası sözün özü bu seçimde, demokraside her şey liderler içindir ve onların seçicilikteki doğrularıda, otomatik partilerin doğrularını oluşturuyor ve bizlere de partili olarak “yersen…” metodu düşüyor. Yukardan şekillenip aşağıya doğru gelen huni modeli demokrasi yani. Oysa gerçek anlamda bu demokrasi piramit modeli tabandan biz seçmenlerden şekillenerek yukarıya doğru istikamet alması gerekir ama… Bizi bilmem ama torunlarımızın bu manada gerçek demokrasiyi görmeleri ümidiyle saygılar.
ADAM GİBİ******************
Taş yumurtaya da düşse,
Yumurta taşa da düşse;
Kırılan hep yumurta olur.
***********HİKMETLİ SÖZLER